Galatasaray-Kastamonuspor maçının en güzel golü Hamza Akman'ın attığıydı. En çok sevinilen, en çok hislere dokunan onunkiydi çünkü. Tribünde Galatasaraylı eski futbolcu Ayhan Akman, sahada oğlu Hamza Akman. Hamza golü atınca yönetmen Ayhan Akman'a döndü hemen. Mutlu ve gururlu bir baba, etrafında da bu sevinci paylaşanlar...

Hep düşünürüm futbol bizim için neden bu kadar önemli diye. Tam bu soruya cevap olacak bir andı işte o. Futbol sadece futbol değil. Futbol bize her zaman hayattan kesitler sunuyor. Bazen duygusallaşıyoruz, bazen sinirleniyoruz, bazen mutluluktan uyuyamıyoruz.

Bu oyunun kıymetini bilenlerdenim. Öyle de kalmaya devam edeceğim kendi adıma. Fark ettim ki oradaki hikayelere şahit olmak en güzel keyif benim için. Önceki günlerde Arda Güler'in polis teyzesiyle bir Ankara deplasmanında karşılaşarak hasret gidermesi mesela... Ya da Ali Yiğit'in babası Okan Buruk'un maç sonu röportajında doğum gününü kutlaması.

Evet hakemlerin çoğu başarısız, sahaya yansıyan vasat, yorumlar can sıkıcı, analizler taraflı. Hayat da bu zaten. Her şeyden var işte futbolda. Biz bu oyunu bu yüzden seviyoruz belki de. Sadece sevinmek için değil, üzüleceğimizi de biliyoruz, haksızlığa uğrayacağımızı da...

Günümüzün büyük bir kısmı sosyal medyada geçiyor. Yalan yanlış yönlendirmeler sonucunda birbirini kıran, hakaret eden insanlara şahit oluyorum. Yazının mesajı da aslında tam bununla ilgili. Sosyal medyada kitleleri yönlendiren holigan insanlara aldanmayın, keyif almaya çalışın. Onların sığ düşünceleri ve kalitesizliği sizleri yanlışa itmesin.

Avusturyalı Roman Yazarı Hugo Von Hoffmannsthal'ın dediği gibi: Kendimizin olmayan bir düşüncenin tutsağı olmayalım...