|
Şiddetli geçimsizlik sebebiyle

Anadolu''da askerliğini yapmamış insanı adam yerine koymaz, hatta evlenmeye kalksa kız vermezler. Niçin acaba? Herhalde askerliğin büyük bir hayat tecrübesi olarak gençlere çok şey kazandırdığını, onları bir bakıma olgunlaştırdığını, zorlu bir sınavdan geçirdiğini hesap ettikleri için.

Kısa dönem askerlik yapanlar çok iyi hatırlar; bir sürü yaşını başını almış, mevki ve makam sahibi, bilgili-görgülü insan, orta mektep talebesi gibi yemek kuyruğunda kavgaya tutuşur, fındık kabuğunu doldurmayacak şeyler için saatlerce tartışır. İşte orada insanların kumaşı belli olur, sivillikte elde ettikleri bilgilerin kaç para sayılacağı ortaya çıkar.

Buna benzer düsturlar çoktur. Meselâ biriyle dost mu olacaksın, onunla ya yolculuk et, ya alış-veriş, derler.

Yemek kuyruğunda çekişen mevki ve makam sahibi insanların hayatın her noktasında bu çekişmeyi hamlık, bönlük ve tutarsızlıkla sürdürdüğünü görüyoruz. Çekişme giderek şiddete dönüşüyor, birlikte bir arpa boyu yol gitmemizi engelliyor.

Meclis çalışmalarında olup-bitenlerin Tv kanalı ile milletin önüne çıkarılması bu bakımdan çok faydalı olmuştur. Şişine şişine "seçilmişler" diye ortaya çıkanların ne tür bir olgunluk gösterdikleri kabak gibi görünüverdi.

Buradaki çekişmeler, dalaşmalar, sövgü ve kavgalar toplumun bir bakıma aynası yerine geçmektedir. Biz bunları küçük bir kooperatif kongresinde, hastane kapılarında, dolmuş kuyruğunda, ihalelerde, anma günlerinde, grevlerde vb. görmekteyiz.

Şarkılar şiddet ve asabiyetin mazeretini arıyor.

Çatışmanın sebebi ülkede yürürlükte olan düzen ile bununla doğrudan bağlantılı olan insan kalitesi arasında aranmalıdır.

Türkiye''de şirazesi yerinden oynayan hayat, şu veya bu şekilde yeniden dengeye, ölçüye, kıymet hükümlerine, ahlaka ve düzene kavuşuncaya kadar bu kargaşa sürecektir.

Şiddetli geçimsizliğin kaynağı adalet eksikliğidir. Buna düzendeki işleyişin kamu vicdanındaki meşruiyet noksanlığını da katmak lazım.

Paylaşım karşılıklı hak ve rıza gözetilmediği için, yeniden ve yeniden yapılmakta, lakin bir türlü taraflar tatmin olmamaktadır.

Ne zaman ki bir hakim otorite (ahlak, hukuk, siyasî irade, güç) bu dengenin oluşmasına zemin hazırlar, o zaman "asabîlik" yerini sükûnete bırakacaktır.

Türkiye bir baştan bir başa kadar ayağa kalkmıştır artık.

Her fert bu yeni "paylaşım" döneminde hakkını istemektedir.

"Hak" kavramı ise, paylaşımdan arslan payını alanlar tarafından her geçen gün "muğlak" hale getiriliyor. Bu sebeple kimse kimseyi dinlemiyor, etraf tozdan dumandan gözükmüyor.

Şiddetli geçimsizlik sebebi ile her fert bağlı olduğu akdini, sözleşmesini, maddi ve manevi bağlarını fesh ediyor.

23 years ago
Şiddetli geçimsizlik sebebiyle
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle