|
Şam yeniden dünyayı aydınlatan başkente dönüşmelidir

Müslümanların yüzyıllarca süren zengin tarihlerinde, Şam ilk saltanat başkentidir. İslam tarihinde bir dönüm noktası olan Hicret''in üzerinden bir yüzyıl bile geçmeden, dünyayı ahretin gizemli bir tarlası olarak gören Müslümanlar, değerlerini bütün dünyaya taşırlar. Şam valisi Muaviye''nin güç ve siyaset yoluyla yönetimi ele geçirmesi, oğlunu da yerine hazırlaması, yönetimin el değiştirmesinde yüzyıllarca izlenecek bir yöntem olur.

*

Kutsal kültürün kutlu kentleri, Mekke, Medine ve Kudüs''ten sonra Şam, dünya medeniyetlerinin önemli merkezlerinden biridir. Zamana adanan şehirler medeniyetlerin aynalarıdır. Şehirler medeniyetlerin, medeniyetler şehirlerin değerlerini taşırlar. Şehirler medeniyetlerin güç kaynaklarıdır. Bilgi ve bilgelik kurumları, şehirlerde yoğunlaşarak, ekonomik ve kültürel hayata yeni boyutlar kazandırırlar.

*

Müslümanlar Babil, Mısır, Yunan ve Roma başta olmak üzere, Doğu''da ve Batı''da bütün medeniyetlerin, peygamberlerden izler taşıdıklarına inanırlar. Bu yüzden, Müslümanlar kendilerini gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin mirascıları olarak görürler. Onlar için, bilgi ve hikmetin vatanı yoktur, nerede bulunuyorsa, oradan alınır. Yunan ve Roma''da bilgi ve bilgeliğin öncüsü olan Hermes, İdris peygamberle özdeşleştirilir.

*

Batı''daki “Üçlü Hermes” bakışı, Mısır''dan değil, Müslümanlardan Batı''ya geçmiştir. Geçmiş dönemlerin bilgi ve bilgelik birikimleri ilk defa Şam''da kurulan “Hikmet Evi” ile eleştirel bir gözle, Arapçaya çevrilmiştir. Seyid Hüseyin Nasr''ın kitaplarında sürekli vurguladığı gibi Arapça Aristo çevirileri, Batı dillerindeki çevirilerden daha fazladır. Arapça yazılan kitaplar ve çeviriler, bütün dünyada, felsefe diğer bilimlerin ana kaynakları olmuşlardır.

*

Emevilerin başkenti Şam, Abbasilerin başkenti Bağdat, Endülüs Müslümanlarının başkenti Kurtuba Avrupa Rönesansı''nın ana kaynaklarını oluşturmuşlardır. Şam''daki “Büyük Emeviye Camisi”, Roma''nın Jüpiter Tapınağı''nın üzerine yapılan kilisenin yerine, eski yapıların elemanlarıyla, “Medine peygamber Mescidi” örnek alınarak inşa edilmiştir. Şam kutsal kültürün bilgi ve bilgelik hazinelerini, bütün Avrupa başkentlerine taşımıştır.

*

Kurtuba''da doğan, Mekke, Konya ve Malatya''da yaşayan ve Şam''da vefat eden büyük bilge Muhyiddin Arabi''nin dediği gibi, “doğru”nun kaynağı değil, “doğru” olup olmadığı önemlidir. Doğruyu arayanlar, doğruluğun örneği olmakla kalmazlar, doğruluğun kaynağı da olurlar.

*

Şam, eski mirasına dönerek, eşsiz bilgi ve bilgelik hazineleriyle, dünyada Avrupa Rönesansı gibi, yeni bir aydınlanmanın öncüsü olmalıdır.

*

Şam dünyaya babadan oğla gelen bir yönetimin değil, demokratik bir yönetimin başkenti olduğunu göstermelidir.

*

Dünyanın bilgelik başkenti Şam''dır.

13 yıl önce
Şam yeniden dünyayı aydınlatan başkente dönüşmelidir
Bereket
Azınlığın zenginliği ile 1 Mayıs'ın yoksulluğu
Tadımlık hile
Öğrenci hareketleri: İsrail’e karşı ama düzene karşı mı?
Netanyahu’ya tutuklama tehdidi ve Amerika’nın uluslararası itibarı