|
Dünün doğrusu bugünün yanlışı

Çok değil daha yirmi yıl önce, şirketler birbirlerine önü mutlaka kesilmesi gereken düşman gözüyle bakarlardı. Pazarda bir şirketin ürettiği ürün ve hizmetlerin payı büyüyorsa, rakip kuruluşların payları da mutlaka düşer diye düşünülürdü.

Sınırların giderek ortadan kalktığı bir dünyada Yves Doz ile Gary Hamel''in "Şirket İttifakları" isimli kitaplarında tekrar tekrar vurguladıkları gibi: "Hiçbir şirket varlığını tek başına sürdüremez."

Medeniyetlerin harman olduğu Anadolu''da "Bir dükkanla çarşı olmaz" denilir. "Global çarşı"da ise, dükkanların güçlerini birleştirmeden alışveriş yapmaları mümkün değil. Yeni yeni şekillenmeye başlayan rekabet ortamında, getirilerini paylaşmayan kuruluşların varlıkları, kaynaklarını paylaşanlar tarafından paylaşılıyor.

Kuveyt Finans''ın üst düzey yöneticilerinden başarılı girişimci Abdullah Tivnikli, "Özel Finans Kurumlarının Dünü, Bugünü, Yarını" konulu şempozyumda bir sohbette "artık finans kurumlarının güçlerini birleştirme zamanının geldiğini" söyledi. Türkiye''deki altı finans kurumunun toplam varlıkları üç milyar doları aşmıyor. Finans sektörünün en büyük kuruluşu Ziraat Bankası''nın toplam aktifleri de onbeş milyar doları bulmuyor.

Türkiye''de finans sektöründe faaliyet gösteren bütün kurum ve kuruluşların aktiflerinin toplam değeri 150 milyar dolar civarında. Avrupa ülkelerinde orta büyüklükte sıradan bir bankanın aktifleri ise Türkiye''nin bütün finans sektörünün toplam değerinin altına düşmüyor.

Amerika, Avrupa ya da Japonya şirketleri sözkonusu olduğunda, finans sektöründe olduğu gibi, Türkiye''nin bütün sektörlerindeki şirketlerin ölçekleri oldukça küçük kalıyor. Batılı şirketlerin bile, yeni rekabet şartlarına ayak uydurabilmek için güçlerini birleştirdiği bir dünyada, Türkiye''deki bütün şirketlerin güçlerini birleştirmeleri daha bir önem kazanıyor.

Son yıllarda şirketler geçmişte benzeri görülmedik bir biçimde elele veriyorlar. Birleşmeler yalnızca finans ya da otomotiv sektöründe değil, bütün sektörlerde gerçekleşiyor. Böylece şirketler kıtaları hem birbirine yaklaştırıyor, hem de büyük bir sinerji doğuruyorlar.

Artık hiçbir kurum ve kuruluşun dünyadaki gelişmelere tek başına ayak uydurması mümkün değil. Çünkü, giderek hız ve yoğunluk kazanan bilgi birikimini içselleştirmede şirketler, büyük bir başarısızlığa uğruyor.

Doz ve Hamel Motorala''nın "İridium" isimli telsizle haberleşmenin birkaç ağda yoğunlaşarak, Batı''dan Doğu''ya küreselleşmesi projesini tek başına gerçekleştirmeyi düşünmediğini vurguluyorlar.

Şirket sözkonusu projeyi gerçekleştirmek için, eşit haklara sahip Amerika, Avrupa, Rus, Çin ve Japon şirketlerinden oluşan 17 ortaklı dev bir konsorsiyum oluşturuyor. Motorala kazanmak için, kazandırmanın zorunlu olduğunu biliyor. Böylece birbirinin rakibi olan şirketler, bir projeyle birbirini tamamlayan eşit ortaklara dönüşüyor.

Dev şirketlerin güçlerini birleştirdiği bir dünyada, çok ortaklı Anadolu holdingleri de, global çarşıda kendilerine sağlam bir yer tutabilmek için kaynaklarını bir araya getirmeliler.

Rekabet konusunda dünün doğruları, bugünün yanlışları haline geldi.

24 yıl önce
Dünün doğrusu bugünün yanlışı
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu