|
Dünya bir kimliğe az iki kimliğe çoktur

Türkler çoklukta birlik, birlikte çokluk olmanın gücüne inandıkları için, tarihleri boyunca içe dönük değil, dışa dönük bir toplum olmuşlardır. Dünyayı bir sultana çok, iki sultana az gören Yavuz ile, Osmanlı hanları kendilerini Türklerin padişahları ve Müslümanların halifeleri olarak nitelendirmişlerdir. Türkler Yavuz gibi düşündükleri ölçüde dünyaya açılmışlar, dünyaya açıldıkları ölçüde kendilerini yenilemişlerdir.

*

Yavuz, Ademoğullarını dünya ölçeğinde büyük bir aile olarak düşündüğü için dünyayı iki sultana az görür. Sezai Karakoç''un “İslam''ın Millet Görüşü” denemesinde vurguladığı gibi: İnsanlar bir asıldan gelmişlerdir ve aralarındaki dil ve gelenek farkları, sırf, bir varlık çeşitliğinden gelmektedir. Renk, dil, vucut yapısı, erkeklik kadınlık hep birbirlerinden seçilebilmeleri, birbirlerine daha çok yardımcı ve yararlı olabilmeleri için kendilerine verilmiş özelliklerdir.”

*

Ademoğullarının hepsini içine alan, büyük insanlık ailesi, peygamberlerin çağrılarına gönüllerini açanlar ve gönüllerini açması beklenenler olmak üzere, iki ana kesime ayrılırlar. Çünkü, ilk peygamberden son peygambere kadar bütün peygamberlerin çağrıları, hiçbir ırk, hiçbir renk ve hiçbir coğrafya farkı gözetmeden, bütün insanlığadır. Kuşkusuz bu bakış, insanların, yatay ve dikey kimliklerini yok saymak anlamına gelmez.

*

Bir insanın büyük insanlık ailesindeki varlığı, çokluk içinde birlik, birlik içinde çokluk olan bir yapıdadır. Bu, hem çoklu, hem de tekli yapıda, insanların kimliklerinin, bir yatay, bir de düşey boyutları vardır. Her insan yatay boyutuyla büyük insanlık ailesinin olduğu kadar düşey boyutuyla içinde doğup büyüdüğü küçük ailenin de bir üyesidir. Her yatay kimliğe karşılık, bir düşey kimlik vardır.

*

Yatay kimlikler bir sarımsağın dişleri gibi, yan yana, el ele, omuz omuza bir arada, birbirlerine benzerler, birbirlerinden büyük farklılıklar göstermezler. Dikey kimlikler ise, bir soğanın katmanlarına benzerler, merkezden çevreye doğru, katman katman genişlerler, bir sonra gelen, bir önce gelenden daha büyük ve daha kapsayıcıdır. En geniş, en büyük katman bütün insanlığı içine alan Ademoğulları katmanıdır.

*

Türkiye''de ve bütün dünyada farklı kimlikleri tanımanın ve yaşatmanın yolu, onların yatay ve düşey boyutlarını,büyük aile içinde, değerlendirerek,birlikteki çokluğu, çokluktaki birliği, eksiksiz olarak görmekten geçer.

*

Diyarbakırlı bir ailenin Berlin''de doğmuş, Boston''da çalışan bir üyesi, Ankara, Türkiye, Brüksel''de Avrupa, Whashington''da Dünya vatandaşıdır.

*

Herkes kendisi olarak, kimliğinin yatay ve düşey boyutlarındaki çokluktaki birliği kolaylıkla görebilir. Bütün kimlikler insanın bir özelliğini yansıtır.

*

Kimliğini görmek istemeyene gözlerin bir yararı dokunmaz.

*

Her insan sonunda aslına döner.

13 yıl önce
Dünya bir kimliğe az iki kimliğe çoktur
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!