|
İrrasyonel tüketime dönüşen rasyonel üretim

Yüzyıllarca Avrupa''dan bütün dünyaya ihraç edilen seküler değerlerin, açlığın, yoksulluğun eşitsizliğin üstesinden geleceği savunuldu. Seküler değerlerle inşa edilen ekonomik yapının, gelir dengesizlikleriyle birlikte tüketimdeki eşitsizlikleri de ortadan kaldıracağı bekleniliyordu. Afrika kıtasının açlık, Asya kıtasının da yoksulluk sorunları çözülecekti. Seküler değerlere dayanan altyapı kurumları, kutsal değerlerle yoğrulan üstyapı kurumlarını yok edecekti.

*

Yirmibirinci yüzyılın başından geriye dönülüp bakıldığında, beklenilenin tam tersi bir gelişme oldu. Afrika ülkeleri açlıkla savaşırken, Asya ülkeleri yoksullukla savaşıyor. Buna karşılık, karınların doyuran Avrupalılar, doyması mümkün olmayan gözlerini doyurmak için, Amerikalılarla kıran kırana yarışıyorlar. Açgözlü Avrupa ve Amerika''nın elinde, pazarlardaki rekabet, cephelerde savkaşa dönüştü. Savaşlarla yoksulluk katlanarak arttı.

*

Hafta sonunda, başarılıl televizyon programlarının yapıncısı Ahmet Murat Özel''in TRT Avaz''da sunduğu “İftar Vakti” programına katıldım. Prof. Dr. Reşat Öngören ile birlikte. Dr. Ubeydullah Sezikli ve arkadaşlarının Osmanlı coğrafyasını kucaklayan ilahileri eşliğinde, “Anadolu İnsanının Dünyaya Taşıyan Ekonomik ve Kültürel Dinamikler”i ele aldık. Somali''nin açlıkla kıvrandığı bir dünyada, irrasyonel tüketimin yol açtığı açlık ve yoksulluk sorunlarını tartıştık.

*

Afrika''daki açlık ve yoksulluğun Somali''den dalga dalga bütün dünyaya yapılması, her ülkeye ekonomik görevler ve etik sorumluluklar yüklemektedir. Dünyanın doğal kaynakları üzerinde her ülkenin çocuklarının hakkı vardır. Batılıların rasyonel üretimlerini, irrasyonel tüketime dönüştürme stratejilerine, savaş açılmalıdır. Çünkü, Yirmibirinci yüzyıl, Marx''un maddi değerlerinden daha çok Weber''in manevi değerlerinin yüzyılı olacaktır.

*

Dünyanın kaynaklarıyla yapılan rasyonel üretim, bütün insanların temel ihtiyaçlarını karşılamaya yeter. Ancak rasyonel üretim, Amerika başta olmak üzere, bütün ülkelerde olduğu gibi, irrasyonel tüketime dönüştürülürse, hiçbir ülkenin yoksulluktan kurtulması mümkün değildir. Dünyanın kaynakları, bütün ülkelerdeki insanların, karınlarını doyururur, küçük bir ülkede bile, kimsenin gözünün doyuramaz.

*

Dünyadaki şehirler Manhattan da olduğu gibi, bir gökdelen ormanına dönüşürken, Afrika''da insanlar altına sığınacakları bir kulübe bulmakta zorlanıyorlar. Doğu''dan Batı''ya bütün şehirlerinde, gökdelenler ile gecekondular yanyana paradoksal bir görünüm sergiliyorlar.

*

Amerika ve Avrupa irrasyonel tüketime dönüşen rasyonel üretimlerini Afrika ve Asya ile paylaşmazlarsa, onların yolunda olan Çin ve Hindistan tarafından paylaşılırlar.

*

Gökdelenler irrasyonel tüketimin simgeleri ise, kulübeler de, irrasyonel üretimin simgeleridir. Her ikisine de dünya ölçeğinde savaş açılmalıdır.

*

İnsan aklıyla üretmeli, gönlüyle tüketmelidir.

*

Akıl üreten el, gönül tüketen el olmalıdır.

*

Afrika aklı gönlünde insanlar beklemektedir.

13 yıl önce
İrrasyonel tüketime dönüşen rasyonel üretim
Aydın Doğan’ın kıymetlisine sormayacak mısınız?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü