|
Söz yazıyla bağlanır

Yazarlar yazmayı sevdikleri kadar okumayı da severler. Her yazar yazdıklarını kendilerinden önce yazan yazarlara borçludur. Bir yazar kırk satır okumadan, bir satır yazamaz. Okumada başarılı olanlar, yazmada da başarılı olurlar. Onlar çiçek yetiştiren bir bahçıvan duyarlılığıyla, bir kelime, bir cümle, bir sayfa ve bir kitap ararlar. Yazma süreci, hem bir düşünce geliştirme, hem de bir düşünce borç alma eylemidir.

* * *

Okuma ve yazma sürecinde, bir özdeyiş bir kitaptan daha çok şey anlatır. Bu yüzden, her yazarın, bir kıvılcıma, bir ışığa, bir gözleme, bir bilgiye ihtiyacı vardır. Hayatın akışında bilgiyi bilgi izler, bilginin üstünde bilgi vardır. Bunun için yazdıklarının kalıcı olmasını isteyen yazarlar, hiçbir zaman yazdıklarıyla yetinmezler. Onlar yazmak istediklerini yazamadıklarını düşünerek, son günlerine kadar yazmayı sürdürürler.

* * *

Sürekli yazmasına rağmen, yazmak istediklerinin hepsini yazamayan yazarların başında Mavera şairi Cahit Zarifoğlu gelir. Şiir sevdalısı Mustafa Özçelik, Zarifoğlu''nun Mavera dergisinin sondan başlanarak okunmasına yol açan, okuyuculara yazdığı “açık” mektuplarından sonra dostlarına yazdığı “özel” mektuplarını kitaplaştırdı. Onun her şiiri, her yazısı, kendisinden sonra geleceklere ışık tutan, yön gösteren bir mektuptur.

* * *

Zarifoğu “hayatı şiirleştirmek, şiiri hayatlaştırmak için, herkesin bulmak zorunda olduğu, ancak hemen bulamadığı, bulunması yılları alan bir kitap vardır”, diye düşünür, çevresindekileri sürekli okumaya ve yazmaya özendirirdi. Gerçekten, herkes tarafından tekrar tekrar okunması gereken kitaplar vardır. Onlar yeniliklerini hiç yitirmezler, her okuyana yeni bir şiirin, yeni bir hayatın kapılarını açarlar.

* * *

Yazarlar her gün yeni olmasını istedikleri hayatı, hem kolaylaştırırlar, hem de güzelleştirirler. Onların elinde okuma yazmaya dönüştüğü gibi, bilgi de bilgeliğe dönüşür. Yazarların dünyasında sanat kitaplarla konuşan bir dil ve insanlara uzanan bir eldir. Onlar insanları bir dünyadan alırlar, başka bir dünyaya taşırlar. Yazarlar sonsuz bir sevgiyle yıldızlara bakarlar, yıldızlar da bütün sırlarını onlara açarlar.

* * *

Ölümsüz eserleriyle ölümsüzlüğü arayan yazarlar, ölümsüzlüğe giden yolun kutup yıldızları olurlar. Çünkü Kierkegaard''un vurguladığı gibi: “Sonsuz bir aşkla, yalnızca sonsuzluk, yani tanrı sevilebilir.” Okumanın ve yazmanın ustaları, aynı zamanda, ölümsüzlüğü aramanın yolcuları ve Tanrı''yı sevmenin öncüleridir.

* * *

Hayatı zenginleştiren ve güzelleştiren yazarların, gücü, ölümsüzlüğün peşine düşmelerinden kaynaklanır. Ölümsüzlüğün boyasına boyananların boyası solmaz.

* * *

Söz ustalarında somut soyuttur, soyut somuttur.

* * *

Mavera''da soyut ile somut kucaklaşır.

* * *

Soyut somutla bağlanır.

13 yıl önce
Söz yazıyla bağlanır
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle