|
Sürdürülebilir etik olmadan sürdürülebilir kalkınma olmaz

Küreselleşme gibi, sürdürebilirlik de, dünyada çok tartışılan, kavramların başında geliyor. Küreselleşme ülkeler arasındaki sınırları kaldırırken, sürdürülebilirlik de, ekonomiler arasındaki duvarları kaldırdı. Dünyada siyasal sınırlarla birlikte ekonomik sınırlar da önemini yitirdi. Artık hem siyasal, hem de ekonomik krizler, ortaya çıktığı ülkede kalmıyor salgın bir hastalık gibi, bütün dünyaya yayılıyor.

*

Güney Afrika''da on yıl önce gerçekleştirilen ''Dünya Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma Zirve''sinde, sürdürülebilir tüketim ve sürdürülebilir üretim olmadan, sürdürülebilir kalkınma olmayacağı vurgulandı. Siyasal sınırları olmayan dünyanın, ekonomik sınırları vardır. Sınırlı ekonomik kaynaklarla, hiçbir ülke sınırsız tüketim ve sınırsız üretim peşinde koşamaz.

*

Ekonomik dünyada, her tüketim bir üretimdir. Sürdürülebilir bir tüketim stratejisi olmayan ülkelerin, sürdürülebilir bir üretim stratejisi de olmaz. Sürdürülebilir tüketim stratejisi, doğal kaynakları koruma, zorunlu ihtiyaçları karşılama, altyapı yatırımlarını yapma, temel sağlık ve eğitim hizmetlerini sağlama gibi, hayatın kalitesini belirleyen alanları kapsar.

*

Sürdürülebilirbir tüketim stratejisi demek, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir hayat stratejsi demektir. Hayatın kalitesinde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için, etik değerlerde sürdürülebilirliğin sağlanması gerekir. Sürdürülebilir tüketimin en büyük ve en önemli güvencesi, sürdürülebilir etiktir. Sürdürülebilir etiğin mimarları, kendileri için istediklerini, başkaları için de isteyenlerdir.

*

Sürdürülebilir bir tüketim stratejisi geliştirmek için, araba (car), soğutucu (cooler) ve renkli televizyon (color television) odaklı toplumların, azaltma (reducing), yeniden kullanma (reusing) ve geri dönüşüm (recycling) odaklı toplumlara dönüşmeleri gerekir. Böylesine bir dönüşüm, ekonomik bir sorun olmaktan daha çok etik bir sorundur. Belirleyici olan, ekonominin değil, etiğin değerleridir.

*

Dünyadaki ekonomik ve siyasal krizlerin önlemesi, Batı ülkelerinden, küresel televizyon kanallarıyla, bütün dünyaya ihraç edilen südrürülemez tüketim değerlerine, dünya ölçeğinde büyük bir savaş açılmasına bağlıdır. Bunun için bütün ülkelerde herkesin hiçbir zaman tüketemeyeceği ürün ve hizmetler peşinde koşmayı bırakacak, sürdürülebilir bir etik olgunluğa erişmesi gerekir.

*

Bütün dünyada sürdürülebilir etik olgunluğun özü, herkesi zorunlu ihtiyacından daha fazlasından vazgeçirecek, akıl ve gönül zenginliğine ulaştırmaktır.

*

İhtiyaçlarından daha fazlasını tüketenler, bütün boyutlarıyla hayatı yok ederler.

*

Sürdürülebilir etik, sürdürülebilir kalkınmanın güvencesidir.

12 yıl önce
Sürdürülebilir etik olmadan sürdürülebilir kalkınma olmaz
Memurlar nüfusa kayıtlı olduğu illere atanabilecek mi?
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi