Tarım toplumlarından bilgi toplumlarına, her ülkenin başarısı, kültürel ve ekonomik değerleriyle ölçülmüştür. Bu yüzden, ülkelerin ürün, hizmet ve bilgi üretme güçlerinde, önemli değişmelerin gözlendiği bir dönemde, girişimcilik ve girişim kültürü büyük önem taşımaktadır. Çünkü, girişimciler somon balıkları gibi, akıntı yönünde gitmesini bildikleri kadar, zamanı geldiğinde akıntıya karşı yüzmesini de bilirler. Ülkelerin ekonomisi girişimcilerle, yeni boyutlar kazanır.

*

Prof. Dr. Gülten Kazgan''ın sunuş yazısında vurguladığı gibi, Adam Smith''in “Milletlerin Zenginliği” kitabı, ekonomi alanında temel kaynak olma özelliğini korumaktadır. Milletlerin zenginliği de, bütün bilimlerde teori ile pratiğin el ele vermesine bağlıdır. Hiçbir bilimde, teorisiz pratik, pratiksiz teori olmaz. Her bilimde, iyi bir teori iyi bir pratiktir, iyi bir pratik iyi bir teoridir. Üretim gücünü büyütmede, ekonomi teori, işletme pratiktir.

*

Geçen hafta başında Maltepe Üniversitesi, yeni öğretim yılına başladı. Üniversitenin açılış konuşmasında, Rektör Prof. Dr. Kemal Köymen, girişimciliğe ağırlık veren “Üçüncü Kuşak Üniversite” olmanın önemini anlattı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi”nde de Dekan Prof. Dr. Dinç Alada''nın, Ekonomi biliminin misyonunu vurgulayan konuşmasından sonra ben de, fakültenin ilk dersi olarak, “Dünyada Girişimciliğin Kazandığı Yeni Açılımlar”ı ele alan bir sunum yaptım.

*

Paul Valery, şairleri yıllar sonrasını görebilen, geleceği öngörme yeteneği gelişmiş insanlara benzetir. Girişimciler de, şairlere benzerler. Onlar orta dönemli değil, uzun dönemli düşünürler, dünyadaki ana trendleri, herkesin okuduğundan daha farklı okumasını bilirler ve kimsenin üretmeyi cesaret edemediği ürün ve hizmetleri üretirler. Bunun için, bütün dünyada girişimciler, üniformasız generaller olarak görülürler.

*

Yirmibirinci yüzyılın üniversiteleri ve girişimcileri, Yirminci yüzyılın üniversitelerinden ve girişimcilerinden çok farklı olacaktır. Savaşların önemini yitirdiği bir dünyada, geçmişin başarıları, geleceğin başarısızlıklarının kaynağını oluşturacaktır. Artık endüstriyel üretim, bir zenginlik kaynağı olmaktan çıkacak, endüstriyel tasarım da, yeni zenginliğin merkezine yerleşecektir. Mobilyadan bilgisayara kadar her alanda, tasarım yapanlar, üretim yapanlardan daha çok kazanacaklardır.

*

Girişimcilik kültürü, bir savaş kültürü değildir. Girişimciler pazarlardaki savaşı, cephelere değil, cephelerdeki savaşı pazarlara taşırlar. Girişimcilerin silahları, ürün, hizmet bilgi üretiminde, dünya standartlarını belirleyen isimleri ve markalarıdır. Girişimcilerin savaştığı bir dünyada, ordular savaşmaz. Onların ateşsiz silahları karşısında, ateşli silahlar güçlerini yitirir.

*

Girişimcilerin girişimci oldukları çevrelerinden belli olur. Onların yenilik yapma ve risk almadaki başarıları, danışmanlardan yararlanmasını bilmelerine dayanır.

*

Girişimci olmak demek imkansızı istemek demektir.

Girişimci olan, fethedilmeyeni fetheder.