|
Vicdanlarını yitiren canavar ruhlar

Dünyanın her ülkesinde ekonomik krizler, para ticareti yapan bankalarda başlar, domino etkisiyle, reel ekonominin bütün kesimlerine yayılır. Ekonomik krizler etkilerini ilk önce işletmelerin bilançolarında gösterirler. Krizlerde işletmeler küçüldükleri için, işletmeleri yönetmek, aktifleri ve pasifleriyle bilançoları yönetmeye dönüşür. Bilanço yönetiminde, ilk yapılması gereken, işletmelerin bankalara olan borçlarının azaltılmasıdır.

*

Bankalar tasarruf sahiplerinin, işletmeler bankaların parasıyla para kazanırlar. ''Para başkalarının parasıyla kazanılır'' diyen bankalar, paradan para kazanmada, en büyük payı alırlar. Bankaların aşırı kazanç peşinde koşmaları, reel ekonomiden, kat kat daha büyük balon ya da gölge bir ekonomi oluşturur. Parayı elden ele dolaştırarak büyütmenin gizemli dünyası, bankaların gözlerini kamaştırır. Krizler finansal kuruluşların büyüttüğü, balon ekonomilerin patlamasından kaynaklanır.

*

Her ekonomide işletmelerin, ürün ve hizmet üretmeleri için, gerekli kaynakların önemli bir kısmı, bankalar tarafından karşılanır. Bankalar tasarruf sahiplerinden düşük faizle topladıkları kaynaklar daha yüksek faizle işletmelere borç olarak verirler. Reel ekonomiyle gölge ekonomi arasında kaynakların akışı, pazar ekonomilerinin en dinamik boyutunu oluşturur. Bankaların ana görevi, reel ekonomiye kısa ve uzun vadeli kaynak sağlamaktır.

*

Bütün ekonomilerde, işletmelerle finansal kuruluşlar arasında kaynak akışındaki aksamalar, her zaman krizlerin habercisi olurlar. Kriz dönemlerinde, işletmelerin kapasite kullanım oranları düşer, satışları azalır, maliyetleri yükselir ve işsizlik artar. Geleceğin kesin olarak bilinmediği ekonomi dünyasında, finansal kuruluşların hem düzenleyici, hem de dengeleyici bir görevleri vardır. Finansal kuruluşlarla işletmeler, üretim teknolojilerine yeni boyutlar kazandırırlar.

*

İşletmelerin üç ana fonksiyonu olan üretim, finansman ve pazarlama birbirini tamamlayan, birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Ekonomilerde üretim değerleri parasal değerlere, parasal değerler üretim değerlerine dönüşürler. Dönüşümdeki hız ve yoğunluğu, ekonomideki karlılık ve faiz oranları belirler. Faiz oranlarıyla yatırımlar arasında ters orantılı bir bağıntı vardır. Sağlıklı bir ekonomide faiz oranları sıfıra yaklaşır, kaynaklar yatırımlara kayar.

*

Keynes''in vurguladığı gibi, ekonomilerde, üretim peşinde koşan ''girişimciler'' ile sınırsız kazanç peşinde koşan ''spekülatörler'', kaynakların yönlendirilmesinde büyük sorumluluk yüklenirler. Ekonomik krizler, vicdanlarını yitiren, ''canavar ruhlu'' spekülatörlerden kaynaklanır.

*

Ne olursa olsun, sürekli kazanmayı düşünen, vicdansız spekülatörlerin elinde, dünya borsaları birer kumarhaneye dönüştüler.

*

Dünyadaki bütün krizlerin odak noktasında, vicdanlarını yitiren, canavarlaşmış finans kuruluşları yer alırlar.

*

Canavar ruhlu spekülatörlerin gözlerini reel ekonomilerin kazançlarıyla doyurmak mümkün değildir.

*

Sanal ekonominin vicdanı olmaz.

12 yıl önce
Vicdanlarını yitiren canavar ruhlar
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!