|
Yedi günde sekiz gün çalışmak

Hem Bağdat, hem de Brüksel''de olmak isteyen, İstanbul ile Roma''yı kardeş bilen, Anadolu insanı, haftanın yedi gününde sekiz gün çalışarak, bütün dünyayı vatan olarak görmüştür. Türkler hayatı bir yolculuk olarak algılamışlar ve dünyada bir yolcu gibi yaşamışlardır. Çünkü, yardımlaşma, dayanışma ve dostluğun, erişilmez şah örnekleri, yolculuklarda verilir. Uzun yolculuklara çıkanlar arasında dostluğun doruk noktasına ulaşılır, aşılmaz sanılan dağlar dostlarla aşılır.

*

Hafta sonunda Dil ve Edebiyat Dergisi''nin merkezinde, yöneticileri Recep Garip ve Mehmet Kamil Berse''nin öncülüğünde düzenlenen, “Eyüp Buluşmaları”na konuşmacı olarak katıldım. Vehbi Sınmaz, Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Prof. Dr. Şahin Uçar, Hüseyin Kansu, Ali ve Selman Gemuhluoğlu kardeşler başta olmak üzere, seçkin bir dost halkasında, dostlar dostunu bularak, dostlukta sınır tanımayan ve bir Anadolu bilgesi olan, Fethi Gemuhluoğlu''nu andık.

*

Dünyanın neresinde olursa olsun, Anadolu insanının yaşadığı her şehirde, “Dostluk Üzerine” denilince, herkesin aklına, bütün insanlığı yolda dost, yaratılışta kardeş bilen Gemuhluoğlu gelir. Onun Yunus''tan beslenen düşünce ve eylem dünyasında, düşmanlığa kesinlikle yer yoktur. O, dost olmasını bilenler için, bütün insanların dost olacağından, dost olmasını bilmeyenlerin de, dostsuz kalacağından, hiç kuşku duymazdı.

*

Eşrefoğlu Rumi''nin “Adı Aşk” dediğine, Gemuhluoğlu “Adı Dost” derdi. Onun için dost olmak, “gökten bela” yağmur gibi yağarken, başını yağmura tutmak ve dostu için, “zehirle pişmiş aşı” yemeye hazır olmaktır. O Cumhuriyet döneminde İstanbul''da uç vermiş, bir Horasan ereniydi. Çevresinde Cahit Zarifoğlu''ndan Erdem Bayazıt''a, Rasim Özdenören''den Nuri Pakdil''e kadar uzanan söz ustalarının toplandığı, geniş bir manyetik alan oluşturmuştur.

*

Türklerin Semerkant''tan Saraybosna''ya uzanan, kan kardeşliğinden daha çok yol kardeşliğiyle yoğrulan kültürlerinde, dostluk meşalesi gönülden gönüle, elden ele söndürülmeden taşınmıştır. Anadolu insanının oluşturduğu, büyük dostluk halkası, genişleye genişleye, dünya ölçeğinde büyümüş ve evrensel bir aileye dönüşmüştür. Üzümün üzüme baka baka olgunlaştığı gibi, aile içinde de dostlar, birbirlerini dinleye dinleye olgunlaşmaktadırlar.

*

Anadolu insanının oluşturduğu, büyük sevgi ailesinin şehirleri, İbrahim Ümmi Sinan''ın “Seyrümde Bir Şehre Vardım” şiirinde anlattığı ve pazarlarında “gül alınan, gül satılan” şehirlere benzerler. Onların şehirlerinde, dostluk dostluk alınır dostluk satılır, dostluktan terazi tutulur, dostluk dostlukla tartılır, çarşı ve pazarları dostlukla doludur.

*

İnsanlara dost olmasını bilenler, yirmi dört saatte yirmibeş saat çalıştıkları gibi, her gün yeniden doğarlar, herkes onların dostluklarını kazanmak ister, kimse onların dostluklarından usanmaz.

*

Dost olmasını bilenlerin kültüründe, dost olanlar güzeldir, güzel olanlar dosttur.

*

Dostlar oldukları gibi görünürler, göründükleri gibi olurlar.

14 yıl önce
Yedi günde sekiz gün çalışmak
Mertlik ve namertlik
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!