|
Yerelleşerek küreselleşmek küreselleşerek yerelleşmek

Dünyadaki gelişmeler, Türkiye''yi etkilenen ülke olmaktan daha çok etkileyen ülke olmaya zorluyor. Yirmibirinci yüzyılda Türkiye bütün kurum ve kuruluşlarıyla, açıklık içinde yeniden yapılanmalıdır. İster özel, ister kamu ve isterse gönüllü olsun, her kurum ve kuruluş, yerel vizyonunu, küresel vizyona dönüştürmelidir. Kurum ve kuruluşlar, ürettikleri ürün, hizmet ve bilgilerle, dünyanın her ülkesine vizesiz gitmesini öğrenmelidirler.

*

Ülkelerin perdelerinin açıldığı bir dünyada, her kurum ve kuruluşun, dünyayı vizesiz dolaşabilmesi, yerelleşerek küreselleşmesine, küreselleşerek yerelleşmesine bağlıdır. Hiçbir kurum ve kuruluş, yerelleşmeden küreselleşmediği gibi, küreselleşmeden de yerelleşemez. Küreselleşme gibi, yerelleşme de gelen ve geçen değil, sürekli ve kalıcı bir süreçtir. Hem küreselleşmenin, hem de yerelleşmenin geri dönüşü yoktur.

*

Küreselleşme ve yerelleşme, büyük ülkelerin desteklediği bir siyasal akım değildir. Dünyadaki güçlü ülkelerin küreselleşme ve yerelleşmeye karşı ya da taraftar olmaları, yerelleşerek küreselleşme, küreselleşerek yerelleşme sürecini tersine çeviremez. Her kurum ve kuruluş yerel özelliklerini koruyabilmek için küreselleşmeli, küresel özellikler kazanabilmek için de, yerelleşmelidir. Yerellik ve küresellik, birbirini tamamlayan bir bütündür.

*

Yerelleşmek küreselleşmeyi, küreselleşmek yerelleşmeyi önlemediği için, hangi ülkede olursa olsun, her kurum ve kuruluş, dünyanın en büyük, hem yerel, hem de küresel kuruluşu olabilir. Dünya ölçeğinde örgütlenen kurum ve kuruluşlarda, rekabet üstünlüğü, her ülkenin kültürüne saygılı ürün, hizmet ve bilgi üreten işletmelerle kazanılır. Hiçbir kuruluş, Müslüman mahallesinde domuz, Budist mahallesinde inek eti satamaz.

*

Küreselleşme dünyanın Batılılaşması olmadığı gibi, yerelleşme de dünyanın Doğululaşması değildir. Ülkelerde perdelerin açılmasıyla, dünyanın neresinde olursa olsun, bütün ülkeler bir yandan Doğululaşırken, bir yandan da Batılılaşıyorlar. Küreselleşme ve yerelleşme süreçleri, her ülkeyi, uzun soluklu ve yarışı kazananların sürekli değiştiği, bir yarış alanına taşıyorlar.

*

Dünya ölçeğinde her gün tekrarlanan yarışta, hiçbir ülkenin, hiçbir kurumun ve hiçbir kuruluşun ne önceliği, ne de üstünlüğü var. Dünyadaki yarışta, ülkelerin en güçlü ve en etkili silahları, orduları değil, kültürleridir. Kültürlerin gücü de, hem dikey, hem yatay derinliklerinden kaynaklanır.

*

Kültürlerin dikey derinlikleri, yerel zenginliklerini, yatay derinlikleri de, küresel zenginliklerini yansıtırlar. Her kültür derinleşmek için yerelleşmeli, zenginleşmek için de küreselleşmelidir.

*

Yerelleşmeyen kültür yoksul, küreselleşmeyen kültür de güçsüz olur.

*

Yerelleşen küreselleşir, küreselleşen yerelleşir.

14 yıl önce
Yerelleşerek küreselleşmek küreselleşerek yerelleşmek
Niçin Diyanet
Ultra varsılların pay satışının anlamı ne?
Konut devrimini ‘iyi anlatmak’ lazım…
Bu ülkeye dair inançlarımızdan asla vazgeçemeyiz!
Fikir, düşünen insanlar ikliminden doğar