|
Darbesever meslektaşlara...

Nasıl yani!

Ümraniye''deki cephanelik ev bir film platosu muydu?

Ya da Danıştay katliamı, o filmden bir sahne!

Malatya''daki korkunç cinayet için ne diyeceksiniz?

Hrant Dink''i ne çabuk unuttunuz?

Sarıkız tutmadı, tamam…

Peki ya Ayışığı?

Mahkemenin ''doğrudur'' dediği, Özden Örnek''in kaleminden çıkan, sayfalar dolusu, isim isim deşifre olan darbe planı, bir illüzyon muydu?

Hiç biri sizi ırgalamıyor mu?

Diyelim ki bu topraklarda artık darbe olmayacağına inananlardansınız, peki tüm bu olup bitenlere ne diyeceksiniz?

Ergenekon boş, bu soruşturma beyhude öyle mi?

Hükümet, soruşturma bahanesiyle muhaliflerine gözdağı veriyor,

hoşuna gitmeyen isimleri, listeleyip kodese tıkıyor,

laik demokratik cumhuriyeti savunan herkes gözaltına alınıyor,

Atatürk''ü sevenler suçlanıyor...

Tamam, belki ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor ama…

Kargaları bile güldüren bu lakırdılar size de komik gelmiyor mu?

Farkında değil misiniz?

Bu millet Salı sabahı kocaman, taze bir umuda uyandı.

Bu ülkede bir ilke imza atıldı.

“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” cümlesi var ya… işte o, belki de ilk kez ete kemiğe büründü.

Çünkü siz istemeseniz de, tedirgin olsanız da Savcı Zekeriya Öz Ergenekon-2 için düğmeye bastı.

Peki ne oldu?

Emekli de olsalar Cumhuriyet tarihinde ilk kez, iki orgeneral, ordu komutanlığı yapmış iki dokunulması imkânsız görünen isim, darbe amaçlı çete kurmak suçlamasıyla gözaltına alındı.

Asıl önemli olan şu;

Üzerine suç bulaşmış herkese ama herkese dokunulabileceği kanıtlandı.

Artık hiç bir şey 1960 sonrası gibi olmayacak, biliyor musunuz?

Darbe girişimcileri affedilip, basın toplantıları ile darbe heveslilerini yüreklendiremeyecek.

27 Mayıs benzeri, askeri darbeyi meşru kılacak ortamı hazırlamaya koyulanlara göz yumulmayacak.

Darbe girişimcisi veya destekleyicisi herkes, hukuk karşısında hesap verecek.

İsterseniz, kırk değil kırk bin kere “Ergenekon sözde çetedir, sanal örgüttür” deyin,

''rövanş'' yakıştırmasıyla işi saptırmaya çalışın,

“İki komutan darbe planladı, iki tane başçavuş dinamitleri hazırladı diye darbe mi olacak!” küçümsemesi ile soruşturmayı sulandırın…

Geçmiş olsun!

Artık ortada, dipdiri duran gerçeği değiştiremezsiniz!

Pardon “Misilleme mi?” dediniz.

Yapmayın!

Bakın kargaları yine güldüreceksiniz.

Biri; google destekli, ''Kur''an, ümmet'' kelimeleri üzerinden yürütülen, gazete kupürlerinden derleme bir partiyi kapatma,

diğeri; bombalarla, katliamlarla, Hrant Dink''in kanıyla örülü cinayet, olmadı tescilli bir cunta davası...

Söyler misiniz, nasıl bir misilleme bu?

Elmalarla armutları toplayamayacağınızı size kimse söylemedi mi?

“Seninkiler benim partimi kapatırsa benimkiler de seninkilerin ipliğini pazara çıkarır” hesaplaşmasıymış!

İnsaf!

Yine ''elmalar, armutlar…'' diyeceğim, ayıp olacak.

Pazara çıkan iplik konusunda hiç mi fikriniz yok?

Hrant Dink için döktüğünüz gözyaşı, mimiklerinize asılan hüzün de mi sahteydi?

Hadi Sarıkız ve Ayışığı''nı umursamıyorsunuz, Danıştay saldırısını hangi hesap cetveline yazacaksınız?

Demem o ki; bu pazara çıkartılan iplik var ya… inanın o, çok kanlı.

Ayrıca kapatma denklemine sokulmayacak kadar da pahalı.

Ha… “İyi de hükümet ortaya çıktığında niye kayıtsızdı, geç kaldı!” diyorsanız, yani durumun vehametini kabul edip, geç kalınmasını dert ediniyorsanız…

İşte o zaman yerden göğe kadar haklısınız.

Peki, iyi niyetle beraberce “Geç oldu, ama güç olmasın” dileğinde bulunmaya var mısınız?

Demokrasiye kastedip, anayasal düzeni değiştirmek için plan yapan, çete kuran, cunta faaliyeti yürütenlerle hesaplaşmaya, gerçekten hazır mısınız?

Bitirirken;

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, polis evinde arama yaparken çocuğuna,“Bilgisayara virüs girmiş. Amcalar onu temizleyecekler” demişti ya…

ben de hala büyümek istemeyen, darbesever meslektaşlarıma söylüyorum.

Endişelenmeyin!

“Bu ülkenin sistemine darbe virüsü girmiş… İyi amcalar onu temizleyecekler”

Yani öyle umuyorum...

Ve gönülden ''inşallah'' diyorum…

16 yıl önce
Darbesever meslektaşlara...
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi