|
Hükümet değişir mi?

Bu soruyu sormamız sebepsiz değil. Oradaki ekonomik-malî açmaza ve yaşadığımız bin bir sıkıntıya rağmen, işte görüyoruz hükümet gitmiyor, hükümet düşmüyor.

Neden böyle oluyor?

Çünkü geçmişte yaşadığımız hükümet değişikliklerini nazarı itibara aldığımız takdirde, bu sorunun nasıl çözüme kavuşturulduğunun ipuçlarına da ancak orada ulaşabiliyoruz. Buradan okuduğumuz şudur:

Kabine behemehal değişir

Bir hükümetin kendi içinde ihtilaf doğmadıkça, ne muhalefet, ne de halk protestoları o hükümeti deviremez Türkiye''de. Dolayısıyla (DSP-MHP-ANAP) koalisyonunun kendi arasında, partilerden herhangi birinin hükümetten çekilmesi sonucunu doğuracak bir ihtilâf da söz konusu olmadığına göre, mevcut hükümetle bir süre daha devam edeceğimiz âşıkârdır.

Ama bu demek değildir ki, hükümetin kendi içinde, ufak-tefek bazı değişiklikler de olmayacak. Hayır, onlar ne kadar inkâr ederse etsinler, bayramdan sonra veya, daha makul bir sürenin sonunda kabine içi bir revizyonun gerçekleştirileceğinden kimsenin kuşkusu bulunmamalıdır.

Burada bu tür tesbitleri yaparken, mevcut hükümetin lehinde veya aleyhinde bir şahitlik değil amacım. Ayrıca kamuoyu beklentilerine göre de hareket ediyor değilim. Alabildiğine nesnel kalarak, mevcut hükümetin şu safhada niçin yerinde kalacağını, bu gerçeğin dayandığı görünür-görünmez bazı sebepleri tesbit etmekle sınırlı muradım.

Hükümet daha devam eder

Burada ilk farketmemiz gereken, mevcut hükümetin devamında fayda gören, iç ve dış geniş bir koalisyonun varlığı olmalıdır. Hükümet Köşkle kavgalı olsa yolsuzluklar nedeniyle özel bir mihrak hükümetin üzerine devamlı gitse dahi bu durum değişmiyor. Nitekim Köşk''teki kavgaya rağmen, ciheti askeriye hükümetin istifasını sakıncalı buldu ve Ecevit''in istifa etmemesi için özel ricacılar devreye sokuldu.

İkinci olarak, kendi destekledikleri program iflâs etse bile, TÜSİAD çevreleri de hükümetin devamından yanalar. Onlar şu anda, hükümetin hazırlayacağı yeni ekonomik program (IMF proğramı) üzerinde etkili olmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bu çevrelerin kafasında da, yeni bir hükümet arayışı bulunmamaktadır.

Bu arada Türkiye''ye gelen, Ariel Şaron''un özel temsilcisinin yaptığı açıklamalara da dikkat etmek gerekiyor. İsrail ve ABD Merkez Bankası''nın tecrübelerini size aktarabiliriz gibi bazı cümleler!.. Yani mevcut ekonomik krizi aşmanız noktasında, size yardımcı olabiliriz gibi birşeyler!.. Artı ABD Musevi lobisine mensup W. Safir''in New York Times''te yazdığı bir yazı ve Sabah''ın bu makaleyi tam sayfa iktibası!.. Ne anlama geliyor bütün bunlar?

Kuşkusuz bununla da sınırlı değil hadise.

Yeni ABD Başkanı W. Bush''un, Üsküp''te iken Ecevit''le yaptığı telefon görüşmesi!.. Bu telefonun anlamı şudur: "Biz Türkiye''de, Köşk''ü ve askerleri değil seni muhatap alıyoruz!.." Asgariden Ecevit bunu, böyle yorumlamaktadır. Ayrıca haksız da değildir. Bunun sebepleri, burdan ne çıkacağı veya çıkmayacağı!.. Apayrı şeyler bunlar. Önemli olan verilmek istenen mesaj ve bundan ne anlaşıldığıdır.

Öyleyse toparlayalım: İç ve dış bir çevre, birbirinden çok farklı gerekçelerle olsa bile, şimdiki halde hükümetin devamından yana bir politika izliyorlar. Önemli olan bu durumun iyi okunmasıdır.

Muhalefetin paradoksu

Buradan amaçlanan ise; Türkiye''nin IMF kontrolünün dışında kalan bir program fikrine kendisini kaptırması!.. İkinci olarak da (ABD-İsrail açısından) Türkiye''nin mevcut destek karşısında, bazı bölgesel tavizleri göze alabilmesi!.. Ciheti askeriyenin beklentisi ise daha bir farklı. Onlar bir yandan, doğabilecek siyasi kaostan çekiniyorlar. Bir yandan da belli bir vakte kadar bu hükümetle devamı düşünüyorlar.

Dolayısıyla yukarıdaki etkili çevreler, hükümetin devamından yana bir politika izlediklerine göre, muhalefetin yapması gerekenler daha bir önem kazanmaktadır. Burada sorulması gereken ilk soru, mevcut muhalefet söyleminin, iktidarı birbirine kilitleyip kilitlemediğidir. Bana göre kilitliyor!.. Koalisyonu birbirinden ayrıştırmaktan ziyade, birbirine mahkûm eden bir stratejidir bu. Asıl çıkmaz da bize göre burada yatmaktadır.

Ayrıca ifade edelim ki DYP, FP ile birlikte hareketi arzu etmiyor. Muhalefetin derin zaafı buradadır.

23 yıl önce
Hükümet değişir mi?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle