|
Bağdat düşerse, Washington da düşer mi?

Hareketli günler... Başbakan Erdoğan, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile görüştü. (Seri alt temasları, MİT, Dışişleri, vs. hiç girmiyorum.) O Ankara"dayken Mesut Barzani ilk defa Peşmerge kontrolündeki Kerkük"e gitti; "Kerkük"ün savunması için elime silah almaya hazırım" dedi!

Aynı sıralarda İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague Bağdat"taydı. Malum, iki gün önce de ABD Dışişleri Bakanı John Kerry bu adresteydi. İkisi de aynı mesajı verdiler; "kapsayıcı hükümet oluşturun". Hague sonra Erbil"e geçti.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise Paris"te, S. Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El Faysal, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayit, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cudeh, Saad Hariri, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ve Fransız mevkidaşı Laurent Fabius ile birlikteydi. İsrail, "bölgedeki bütün ülkelerin IŞİD"e karşı ortak hareket etmesi gerektiğini" söyledi.

Önemlisi; İsrail Cumhurbaşkanı Peres Çarşamba günü Barack Obama"ya, "Kürtler de-facto olarak devletlerini kurdu. Türkiye de onlarla petrol ticareti yaparak hazır olduğunu gösteriyor" demişti. Lieberman da Kerry"e benzerlerini zikretti; "Bağımsız bir Kürt devletinin kurulması kaçınılmaz görünüyor." Bu Tel Aviv dili, Kürt devleti kurulması durumunda İsrail"in tanıyacağı biçiminde yorumlandı, basında bol yayınlandı! (Kimin yorumu meçhul, "İsrailli uzmanlar" deniyor.)

Aynı gün (26/06); Türk hükümeti Kürt sorununun çözümüne ilişkin sürece yasal çerçeve oluşturan, "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı"nı TBMM Başkanlığı"na sundu. Bu sırada HDP heyeti de İmralı"daydı. Nihayet bu gelişmelerin hepsi ve fazlası akşam Ankara"da Milli Güvenlik Kurulu"nun önüne kondu.

Şimdi "panoramik objektif"i takalım...

STRATEJİK RAPTİYELER...

Bir örgüt var; her biri kendinden birkaç misli güçlü, İran, Irak, Suriye ve Türkiye"nin çevrelediği bir bölgeyi "içeriden dışarı doğru" istila ediyor! Karga kahkahası duyabilirsiniz...

Türk basını tarafından "hatırlanan" New York Times"ın "alacalı" haritası, bir önceki yazımızın, "bölge artık haritasızdır" iddiasına uygun. Beş ülkeden 14 ülke çıkarıyor! ("Imagining a Remapped Middle East", Robin Wright, 28/09/2013, NYT.) Hatay"dan Umman Denizi"ne, Arap yarımadasını yırtıyor! Irak, Suriye, Suudi Arabistan, Libya ve Yemen parçalanıyor. "Ekonomik işbirliklerini, enerji ve yollarını, güvenlik anlaşmalarını, siyasi dengeleri değiştiriyor"! Hepsi bozuluyor, yeniden yapmak için!

"Bozulan/bozulacak" ülkeler üzerinden yapılan çözümleme, bir mücadele tarifi olur. Savunuyorlar, gölge boksudur. Büyük tezgâhın dokuması böyle olur; IŞİD"in

orta-sahayı çözücü bir tetik olarak çekilmesi ile "bozulmayan ülkelerin" rabıtasını/rekabetini kurmak zorundayız!..

İlginizi köşelere, "korner noktaları"na çekmek istiyorum. "Bozulmayan dört ülke" bulunuyor. "Stratejik raptiyeler"dir; Türkiye-İran-Mısır-İsrail!

Bu dört bozulmayan içinde "açıklan(a)mayan" İsrail-İran ilişkisidir! (Ankara"nın diğer üç köşe ile ilişkilerinin ne kadar basit tarif edilebildiğini bir düşünün!) Tazelenen Washington-Tahran ilişkilerinin iki ülkeyi, Suudi Arabistan ve İsrail"i delirttiği hep söyleniyor. Riyad doğru, Tel Aviv yanlış!

Suudi Arabistan"ın savunma refleksi anlaşılabilir çünkü Arap Baharı ile başlayan ve bugün itibariyle enerji çıkarlarını dahi tehdit eder haline gelen "bozma", Irak"ın bir kalkan olarak "kırılması" ve İran ağırlığıyla beraber hanedanı sallıyor!

Ancak İsrail öyle değil! Sykes-Picot bozulsa da Tel Aviv"i bağlamıyor. Tahran Hizbullah"ı İsrail"e karşı sahaya sürerken dahi, Tel Aviv İran"ı müttefik olarak gördü! Evet, öyle. Çünkü dört bir yandan gelen Arap tehditleri önünde verevine karşı köşeyi tutuyordu ve işte IŞİD açısından daha da öyle! Tahran ve IŞİD kanlı-bıçaklı olsa da ikisinin İsrail açısından ortak işlevi, Arap dünyasına baskıdır! Şimdi Türkiye-İsrail ilişkileri de derlenip toparlanıyor!

Debka; "Irak Kürt bölgesi Ceyhan üzerinden İsrail"e şimdiye kadar 2 milyon varil petrol gönderdi. Türkiye ve İsrail deniz kuvvetleri, tankerlerin ve değerli yükün güvenliği için Doğu Akdeniz"de işbirliği yaptı. Kürt petrolünün ihracatı için oluşturulan Kürt-Türk-İsrail girişimi hem Tahran"ı hem de IŞİD"i şaşırtı."

Dört köşe kadar "üst köşeler" de var, Amerika"yı bu dörtgene oturtmalıyız. Süper güçlerin kurduğu akıllar, hem kendilerine hem de ilgili ülkelere kamuoylarını ikna edecek dili de verir!..

Beyaz Saray, İran"la işbirliğine şiddetli İsrail itirazının ve Washington"daki Yahudi lobisi saldırılarının "iç politikada bir karşılığı" olduğunu görüyordu ve ilk-geldiğinden beri-oyunu bunun üzerine kurdu. İkinci saldırının Riyad"dan ve "enerji şirketlerinden" geleceğini biliyordu ve bunun da kendi seçmen tabanında karşılığı olduğunu görüyordu. Ortadoğu"nun kangren sorunlarının çözümünü iç politikanın taşıyıcı sütunlarına böyle yasladı. "Bozul(a)mayanlar"a devam edeceğiz...

Ama şunu sıkıştırayım; İran ve ABD"de şimdi aynı cephede Bağdat"ı savunuyor.. Sadece onlar mı?.. İyi düşünün; Bağdat düşerse, Washington da düşer mi?..

twitter.com/nedretersanel

٪d سنوات قبل
Bağdat düşerse, Washington da düşer mi?
Nefsime öğütler
İrade, cesaret ve sabır
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı