|
Çin, Rusya"yı mı tercih eder Türkiye"yi mi?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül"ün Çin ziyareti hem manidar zamana hem de manidar mekâna denk düşecekti. Soma faciası nedeniyle ertelenen "bir haftalık" ziyarete Beijing hayli hazırlanmıştı! Keza, "ikili görüşmeler"den sonra 16 devlet başkanının katılacağı, "Asya"da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı Zirvesi" için Şanghay"a da gidilecekti.

Zamanlamanın bir parçası; 6 Mayıs günü Başbakan Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi"nde, Çin"le görüşmeleri devam eden füze savunma sistemi projesinde gelinen aşama hakkında "brifingler" sunulması, hemen 7 Mayıs"ta da "küresel piyasaya" sürülen bir haberin, "Ruslar füze ihalesine döndü ve yeni teklifte bulundu. Çinliler şartları yerine getiremiyor, henüz anlaşma sağlanamadı" cümlelerini kurmasıydı! Bu haber Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından terslendi; "Çinli firmanın şartname hükümlerini yerine getirip getirmediği yönündeki iddiaların tamamen spekülasyon olduğu ortaya çıktı. SSM yetkilileri ihalenin tamamlandığına dikkat çekerek, Rusların uzun menzilli füze projesine teklif vermesinin mümkün olamayacağını belirttiler." (Yeni Şafak, 08/05) İşte Gül gidebilseydi başta Washington olmak üzere "Batı"nın tüm gözleri" bu konuya odaklanacaktı.

Mekân ise; hem ziyaret hem Şanghay zirvesi ve hem de bir eşi bu yıl başında "Akdeniz"de gerçekleştirilen büyük bir askeri tatbikatın Pasifik paraleline denk düşecek olması. Çin ve Rusya resmi açıklamalarında, şu sıralar "yerkürenin en belalı suları" sayılan Doğu Çin Denizi"nde yapacakları bu tatbikatın üçüncü bir tarafı hedef almadığını söylüyorlar. Ancak tatbikatın adı, "Ortak Deniz-2014" ve amacı da, "denizlerdeki tehditlerle ortaklaşa mücadele"! Tehdidin kimliği için lafın tamamını söylemeye gerek yok.

İran Savunma Bakanı Hüseyin Dehkan"ın da daha 5 Mayıs"ta Çin"de olduğunu hatırlamak lazım. Görüşmede Çin Savunma Bakanı Çang, Çin-İran ilişkilerinin istikrarlı olduğunu, iki ülke silahlı kuvvetleri arasında işbirliğinin sürdüğüne dikkati çekmişti. ("China, Iran vow to deepen defense cooperation", China Daily, 05/05) Kaldı ki, hem Rusya Devlet Başkanı Putin hem de İran Cumhurbaşkanı Ruhani yukarıdaki zirve için Çin"de olacaklar!

Çin"in dış politikasının bu manada çok seçici olmadığını, pratik yaklaşıma yaslandığını söylemek lazım; Tahran-Beijing askeri işbirliğinde bir mantık varsa, İran"ın bir başka rakibi Suudi Arabistan"ın "Çin füzeleriyle Obama"ya gözdağı" vermesinin de mantığı aynı! ABD-İran ilişkilerine öfkelenen Riyad"ın mesajı haylidir tartışılıyor. Üstelik ABD Başkanı"nın Kral"ı ziyaret etmesi de pek tazeyken. (Anımsanacaktır, Kral"ın solunum maskeli fotoğrafının yayınlanması da Suudları kızdırmıştı!)

Çin Denizi/Pasifik-Basra-Akdeniz miğferinde Çin"in bir ağırlığı var. Bu ağırlık taraflara ne denli abanıyor ayrı bir tartışma konusu ama Hazar ve nihayet Karadeniz"de de olmalı. Çin dış politika haritası uzun zamandır böyle kuruluyor. (Yunanistan"da bir limanı da buna ekleyebilirsiniz (!), Amerikalıların taktığı isimle "String of Pearls" (İnci Dizisi)"nin bir ucu Honk Kong"a, oradan Pakistan-Gwadar"a bir ucu Sudan Limanı"na giden gerdan kelepçesini de!)

Kısa vadede yeniden yükselecek Hazar merkezli jeo-politiğe Çin "İpek Yolu" ile yaklaşıyor. Biri Türkiye"nin içinden, (Marmaray muhaliflerinin itirazları nerede, bu harita nerede?) biri üzerinden geçen İpek yolları Ankara"yı göbekliyor. Gürcistan-Kırım-Karadeniz-Ukrayna biraz da budur.

2013 başında Ukrayna ile Çin, Karadeniz-Kırım"da bir liman için anlaşmıştı. Kırım bir yıl içinde Rusya"ya geçti. Çin"in 10 milyar doları gözden çıkardığı anlaşma şimdi bir Rus-Çin ortaklığına dönecek! Bu da İpek Yolu"dur. Avrupa bunu kendi stratejik değerlerinden biri olarak görüyordu, artık değil! (Almanya Dışişleri bakanının bu konu için Çin"i ziyaret ettiğini ve istediğini alamadığını yazalım!)

O halde ABD"nin "pervane kıran" savaş gemilerini de katarsak, önce Akdeniz"de sonra Karadeniz"de sadece çok oyunculu değil, büyük oyunculu, ABD, Rusya ve Çin"in de bulunduğu, daha enerji ve yollarını da listeye katacağımız "tehlikeli ve silahlı" bir alandayız.

Amerikan politik pısırıklığını, ABD askeri gücüne ikame eden yanlış anlamaları düzeltmek gerekiyor. Bu, "Türkiye nerede duruyor" sorusunun da kısmi yanıtıdır! Şu an Türkiye"yi oyuna sokmak için özellikle NATO ve Kırım üzerinden "davetler" var. Türk basınının malum kesimlerinde de bu teşvikleri görebilirsiniz. Rusya"nın bir askeri hamlesi karşısında Ankara"ya, "NATO ne yapar" diye sormak budur. NATO "şu an için" bir şey yapamaz. Amerika yapar. Yaparsa da Çin"in bu bölgede nerede duracağını bağlar. (Çin"in denizaltından ABD"ye 13 bin km."lik hızlı tren yolu inşa planı şimdi ortaya çıkmadı mı?)

Türkiye"nin nerede durduğu, duracağı sorusu ise başka politik ümitlerin tezahürü olan "eksen kayması" çamuru ile ilgili. Bazen büyük ülkelerle ilişkilerinizi büyük analizlerden çok, "alakasız" bilgiler tarif eder; "DSCA tarafından yapılan açıklamada, Türkiye"ye ileri teknoloji ürünü olan "Mod 6 Warshot" türü torpidolar verileceği, bu silahların Türk Deniz Kuvvetleri"nin yeni denizaltılarında kullanılacağı belirtildi!.."

twitter.com/nedretersanel
10 yıl önce
Çin, Rusya"yı mı tercih eder Türkiye"yi mi?
Televizyonun işlevleri
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü