Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın perşembe akşamı duyurduğu ‘gaz/indirim müjdelerini’ kutlamadan önce, alkışların sıralamasını düzenlememiz gerekiyor…
Kuşku yok; tencereye katkı anlamına gelen aylık ve yıllık indirimler en önemli nihai çıktıdır. Fakat buna ‘aferin’ gelecek ise önce şu soruları herkesin, başta da ‘kaybedenler kulübü azalarının’ yanıtlaması gerekiyor…
2020’li yıllara kadar deniz zengini bu ülkenin mavi vatanında bu azimle enerji arandı mı?
Bu ‘kurtuluş yolu’ için gerekli gemiler, uygun alet-edevat geliştirilmesi, bulunması, alınması, ana ihtiyaç her sınıftan eleman ihtiyacının giderilmesi üzerine kafa patlatıldı mı?
Düne kadar neredeyse efsaneye dönüşmüş, “petrol bulunup kapatılmış kuyular” konusunu merak etmek dışında “fiilen” bir şey yapmanın yolu arandı mı?
Sabahtan akşama kadar tekrarlanan ve tamamen haklı, “Türkiye enerjide dışarıya çok bağımlı, bu azaltılmalı” vahlanmalarına sonuç üreten çözüm getirildi mi?
***
Bugün eve gelecek gaz faturasına bakıp gülümseyeceğiz ama arkasında bu köşenin sınırlarını çok aşan acı bir öykü var.
Bu kâbusu bitiren ne?
Türkiye, Karadeniz gazının ülkeye katılmasını kutlarken 6’lı masanın liderleri ne yapıyorlardı biliyor musunuz? Biri ‘Alevi’ biri ‘Sünni’ başlıklı videolar yayınlıyorlardı. İçeriğe kanmayın, “başlıklar” anlatıyor dertlerini. Yıllar yıllar sonra şimdi mi akıllarına geldi…
Tamam uzak geçmişi hatırlamıyoruz. Ama son yılı, aktüel durumu hatırlayalım bari. Ukrayna savaşından bu yana başta Avrupa olmak üzere dünya enerji savaşı/korkusu yaşamıyor mu?
Bu sene kış yumuşak geçtiği için Avrupa vartayı kolay atlatmadı mı? Uluslararası uzmanlar, ‘daha bu iş bitmedi’ demiyor mu? Batı ülkelerinin enerji politikaları savrulmuyor mu? Nükleer santrallerini bir kapatıp bir açmıyorlar mı? Boru hatlarına bizzat kendileri sabotajlar düzenlemedi mi? Halkları donmasın için yine Batı’dan üç-beş katı kazık yiyerek gaz ithal etmiyorlar mı?
Petrol üreticisi ülkeler tarihlerinde ilk defa Batı’ya yüz çevirmedi mi? OPEC+, ABD’nin, Batı’nın inadına üretim kısmıyor mu, Çin ve Hindistan gibi ülkelere daha çok petrol/gaz vermiyor mu?
Akdeniz’de enerji savaşları yaşanmıyor mu? Yunanistan-İsrail-Mısır-Rum kesimi ortaklık kurmaya çalışmıyor mu? Libya’da çıkan savaş ne? Kuzey Afrika’da politik istikrarsızlık neden yaşanıyor?
ABD neden Suriye’de? Irak 20 yılı aşkındır neden kafasını kaldıramıyor? İran neden bitmeyen ambargolar altında? Rusya neden Türkiye enerji merkezi olsun istiyor? Türkiye neden Bulgaristan’a, Avrupa’nın kapısına enerji vermeye başladı?
Donanmaya bu kadar önem verilmesinin sebebi ne? Bir tanesi, tüm Mavi Vatan’da deniz enerjisi yollarını ve arama/sondaj gemilerini korumak değil mi?
Hem karada hem denizde enerji de bulacaksınız enerjinin yollarını da yapacaksınız. Bunun için gerekli maddi ve askeri güç de gözünü budaktan esirgemeyecek.
Şimdi.. “Tüketilen enerji miktarı: 0” yazan gaz faturasına sevinebiliriz. Kazananlar kulübüne hoş geldiniz. Fakat kazandığınız cebinizde kalan para değildir sadece. Bir parça bağımsızlık dahadır.
Ramazan Bayramınız mübarek olsun.