‘Bizimkiler’ Afganistan’ı bıraktılar, ABD’nin uğradığı küresel ‘imaj yıkım’ı yamamaya çalışıyorlar. Hürriyet ve Milliyet’e bakarsanız, ‘konu uzmanı’ olarak seçtikleri üzerinden söyledikleri şu; ‘aslında Amerika Kabil’in hemen düşeceğini biliyordu, politika gereği sakladı’…
Her iki gazetenin sunduğu görüş sahipleri aynı konuda on gün önce ne diyorlardı, bugün dedikleri doğru mu diye tartılmaz mı?..
Genelkurmay Başkanı Miley: “Benim için veya herhangi bir kimse için Afgan ordusunun ve hükümetin 11 gün içinde çökeceğine dair hiç ibare yoktu”…
Bizimkiler biliyormuş; ’20 yıldır oradalar, nasıl bilmezler. Plandır o plan’ diyorlar.. Mesele o zaten.. Amerikan hegemonyasındaki eziği tespit eden herkesin söylediği; ‘stratejik aklın körelmesi’.. Kendilerini kesiyorlar.
Bir de.. Plan ne Allah aşkına?!
Aynı adamlar Türkiye’nin Afganistan’daki olası rolüne karşı elbiselerini yırtıyorlardı ‘hayır’ diye. Bakın şimdi nerelere geldi iş…
Washington, CIA için bölgede ‘ev’ bulamıyor. 20 yıldır yönettikleri ülkede havaalanından çıkamıyorlar…
ABD Savunma Bakanı Austin: ‘ABD kuvvetlerinin Kabil Havaalanı’nın dışına çıkıp ulaşamayan grupları toplayacak kapasitesi yok’…
‘Plandır o plan’…
Afganistan görevindeki kimi Amerikan diplomat ve askerleri bile ‘tahliye skandalı’ için ağzına geleni söylüyor; ‘Bugün, hüsran ve iğrenme hisleriyle doluyum. Güvenimi yitirdim’…
O kadarını bilmeyen var mıydı?
Anlamı şu; imaj-mimaj hikaye, zevahir gitti, ülkesini kurtarmaya çalışıyor. Geriye de son yüzleşme, Çin, Pasifik kalıyor…
***
Size Afganistan’daki çöküşün ve Biden yönetiminin bir numaralı ‘çıkış/kaçış’ nedenini yazayım mı…
Onun için beş Amerikan başkanı savaşı bitirmeye çalıştı ama başaramadı. Savaş sürmeliydi. Trump bunu görmüştü. Biden onun için Trump’ın yolundan gitti. Pentagon, CENTCOM, CIA budur…
***
Aynı ‘yerli’ kafaların Pakistan-Afganistan-Taliban ilişkisi üzerine yürüttükleri, ‘İslamabad o kadar etkili değil’ okumasına da haddini bildirmek lazım.
Taliban üzerindeki İslamabad etkisinin ölüsü yeter.
‘Taliban iyi çocuk rolü oynayacak’ diye ahkâm kesenler bilsin ki, o fikir dahi Pakistan’a ait!..
“Taliban’a ‘eğer Afganistan’a hakim olursanız, affetmeyi bilin. Nelson Mandela’nın Güney Afrika’yı birleştirmek için yaptığı gibi af getirin’ dedim. Barış için umutluyum”… (Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi, 18/09.)
***
Çin, Rusya, İran, Türkiye, Pakistan, Afganistan, kimi Türk Cumhuriyetleri, Azerbaycan-Kafkasya denkleminden de beslenerek, daha etkili olacaklar demektir.
Washington bu kadar gücün mevcudiyetinden rekabet çıkacağını düşünüyorsa, adı geçen ülkelerin bunu yönetip yönetemeyeceğini anlamamız gerekiyor. Hepsinin sınırsız tecrübeleri var. İran’ın, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üye olması yönünde şimdi atılan adımların önemine dikkat edelim. (BAE’nin Türkiye’ye sokulmasını görelim.)
Asil üyelerin (Çin, Hindistan, Kazakistan, Rusya, Kırgızistan, Özbekistan, Pakistan, Tacikistan) Afganistan, İran, Moğolistan gibi gözlemci ülkelerin durumunu yakından izleyelim. Azerbaycan ve Türkiye’nin hem Batı hem Doğu çizgisi üzerindeki yürüyüşüne denge hassasiyetini artıralım…
Ve…
Türkiye’yi kısaltmak isteyenlerin inadına, madem final Pasifik, Güney Kore ve Japonya’ya doğru adımlarımızı açalım. Hazır Dışişleri Bakanı ‘şimdi’ buradayken!..