|
Seçim öncesi Pentagon belgeleri ne anlama geliyor?

Her tezgâhın illa kurulması gerekmiyor…

Bazı tezgâhlar bacaksızdır. Yine de yürürler. Değneği siz olursunuz…

ABD Savunma Bakanlığı’ndan ‘sızdığı/sızdırıldığı’ söylenen belgelerin Türkiye ile ilgili kısımları hayli şüphe uyandırıcı…

Mesela, Washington Post (WP) gazetesinin yayınladığı, Ukrayna istihbaratının Suriye’deki planlarına ait bilgiler…

Buna göre Ukrayna askeri istihbarat servisi, Suriye’nin kuzeyindeki bazı bölgeleri kontrol eden YPG’nin de yardımıyla, ülkedeki Rus güçlerine saldırı düzenlemeyi planlamış…

Önce şunu söylemek lazım herhalde, Kiev istihbaratının kendine hayrı olsaydı, ABD ve İngiliz istihbaratının ülkeye çökmesine teslim olmaz, Rusya’ya karşı verdiği bilgilere el-avuç açmazdı.
Yani böyle bir şey var ise bu Kiev aklı zaten olamaz…
Haber, belgede planlamanın nasıl yapıldığı ve nasıl ilerleyeceğine ilişkin detaylar da içeriyor. Ukraynalı yetkililerin saldırı için
YPG’yi eğitmeyi planladığı
, teröristlerin de karşılık olarak
eğitim ve hava savunma sistemleri istediği
aktarılıyor.
Buraya mim koyalım tabi; ‘
helikopter vakası
bu bağlamın neresine oturabilir
merakı ikircik defterimize yazılsın. Eğitim ve hava savunma sistemleri başlığının altına…
Pentagon belgesi ve haberin gıllıgışlı iddiasına gelince; ‘
Türkiye’nin plandan haberdar olduğu’!
..
WP,
bölgede çalışmış
eski bir ABD’li yetkilinin, “Türkiye’nin hedefi SDG’nin askeri kabiliyetini ve liderliğini etkisiz hale getirmek. Türkiye plandan hoşnut kalmışsa bu Rusya’nın gazabını üzerine çeken bir Ukrayna-SDG ittifakının Türkiye’nin çıkarına olmasındandır» açıklamasını da paylaşmış.
Ama planın ortaya çıkması ve Moskova’nın ‘Ankara’nın haberdarlığını’ fark etmesi durumunda neler olacağından bahis etmemiş…

Yani Ukrayna/ABD istihbaratı böylesine tehlikeli bir plan yapıyor, bunu Türkiye ile paylaşıyor, Ankara kabul ediyor ve destek veriyor?!

İnanalım mı?..

Böylesi durum Ukrayna’yı Suriye’ye, Türkiye’nin en sancılı kapısına taşır. Orada da kalmaz savaşın fiilen içine çeker. Hasılı, ‘kimin işine yarar’ sorusu planın gerçekliği konusunda temkin nasihat ediyor.

Türkiye’nin Amerikan ve İngiliz uçaklarının Karadeniz’e girmek için gösterdiği inadı terslemesi, Montrö’ye halel getirmeme hassasiyeti ve son alarak en büyük savaş gemisini bu denize sevk etmesi düşünüldüğünde, Suriye’de de böylesi manevraya yüz vermesi ihtimalini zorlaştırıyor.

Benzer durum, “gizli” Pentagon Belgeleri’nin, Ukrayna’ya destek konusunda
ABD’nin İsrail’e önerdiği iddia edilen, “Türkiye gibi yapın” haberlerinde
de izlenebilir! Son tahlilde
kime yarayacağı
tahlil edilmeden kamuoyuna sunulan haberler için
‘ülkenin hayrına mıdır’
diye sorulmalı…

***

Türkiye’de de faal bir dijital platformda yayınlanan,
‘The Diplomat’
dizisinin altıncı bölümünde de Suriye’deki Rus güçlerine yönelik saldırıdan bahsediliyor. Açık adres bile veriliyor;
Halep-Rakka-Hama üçgenini
hedef olacak bir saldırının İngiltere tarafından planlandığı, Ukrayna savaşının dinamiklerinden beslendiği, bizzat Başbakan ve parlamentodaki kimi unsurlar tarafından teklif edildiği, hatta temelinde İskoçya’da yapılacak ve ‘Büyük Britanya’dan bağımsızlığı getirebilecek seçimlerle ilgili olduğu anlatılıyor…

Yeni bir dizi bu. Uluslararası gösterimi 20 Nisan’da gerçekleşmiş. Pentagon belgelerine göre de Ruslara yönelik bombalama planı 2022 Aralık ayında düşünülmüştü ve 2023’de yani ‘şu sıralar’ hayata geçirilecekti. Pentagon’un gizli sayfalarıyla bu kadar örtüşen senaryo ilgi çekici değil mi?

İki “senaryo” arasındaki benzerlik bize ne düşündürmeli? Bunların gerçeği yansıttığını mı yoksa Ortadoğu ve Türkiye’de yaratılmak istenen algıyı mı?

ELÇİLİKLERİNE 14 MAYIS ANKETİ YAPTIRAN ÜLKELERİN BASIN KURULUŞLARI NEDEN FARKLI SONUÇLAR YAYINLIYOR…

Kimi ülkeler büyükelçilikleri eliyle Türkiye’de anket yaparlar. İlla seçim zamanları da değil. Mesela Almanya bunlardan biridir. Bazen misyonları bazen STK’ları bazen de yabancı anket şirketleri eliyle. ABD de çok yapar. Herhangi doğu ülkesinin, Çin, Rusya veya Hindistan’ın yaptırdığını ben duymadım…

Ankara bu anketlerin yapıldığından da sonuçlarından da haberdar.
Hatta Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun geçtiğimiz Pazartesi anlattığı bir anektod var…

“Geçenlerde yurt dışından bir arkadaşımız, ismini vermeyeyim, üst düzey resmi görevlidir, ‘ya’ dedi, ‘durum kötü mü’? ‘Yo, nereden çıktı’ dedim. ‘Euronews’da bir anket yayınladılar, arada 20 puan fark var’ dedi. Ben de dedim ki, ‘doğru bilgiyi almak istersen, hani ben sonuçta tarafım, inanmayabilirsin, sizin büyükelçiye sor, o sana sağlıklı bilgiyi verir’. Aradan bir kaç gün geçti beni aradı, ‘ya ben sordum, haklıymışsın, hiç öyle yayınladıkları gibi değilmiş”…

Batı ülkelerinin basın-yayın organlarının seçimlere yönelik anket haberleri ile resmi anketleri arasındaki farkın anlamı ne?
Bu ülkelerin resmi politikaları/temennileri ile gerçek durumun ne olduğunu bilme ihtiyaçları farklı. Bu kuruluşlarda çalışanların mesleki karakterleri ile aidiyetleri de hesaba katılmalı. Artık herkes biliyor ki,
başta ABD olmak üzere bazı Batı ülkeleri Erdoğan’ın kazanmasını istemiyorlar. Ama ellerindeki veriler ‘kazanacağını’ söylüyor.
Ne yapsınlar? Türk kamuoyunu böyle etkilemeye çalışıyorlar ve ters yönde algı/akım yaratabileceklerini varsayıyorlar.

Zehirli yayın yapanlar içinde ‘VOA Türkçe’ ve ‘BBC Türkçe’yi de sayabilirim. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun ‘Alevi’ başlıklı sosyal medya paylaşımını, bunun Türkiye içindeki dalgalarını yükseltmeye/yaymaya çalışan masum görünüşlü haberleri üst üste yayınladılar.

‘Nedir bunlar’ dediğinizde de, ‘demokrasi’ diyorlar. Demokrasiyi 14 Mayıs’ta göreceğiz…

#Seçim
#ABD
#YPG
#Kiev
#Mevlüt Çavuşoğlu
#Nedret Ersanel
1 yıl önce
Seçim öncesi Pentagon belgeleri ne anlama geliyor?
İletişim sonuç odaklı bir süreçtir…
15 Temmuz için hesap vakti: ABD’ye dava açın
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı