|
Fisher"in gezisi

Ekonomide istikrarın sağlandığı, her şeyin kontrol altına alındığına kamuoyunu inandırmak için belirli basının ve Kemal Derviş''in gerçeği yansıtmayan yayın ve açıklamaları yetersiz kaldığı için İMF Başkan Yardımcısı Fisher Türkiye''ye getirildi.

Fisher''in beyanları da piyasaları tatmin etmedi.

Eğer Fisher''in açıklamaları doyurucu bulunsaydı borsa endeksinin hızla yükselmesi gerekirdi. Doların fiyatının 1.200.000 TL''ye düşürülmesi gayretlerinin ise sonuç vermeyeceği anlaşılıyor.

FİSHER''İN NİYETİ

Kemal Derviş''in kendisinden beklenen performansı gösterememesi ve ekonomide kontrolü kaybetmesi üzerine İMF doğrudan müdahale yöntemine yönelmiş ve bu amaçla Fisher''i Türkiye''ye göndermiştir.

Fisher''i ilgilendiren en önemli gösterge doların fiyatıdır. Dövizin fiyatının artmaması için gayret gösteriyor. Peki bunu neden istiyor.

Hatırlarsınız. Kemal Derviş''in gönderiliş amacının, yabancı yatırımcıların Hazine''ye borç olarak verdikleri paraların vadesi geldiğinde, güvenli bir şekilde yurt dışına çıkışını sağlamak olduğunu önceki yazılarımızda ifade etmiştik.

Bono ve tahvil satın alarak Hazine''ye borç verenlerin yaklaşık üçte birinin yabancı yatırımcılardan oluştuğu tahmin edilmektedir. Söz konusu yabancı yatırımcılar devalüasyon nedeniyle büyük zarara uğradılar. Alacakları TL cinsinden olduğu için, dolar bazında hatırı sayılır kayıpları oldu.

Eğer dövizdeki artış kontrol altına alınamazsa yabancı yatırımcının zararı daha da büyüyecektir.

Yabancı yatırımcının elindeki, vadesi gelen kamu kağıtlarının dövize çevrilip dışarıya çıkarılması sürecinde, dövizin fiyatı yüksek olursa ele geçen doların miktarı düşük olacaktır. Bir başka ifade ile döviz ne kadar düşük tutulabilirse yabancı yatırımcı o kadar kazançlı çıkacaktır.

Dövizin fiyatı ile Fisher''in bu kadar yakından ilgilenmesinin nedeni budur. Türkiye ekonomisinin istikrara kavuşması veya Türk insanının refah seviyesinin yükseltilmesi gibi bir kaygısı bulunmamaktadır.

DÖVİZ BASKI ALTINDA TUTULMAMALIDIR

Döviz baskı altında tutulmaktadır. İMF, dövizin fiyatını düşük tutabilmek için bilinen tüm yöntemleri kullanmaktadır. Fisher''in Türkiye''ye gelişi de bu çerçevededir.

Dövizin baskı altında tutulması iyiye gitmeye başlayan cari işlemler dengesinin bozulmasına yol açacaktır.

2001 yılının ilk 5 ayında cari işlemler 319 milyon dolar fazla vermiştir. Bu fazlalığın nedeni ithalattaki azalış, ihracattaki ve turizmdeki artıştır. Bu olumlu gelişmeler de Şubat ayında meydana gelen devalüasyondan kaynaklanmaktadır.

Hükümetin ısrarla kendi başarısı olarak ortaya koymaya çalıştığı ihracat ve turizm gelirlerindeki artış, istemeyerek yapmak zorunda kaldıkları devalüasyonun sonucudur. Şubat ayından bugüne kadar % 90''ı aşan devalüasyon oranı cari işlemleri ancak dengeye getirmiştir. Bu tarihten itibaren dövizin fiyatı, asgari enflasyon oranında artırılmadığı taktirde, ihracattaki artış yavaşlamaya, ithalat ise artmaya ve cari işlemler açık vermeye başlayacaktır.

Dövizin fiyatının baskı altına alınması ve enflasyon oranının altında artırılması ülkemizin lehine değildir, sadece yabancı yatırımcıların ve yerli yabancıların işine yarar.

23 yıl önce
Fisher"in gezisi
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet