|
Kimsenin alacağı yok

Galatasaray’da sözde ödenmemiş maaşları gündeme getirerek bir karışıklığa sebep olunmak istenildi ama bu çabalar karşılıksız kaldı; çünkü sarı-kırmızılıların geçmişe dönük borcu yok. Galatasaray’da ara transfer için yıldız olmayan ama doğrudan katkı sağlayabilecek isimler üzerinde çalışılıyor. 3 Türk ve 2 yabancı oyuncu konusunda ciddi girişimler var. İki orta saha, bir sol bek ve bir forvet düşüncesi söz konusu. Sarı-kırmızılılarda bir Okan Buruk gerçeği var. Söyleyeceğim nedenlerden dolayı ve Galatasaray’da ortaya koyduğu tablo ile gelecek yıllarda Avrupa’ya açılabileceğini düşünüyorum. Sarı-kırmızılıların ligdeki en büyük rakibi Fenerbahçe, geçen sezonki ilk 11’ine doğrudan 5 en az 10’ar gole katkı veren oyuncu monte etti. Gol ve puan rekorları kırdı ama herşeye rağmen Galatasaray zirveye aynı puan ile ortak ve ikili averaj avantajını kendi elinde tutuyor.


HAKİM ZİYECH UYMADI

Hakim Ziyech’in duruşu, tavırları ve karakteristik yapısı Galatasaray’a uymadı ve fazla zorlamanın da anlamı yok. Bunu Ziyech’in yetenekleri haricinde söylüyorum... Giderse yerine Tete ve Barış Alper var. Nelsson’un oynadığı maçlarda gösterdiği performanstan ötürü sezon sonuna kadar kalmaya karar verdi. Bakambu ve Ziyech, Afrika Kupası’na gitti. Davinson da kısa sürede takımla çalışmalara katılacak. Galatasaray, bu sezon özelinde 50 milyon Euro’luk loca ve kombine satışıyla rekor gelir elde etti ve insanlar önümüzdeki sezon için şimdiden sıra beklemeye başladı. Kulüp, gelecek sezon için loca ve kombine satışlarını erkenden yapmak istiyor. Sarı-kırmızlı kulislerde seçim şimdiden konuşulmaya başlandı ama Galatasaray’ın mevcut projelerin devamlılığı adına bir genel kurul üyesi olarak sayın başkan Dursun Aydın Özbek’i destekliyorum. Başkanlığına engel olan bir sağlık sorunu da yok.

#Spor
#Futbol
#Galatasaray
#Oğuz Altay
4 ay önce
Kimsenin alacağı yok
Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii
19 Mayıs’a 10 gün kala…
Uluslararası doğrudan yatırımları çekmek
Enflasyon, döviz kuru beklentileri ve CDS
İsrail ve Batı’nın çifte standardı