|
Savaşın sahnesi savaştan önce gelir

Sözüm ona iletişim ve görsellik çağındayız.

Sosyal medya üzerinden yapılan anlık bilgilendirmelerle; yazılı ve görsel medya elemanlarının bildirimleri ve kameralarıyla, anbean savaşın nedenlerini öğrendiğimizi ve gidişatını gördüğümüzü sanıyoruz.

Bu haber almadan, öğrenmeden ve görmeden o kadar eminiz ki, mevcut iletişim ve görselleştirme imkânlarının, teknolojik bir yanılsama olabileceğine de asla ihtimal vermiyoruz. Muhtemel bir durumu, televizyon ekranlarında bizzat gözümüzle görmüş, gazetelerden ve sosyal medyadan okumuş olmanın kesinliğiyle, kendi kendimize ispat etmekle kalmıyor, bu ispatın güveni içinde gördüğümüzün gösterilen, okuduğumuzun ise dayatılan şeyler olduklarını düşünme zahmetine girmek istemiyoruz.

Oysaki insan buluşundan ibaret olan teknolojiyi baş edilemez bir güç olarak kutsamakla kalmayıp, onun karşısında peşinen kendilerini aciz ve yenilmiş sayanlar, öte yandan konvansiyonel savaşların bile artık mevcut teknoloji yoluyla uzay savaşları gibi takdim edilebileceğine inanalar ya da inandırılanlar da neticede bizleriz.

Bu zihnî karmaşanın ve güya haklının haklılığını güçlendirmek adına kirletilen bilginin muhatapları olarak, bu durumu hem kanıksıyoruz hem de bundan memnuniyet duyuyoruz. Çünkü bir adım ötesi kuşkulanmaya, sormaya ve sorgulamaya çıkıyor ki, bunlar düşünmeyi zorunlu kılan şeyler olmaları bakımından bizi zahmete sokacağı için işimize gelmiyor. Zira biz istediğimizde düşünebilen varlıklarız, düşünmeyi seven varlık değiliz.

Tek başına bu son yargımız bile, teknolojik yanılsamalara, diğer bir ifadeyle arzulanan yanıltılmalara açık olduğumuzu, şer merkezlerinin de bu zaafımızı tepe tepe kullandıklarını göstermeye yeterli gelmektedir. Tıpkı, İngiltere ve ABD’nin tahrikleri sonunca Rusların Ukrayna işgalinin on beş gündür sosyal medya yoluyla gündemimize yerleştirilmesi, televizyon yoluyla seyrimize sunulmasındaki gibi.

Bu derken, hangi yanılsamalara konu edilirse edilsin savaşın yıkıcılığını ve ondan zarar gören sivillerin varlığını ıskalıyor ya da asıl meseleyi ispata feda ediyor değiliz. Asıl, kaç zamandır gerçekliğin karikatürüyle meşgul edilme hatasına tekrar düşmemeyi salık veriyor ve Ukrayna’nın yıkımına neden olan bu işgalin, tıpkı Körfez Savaşı’ndaki gibi, medya ve basın merkezli aldatmaların desteğinde taraflarının çoğaltılmasıyla daha büyük bir yıkıma uğratılmasında taraf olunmamasını diliyoruz.

Örneğin, Kuveyt sahillerinde yüzdürülen ölü karabataklar, Odesa açıklarında yüzdürülmeye hazır olarak halen Hollywood stüdyolarından birinde bekletiliyor olabilir.

Aynı savaşta, kuvözlerdeki 312 bebeğin hunharca katledişinin anlattırıldığı Nayirah el-Sabah adlı kara kızın yerine, Yekaterina Andrukhovych adlı mavi gözlü, sarı saçlı bir kıza, öncekisinden daha acıklı bir senaryo metni ezberletiliyor olunabilir.

Kuvözdeki bebekleri öldürülmenin vahşeti ve dünya denizlerinin kirletilme korkusu, her iki ihtimalden ve mahalden fersah fersah uzakta bulunanın zihinlerine öyle güçlü bir şekilde kuşatmıştı ki, bu derin etki sözüm ona bebek katlini ifşa eden Nayirah el-Sabah’ın Kuveyt’in o günlerdeki ABD büyükelçisinin kızı, ölü karabatakların asıl mekânının da Fransa sahilleri olduğunun öğrenilmesinden sonra bile insanların belleğindeki varlığını daha uzun bir süre korumuştu.

Peki, söz konusu sahnelemelerle perdelenmeye çalışılan ilk gerçekler en yalın şekliyle neydi?

İran’la olan savaşında Irak’ı destekleyen Kuveyt’in alacaklarının Saddam’ın ödeme gücünü aşması ve Arap petrolünü kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen ABD ve müttefiklerinin, Kuveyt’in işgalini bahane ederek, zaten İngiltere’nin vesayetinde olan kabile devletçiklerindeki nüfuz ve haraç düzenini yenilemeleri.

Bu cümleden olarak, Suriye’nin işgalinde sahnelenen konularda da dikkatli olmak gerekir. Örneğin hazır “Rusya ordusundaki Müslüman askerler” terimi üretilmişken, yakın zamanda, Amerikalılarla aynı otomobillere binmeleri bakımından medeniliği baştan hak etmiş bulunan Ukraynalı sivillerden birinin, bol sakallı ve vahşi bakışlı bir Çeçen tarafından canlı yayında infazı Hollywood tarafından dünya medyasına servis edilebilir ki, Rusya eliyle bunun terinden bir üretimi de mümkündür.

Bunlardan gördüğümüz şudur ki, savaşlara mahsus teknolojik yanılsamalar –ya da yanıltılmalar– artık savaşların yapıldığı mekânlarda değil, film setlerinde üretilmekte ve ne yazık ki, savaş propagandası adı altında gerekliymiş gibi gösterilen o yalanlar, insanların onlara olan yatkınlığıyla tahkim edilmektedir.

#ABD
#Yekaterina Andrukhovych
#Holywood
2 yıl önce
Savaşın sahnesi savaştan önce gelir
11. Kalkınma Planı neler getiriyor?
Karmaşık bir olgu: Mikro-Alevilik
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı