Genel planda, yerleşebilir olan her şeyi içine alan bir zarf azmanı olduğu gibi, özel planda, zarf hükmündeki binlerce yeri de kendine dahil eder, yer:
Bastığım yer, yerde yer edindiğim (mekan tuttuğum) yerdir; bilinçaltım tarihin, belleğim kişisel tarihimin (suretler / imgeler kataloğumun), kalbim Rabbimin yeridir; aklım düşünmenin, gözüm görmenin, kulağım duymanın, dilim tatmanın ve sözün... yeridir.
Şimdi siz, “İyi de, itiş kakışın gemi azı aldığı şu günleri yazmak varken, Divriği’deki eserleri ve onları yapanları niye yazıyorsun” diye itiraz edebilirsiniz. O halde hemen söyleyeyim: