Yazımın başlığına bakıp da sahiden 29. İstanbul Kitap Fuarı''ndan kitap yüküyle eve döndüğümü sanmayasınız...
Her şey bir yana Fuar alanını temiz tutmak için çırpınanların emeğine hürmeten bu başlığı yazdım, değilse şöyle yazmalıydım: Fuar''dan gelirem yüküm sinirdir...
"Sinir" der demez, çoğunuzun aklına şıp diye, "kitap fuarının çocuklarca istila edime" probleminin geleceğini tahmin ediyorum. Ama benim –dört torunlu bir dede olarak- çocuklardan yana problemim olamaz. Gezmek, eğlenerek keşfetmek, öğrenmek onların hakkıdır.
Benim problemim, onca çoluk-çocuğu, ağırlıklı olarak büyüklere mahsus bir kitap fuarını görmeye mahkum ederek, bununla onların kültürel bir ihtiyacını karşılayacağını, onlara kitabı sevdirdireceğini sanan anlayışladır.
Öğretmenlerin, "ikili sıra olun, birbirinizden ayrılamayın" talimatıyla yapılan bir fuar gezisi çocuklara ne kazandırır?
Sergi salonlarına girerken ve çıkarken yüzlerine dikkatlice baktım çocukların; salonlara girerken somurtan çocuklar, oradan çıkarlarken hapishaneden kurtulmuşçasına neşeyle gülümsüyorlardı...
Bu tutumlarıyla açıkça söyledikleri şuydu: "Ciddiyet büyüklerin olsun, siz bize her ne sunuyorsanız eğlenceyle sunun!"
"Kitap yapma oyunu" da dahil, boyanarak, kirlenerek, yırtarak, bozarak onların sevinçle "bizzat katılabilecekleri" bir kitap fuarı düzenlemek çok mu zor?
Etkili ve yetkili kimseler ziyaretçi istatistikleriyle şişinmeyi bırakıp, "kuru kalabalık"la "etkili çoğunluk" arasındaki farkı gözeterek dünyadaki iyi fuarlara bir bakabilseler bunun hiç de zor olmadığını göreceklerdir.
Bırakın kitap ve resim yapma, yazma, boyama oyunlarını, standlarının masal diyarları gibi, lunaparklar gibi düzenlendiği çocuk fuarları var...
Bizse, asker milletiz ya, çocuklarımızı da askeri usullerle "alıştırıyoruz" kitap fuarlarına...
"İkili sıra ol... Tek kol hizası... Uygun adım... Arkadaşının topuğuna basma... Geçerken kitaplara bakılacaaaak, bak!"
Hal böyle olunca, çocukların kendilerini duyurmak, büyüklerinse birbirlerini duymak için yoğunlaştırdıkları gürültüyü siz tahmin ediverin artık; ardı arkası kesilmeyen anonsların bile matrak bir elektronik miyavlamaya dönüştüğü o ortamda, kaybolan bir çocuğu bulmak için İsrafil''in suruna muhtaçsınız demektir.
Hülasa: Çocukları kitap fuarlarından mahrum etmeyeceksiniz; onların yüzünden büyükleri de kitap fuarından mahrum etmemek için çocuklara mahsus "özel" alanlar açacaksınız. Bu yapılmazsa, izleyen yıllardaki kitap fuarları artarak devam eden bir işkencenin merkezi haline gelecektir.
Kitap yüküyle eve döndüğümü sanmayasınız demiştim yukarıda... Kitap almak için fuarı bekleyen bir okur değilim; mesleğimin gereği olarak yayın piyasasını yakından izlemek, iyi kitapları acilen edinmek zorundayım çünkü.
Kitap fuarının bana katkısı, gündelik telaş içinde gözümden kaçmış olabilecek kitapları keşfetmek ve edinmektir. Dolayısıyla, kitap yüküyle değilse de birkaç küçük poşetle şu kitapları eve taşıdığımı itiraf etmeliyim:
Muallim Nâcî''den Lügat-i Nâcî...
Mütercim Asım Efendi''den Burhân-ı Katı...
Ali Nazîmâ – Faik Reşat''tan, Mükemmel Osmanlı Lügati...
Bu üç lügat, TDK tarafından Ahmet Kartal, Mürsel Öztürk – Derya Örs, Necati Birinci – Kazım Yetiş – Fatih Andı, Erol Ülgen, Nuri Sağlam – Ali Şükrü Çorak''a hazırlattırılıp 2009''da Ankara''da yayınlanmış.
Bir Kemal Tahir Kitabı, Türkiye''nin Ruhunu Aramak... Ezel Erverdi''den Talat Sait Halman''a, Tevfik Çavdar''dan D. Mehmet Doğan''a... ondokuz yazarın Kemal Tahir hakkındaki yazılarından oluşan bu kitabın editörü Kurtuluş Kayalı. İthaki Yayınları''nca çok yakın zamanda basılmış.
İbn Atâullah hazretlerinin "Hikem-i Atâiyye"sine Kastamonulu Seyyid Hafız Ahmed Mahir''in yazdığı meşhur şerh, Talat Galip Seratlı tarafından hazırlanmış, Sufi Yayınları''nca kitaplaştırılmış.
Erol Güngör''den Kelâmî Sahada Estetik Yapı Organizasyonu... Bu Kitap, merhum Görgör''ün "Tecrübî Psikoloji Doktora Tezi"ymiş... Ötüken tarafından 1999''da yayınlamış.
Sibel Eraslan''dan Şile: Bir Deniz Kızı... Heyamola Yayınları arasından yeni çıkmış...
Eugene Flandin''den İstanbul (L''orient)... Profil Kitaplar, Orhan Koloğlu çevirisiyle sunmuş bu önemli kitabı...
Bir de Batı''da uzun yıllar "Erdemli tanrıtanımaz" olarak anılan Benedictus Spinoza''nın Etika ve Teolojik – Politik İnceleme adlı kitaplarını aldım. İlkini Hilmiz Ziya Ülken, ikincisini Celal Bâli Akal – Reyda Ergün ikilisi dilimize kazandırmışlar; Dost Yayınları tarafından 2009 ve 2010''da yayınlanmış.
Eh, bu kitapların hatırına da "Fuardan gelirem yüküm sinirdir" dememeliydim zaten...
Onca problemlerine rağmen kitap fuarı sıradan hayatlara mahsus bir sıradışılıktır çünkü...
Ve düzeyi ne olursa olsun iyi kitaplarla da buluşmak için güzel bir vesiledir.
