ABD Büyükelçisi John Bass, “Bu ülkede ABD yönetiminin yasadışı darbe girişimiyle bağlantısı olduğunu ya da bundan önceden haberdar olması gerektiğini tek bir kanıt göstermeden iddia eden yorumların beni çok rahatsız ettiğini ve beni gücendirdiğini söylemek istiyorum” demiş.

Eğer ABD'nin halen korumaya ve kollamaya, sahiplenmeye ve savunmaya büyük gayret gösterdiği FETÖ başı ve elemanlarının darbe girişimi başasızılıkla sonuçlanmasaydı, bizim

bile olmayacaktı.

Çünkü, istikalini ve istikbalini kaybetmiş bir milletin zelil edilmiş fertlerine dönüştürülecek, sırasıyla (ve doğal bir ferdi tepkiyle) canımızı, neslimizi, malımızı, vatanımızı ve milletimizi korumanın telaşıyla hiçbir şeyi düşünemez hale gelecektik.

ABD'nin tıpkı FETÖ başının iadesi konusunda olduğu gibi, kendisinin darbenin planlayıcısı ve dsetkleyicisi olduğu konusunda

diye tutturması, gerekçekte kanıtıların en büyüğüdür.

Çünkü sömürge oluşturmada, (Mısır'da olduğu gibi) başka milletlerin hayatlarını belirlemede son derece tecrübeli olmanın ötesinde, daima kararlı bir tutum sergileyen, diğer bir ifadeyle kendi ülke çıkarları (kısa, orta ve uzun vali planları) için başkalarının vatanları parçalamaktan, milletleri yok etmekten, halklar için acı, kan, gözyaşı ve sürgün üretmekten hiç vaz geçmeyen ABD'nin bu manadaki meş'um varlığı, kanıtın ta kendisidir.

Nitekim CIA'nın, kimi Amerikalı komutanların darbedeki rolünü ortaya çıkaran medyayı (başta Yeni Şafak olmak üzere) suçlamayı öne alarak, herkesin gözünün içine baka baka “Ya böyle mi olmuş, sahi mi; araştıralım ama kanıtınız var mı; bizim kolay anlayabileceğimiz bir kanıt sunmanız mümkün mü” kabilinden sırıtkan bir pişkinliği sergilemekten zerre kadar utanç duymuyorlar.

Bugün Yenikapı'da gerekleşecek olan

söz etmeden önce, ABD üzerinde duruşumun nedeni, hadi gün yüzüne çıkarılan kirli bağlantıları, ilişkileri de bir yana, onların mezkur sırıtkan pişkinliğinin bizim istikalimizi ve istikbalimizi hedef aldığını yeniden ve yeniden hatırlatmak içindir.

Dolayısıyla Yenikapı'daki millet buluşması bu yanıyla milletin istiklaline ve istikbaline sahip çıkma kararlılığını Başkanıyla, Başbakanıyla, parti liderleriyle birlikte gür sesle ifade etme buluşmasıdır.

Bu bululuşma, FETÖ'nün gerçek yüzünü görme konusunda kimi hatalar yaptığını söyleyerek, bu nedenle Rabbimizden af, milletimizden özür dileyen Başkanımızdan, onu FETÖ mücadelesinde yalnız bırakanları ifşa etmede, “biz demiştik” rahatlığı içindekileri sarsarak yeniden gayrete getirmede gösterdiğimiz zayıflıktan, pasiflikten dolayı özür dileme buluşmasıdır.

Bu buluşma, 15 Temmuz gecesinde gücünü, imkanını, aklını, iradesini, kararlılığını vatanından, milletin yana teksif edenlerin, aynı algı ve tutumla her yeni geceyi bir 15 Temmuz sayma şuuru ve uyanıklığı içinde olacaklarını haykırma buluşmasıdır.

Bu buluşma, siyasal görüşlerin, bakış açılarının, yaklaşım tarzlarının vatan ve millet ortak paydasında toplandığı, tüm kalplerin vatan ve millet kelimeleriyle birlikte çarptığı, heyecanlandığı, dirildiği bir buluşmadır.

Dolayısıyla, yürüme imkanı olan herkes bu istiklal ve istikbal buluşması için Yenikap'ya yürümeli; özgürlüğüne, geleceğine sahip çıkma adına ses verenlerin sesine ses vermelidir.

15 Temmuz başarısız darbe girişimin hemen ardından ilan edilen OHAL'in, buna istinaden alınan kararlar ve uygulamalardan doğan kimi öznel ve özel durumların, yaşadığımız ve halen yaşayabileceğimiz tehlikeyi unutturmasına asla ve asla izin vermemeliyiz.

Diğer bir söyleyişle, başarısız darbe girişiminde doğrudan ve dolaylı olarak yer alanların; sağlık, eğitim, ticaret, asayiş, kültür ve medya birimlerinde çöreklenmiş FETÖ elemanlarının bir bir temzilenmesinden doğan hareket, söz ve haber bolluğu bizlere 15 Temmuz'u unutturmamalıdır.

İşte bu nedenle şehitlerimiz ve şahitliklerimiz artı bir değere sahiptir.

Şehidin kanı, topraktan yükselen ve hiç susturulamayan ebedi bir sestir; şahitlikler ise hafızaya, hatıraya ve tarihe vurulan mühürdür.

İşte 15 Temmuz ateşinin içinden yürüyerek, istiklalimiz ve istikbalimiz için toplanacağız Yenikapı'da.

Başta ABD olmak üzere, başarısızlığa uğrayan darbe girişimiyle

, FETÖ gibi

, bizler millet olarak varlığımızı teyid, istiklalimizi, istikbalimizi, birliğimizi ve beraberliğimizi tasdik tahtında bugün Yenikapı'da olacağız inşallah.