|
CHP"den eşi başörtülüye görev yok

Yazı başlığındaki tespitimiz bir tümevarıma dayanıyor.

Dayanağımız ise, aynı zamanda İngiliz devlet adamlarından olan filozof Francis Bacon''un çözümleme modeli.

Francis Bacon tümevarımı; “Bilmek için sınamak, gözlemlemek, olayları çözümlemek ve sonra ayrı olaylardan genellemeler yaparak sonuçlar çıkarmak yöntemi...” olarak tanımlıyor.

Nitekim birçok kaynakta tümevarım kavramı, “Tekil olandan genel olana giden, tek tek olgulardan genel önermelere varan yöntem...” olarak izah ediliyor.

Yazıya böylesine bir girişten sonra, bugünlerde yaşadığımız tartışmalardan yola çıkarak, bir tümevarım işlemi gerçekleştirme denemesine var mısınız?

Bilindiği gibi CHP yönetimi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül''ün 29 Ekim akşamı Çankaya Köşkü''nde vereceği resepsiyona, Sayın Hayrunnisa Gül''ün başörtüsü nedeni ile, ''kamusal alanda başörtüsü olmaz'' gerekçesi ile katılıp katılmama konusunda ciddi tereddüt yaşıyor. Özellikle partinin ağır topları bu düşüncede.

Öyleyse tümevarım sorumuz şu olsun: “Bu anlayıştaki CHP yönetimi, farzımuhal seçimleri kazanıp iktidara gelse, sizce eşi başörtülü olanları kamu görevlerine yönetici olarak atar mı? Çankaya''da uygun bulmadığına, diğer kamusal alanlarda rıza gösterir mi?”

CHP''nin bugüne kadar değişik vesilelerle sergilediği uygulamalar, böyle bir durumun asla mümkün olamayacağını gösteriyor. Bunun aksi gösterecek hiçbir olumlu gelişme de görünmüyor. Üstelik şu an ülkede var olan defacto durumu bile, daha da geriye götürecek bir zihniyet çemberi içinde bulunuyor.

Kamusal alanda bir sınır yok ki... Çankaya da kamusal alan, valilik konağı da, kaymakamlık makamı da, okul binaları da, resmi her türlü sosyal tesis de...

Tutarlı olan bir parti yönetimine yakışık kalan şey, kamusal alan gerekçesi ile Çankaya''da karşı çıktığı ne ise, diğer tüm mekanlarda da karşı çıkmaktır.

Örneğin illerde valinin, ilçelerde kaymakamın eşi kapalı ise, bunu gerekçe göstererek, yapılacak tüm resmi etkinliklere katılmamaktadır.

Tümevarım yönteminden yola çıkarsak, Çankaya''daki resepsiyon boykotu bizlere, CHP yönetiminin zihninde başörtüsü sorununu çözmek gibi samimi bir yaklaşımın asla olmadığını gösterdi. Cumhurbaşkanı''nın eşi başörtülü diye Çankaya''ya çıkmamayı düşünen zihniyetten beklenen bir başka adım, tıpkı eski Cumhurbaşkanı Sezer''in yaptığı gibi, atamaya konu tüm devlet görevlilerini eş durumuna göre fişleme yapmaktır. Ellerine imkan geçse yapacaklardır da... Bu olay tam bir turnosol kağıdı işlevi görmüştür. Dillerindeki ile zihinlerindeki farklılık ortaya çıkmıştır.

Koskoca Cumhurbaşkanı''na eş durumu nedeniyle bu zavallı davranışı reva gören zihniyet, farzımuhal iktidara gelse, eşi kapalı diğer kamu görevlilerine hayatı zindan eder. CHP''liler farkında mı bilmiyorum ama, Çankaya boykotu, CHP yönetiminin bundan sonraki süreçte başörtüsü sorununun aşılmasına yönelik ortaya atacakları tüm çözüm vaatlerinin inandırıcılığının da çökmesine neden olmuştur.

Artan eleştiriler üzerine, CHP yönetimi her ne kadar resepsiyona katılıp katılmama konusunda parti içinde bağlayıcı bir karar almamış olsa da, CHP milletvekillerinin gönül ferahlığıyla Çankaya''ya çıkma cesareti gösterileceğine ihtimal vermiyorum.

CHP milletvekillerinin, yaklaşan seçimde parti yönetiminin gözünden düşmemek, avam tabiriyle çizik yememek için, seçimde yeniden aday olabilme hesapları ile bundan uzak duracağını düşünüyorum.

Hatta okuyucularımızdan meraklı olanlar, 30 Ekim tarihli gazetelerden Çankaya''ya çıkan CHP''li isimleri not edebilirler. Bu listeyi, en geç Mayıs ayı başında açıklanması muhtemel CHP milletvekili aday listesi ile karşılaştırabilirler. Bakalım listeye girebilen kaç kişi olacak.

Toplumda oluşan tepki nedeni ile, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu''nun kısa süreliğine de olsa Çankaya''daki resepsiyonda görünme ihtimali olsa bile, kendisine eşlik etmesi muhtemel isimlerin partideki konumları sallantıda görünüyor. Parti içindeki konumu sağlamlaştırmak için Kılıçdaroğlu''na değil, Sav''a yatırım yapmak gerekiyor.

Komediye bakın... 2011 yılının kapısına dayandık, nelerle uğraşıyoruz. Böyle bir zihniyeti değerlendirmeye yönelik yazı yazarken bile kendimi değersiz hissediyorum. Utanç verici bir durum.

Ben yaşadıklarımızdan yola çıkarak tümevarımla bu analize vardım ama, CHP nereye varır bilemiyorum.

14 yıl önce
CHP"den eşi başörtülüye görev yok
Açık konuşalım, artık savaştayız
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…