''Bayram değil seyran değil niye öpüldük!''
Galatasaraylı dünkü gelişmeden sonra bu soruyu soruyor kendine…
Geriye dönük, 2007 yılındaki bir olaydan ötürü Bülent Tulun''un ifadesi alınıyor. Hem de Bülent Tulun''un evine gidilerek… Yetmedi Florya''ya gidilerek…
Oysa Bülent Tulun Seyrantepe''de…
Çok ilginç bir gelişme.
Bunun gündemdeki şike olayıyla ilgisinin olduğunu sanmıyorum.
Şiddet Yasası''nın yürürlüğe girmesiyle o tarihten bu yana suç kapsamına alınan eylemlerle Galatasaray''ın bir ilintisinin olduğunu da düşünmüyorum.
Olamaz, çünkü bu yasa geriye dönük çalışmaz!
Tulun''un sorgulanması olayı tipik bir ''ad geçme'' olayıdır. Savcılık Bülent Tulun''un da ifadesine baş vurmuştur.
Ya da; o dönem Galatasaray''ın yaptığı transferlerle ilgili bir soruşturmadır. Menecerler, komisyonlar vs gibilerden. O dönem Gerets ve Bülent Tulun vardır futbolun içinde. Tulun''un da bu konuda verilemeyecek hesabı olamaz.
İşin bir başka ilginç yanı da şudur;
Bu soruşturma şike olayı ile ilintili değilse o zaman bu sorgulamayı gündeme getirenler kimlerdir?
Türk futbolunun bu kadar çamura bulandığı dönemde, Galatasaray''ın tek vücut olup başarı için çalışması gerekmez mi?
Galatasaraylılar bir de şunu diyor;
''Kapımız herkese sonuna kadar açıktır. İsteyen gelsin ağırlayalım.''
Başkan Ünal Aysal ne demişti;
''Galatasaray''ı da incelesinler.''
Buyrun!...
İnceleyin ki kimsenin içinde şüphe kalmasın.
Adalet yerini bulsun.
Benfica çıkabilecek en güçlü takımdı ama iki maç sonrası gördük ki Benfica''nın da gücü sınırlı. Benfica eski Benfica değil!
Peki Trabzonspor neden elendi?
Hiç sevmiyorum ama hakem demek dilimin ucunda!
İki maçta da Trabzonspor''un gollerine kan doğrandı!
En azından biri sayılabilirdi. Hem ikincisi, hem ilki…
Burak''ın golü için yabancı hakeme; aaaa ama!
Bir başka gerçek de şu;
Deplasmanda ne yapıp edip gol atacaksın!
Trabzonspor bunu beceremedi.
Ayrıca dün yediği gol de dünya sonu!
Kaçırdıkları bir yana ama,
Avrupa''da böyle gol yersen bir sonraki turu göremezsin!
Sporx, Avrupa takımlarının da katıldığı ''hangi forma en güzel'' oylaması düzenliyor.
Bir milyon oyun büyük bir kısmını Galatasaray''ın bu seneki sarı formaları alıyor.
Forma da forma ama…
Hemen Nişantaşı''ndaki Galatasaray Store''a gittim.
Ayırttım da ayırttım.
Hem de arkaları isimli…
Laf aramızda Milan, Lyon ve de ne yalan söyleyeyim Fenerbahçe formalarını da beğendim.
Ama ille de Galatasaray.
Accayip bir sarı;
Asil ve frapan!
Guus Hiddink, 2012 elemeleri için İnönü''de (FİYAPI) karşılaşacağımız Estonya kadrosunu açıkladı;
Yine sekiz Galatasaraylı var;
Sabri, Gökhan Zan, Servet, Hakan Balta, Çağlar, Selçuk, Arda, Kazım.
İki de eski Galatasaraylı var; Emre Belözolğu ve Mehmet Topal.
Tam on kişisi Galatasaray rahle-i tedrisinden geçmiş bir Milli Takım.
Fenerbahçe''den de 7 oyuncu var;
Volkan, Mert, Gökhan Gönül, Serdar Kesimal, Emre, Selçuk, Semih.
Beşiktaş''tan da sadece İsmail Köybaşı.
Necip''in başı kel mi? Neden Guus bu çocuğu Milli Takım''a almıyor merak ediyorum?
Yine klişe bir kadro ile yola devam ediyoruz.
Umarım yurt dışından aldıklarıyla geleceğe dönük bir kadro çıkartır Hiddink.
Buna mecbur.
Galatasaray''a sağ savunma gerek; Arsenalli Eboue…
Yönetim Eboue için çok pahalı. Fiyat inmezse bir savunma adamına bu kadar para veremeyiz. Kiralık olabilir, diyor.
Orta sahaya da transfer gerek. Örneğin Lass; Yönetim, Culio için de erken karar verilmemeli diyor.
Forvet içinse; Adebayor, Forlan, Milito…
Yönetim onlar için de; uçuyorlar, sokağa atacak paramız yok, diyor.
Elimizde Baroş ve Elmander var deniyor.
Gerçekten de öyle. Galatasaray''a sadece sağ savunma gerek. Bütün maddi imkan o mevkie kullanılsın. Öteki mevkiler için eldekiler yeterli.
Culio, Stancu, Baroş, Elmander az adamlar değiller.
Galatasaray bunlardan mutlaka faydalanmalı.
Bana öyle geliyor ki Galatasaray''da hala taşlar yerine oturmadı. İç dengeler sağlanmadı.
Hep aynı terane;
Ya; benim istediklerim alınmadı, çaresiz kaldım, denecek.
Ya da; aldıklarınız işte bunlar!...
Ben de iddia ediyorum ki;
Galatasaray''ın bu kadrosu sağ savunma dışında yeterlidir.
Futbolun iki yönünü; savunma ve hücumu birlikte yapmalısın. Yoksa hep kaybedenler arasında kalırsın!
Şenol Güneş
(yani 4-6-0)
