Yıllık bazda özellikle vatandaşı ilgilendiren gıda ve alkolsüz içecekler, ulaştırma gibi ana harcama grupları artış trendini sürdürüyor. Aylık bazda ise enflasyonu harekete geçirenin konut ve tütün mamüllerinin fiyatlarının olduğu görülüyor.
Bunun öne çıkan iki nedeni var aslında. İlki enflasyonun nasıl ölçümlendiğine dair vatandaş olarak bizim zihnimizde bir şey canlanmıyor.
İkincisi ise, vatandaşın sokakta, markette, pazarda karşılaştığı fiyat oynaklıklarına dayalı enflasyon algısı ile açıklanan enflasyon verisi örtüşmüyor.
Örneğin Kasım 2023 yıllık enflasyon % 61,98 ama özellikle gıda enflasyonu % 67,16.
Enflasyonun ortaya çıkardığı satın alma gücündeki azalışların telafi edileceğine dair inanç 14 Mayıs seçimlerinden önce olduğu gibi bugün de vatandaş cephesinde kendini koruyor.
Merkez Bankası her ne kadar enflasyonda normalleşme için Mayıs 2024 sonrasını işaret etse de vatandaş ve firmalar ocak ayındaki asgari ücret ve memur maaş düzenlemelerinden kayıplarını telafi, geleceklerini garanti altına alarak çıkmak istiyor.
Enerj fiyatlarında bir artış meydana geldiği zaman gıda ve ulaştırma maliyetlerine yansıması ışık hızında gerçekleşiyor. Ama aynı hızı azalış trendi olarak göremiyoruz.
Türkiye’nin özellikle son yıllarda artan oranda sergilediği yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi elektrik maliyetleri üzerinden enflasyonla mücadelede etkili olma potansiyelini taşıyor. Özellikle kömür ve doğalgaza olan bağımlılığın azalması hem yakıt maliyetleri açısından hem de karbon emisyonları açısından önemini koruyor.
Bugün çevre dostu ürünlere olan talepler, yeşil teknolojiye yapılan yatırımlar, yeşil markalama ve pazarlama süreçleri hep bir maliyet unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla oluşan bu maliyetler vatandaşa fiyat artışı olarak yansıyor . Ancak yansımasını sınırlı kılmak politika yapıcının uygulayacağı vergi ve teşvik politikasından geçiyor.
Para ve maliye politikası arasındaki koordinasyon enflasyon kontrolü ve ekonomik istikrar, döviz kuru istikrarı, beklentilerin yönetimi, en önemlisi sürdürülebilir fiyat istikrarı ve büyüme için ne kadar önemli ise enflasyonla mücadelede yeşil ekonomiye geçiş için de o kadar önemli.