Hyde Park'ta bir İngiliz hatibini dinlemiştim. İskemlesinin üstünde konuşuyordu. Konuşması Almanların, Fransızların ve Amerikalıların aptallığı üstüneydi. Almanları ve Fransızları tahkir ettikten sonra sıra Amerikalılara gelince: "Aranızda bir Amerikalı var mı?" diye sordu. Dinleyicilerin arasından birisi çıkıp: "Ben Amerikalıyım" dedi. Bunun üzerine hatibin parmağı Amerikalı olduğunu söyleyen adamı işaret ederek:
- İşte görüyorsunuz şu Amerikalıyı, diye devam etti sözlerine, deminden beri burada ona buna hakaret edip duruyorum, belli ki kendisine de hakaret edeceğim, fakat adam bunu anlamıyor; çünkü onlar ahmaktır; hâlâ öne çıkıp ben Amerikalıyım diyor. Kendisine hakaret edeceğimi illâ gözüyle görecek ve hakaret edildiğini ancak öyle anlayacak. Bunlar öyle ahmak bir millettir ki, ayda hayat var mı, yok mu diye anlamak için, milyonlarca dolar harcayıp oraya kadar gidip gelirler ve dönüşlerinde de, ayda hayat yokmuş, diye anlatırlar. Dünyada, ayda hayatın olup olmadığını anlamak için oraya kadar gitme zahmetine katlanan başka hiç bir millet yoktur. Biz, ayda hayatın olmadığını asırlardan beri ve oraya gitmeden de biliyorduk.
Hatip, Amerikalıyı böylece yerin dibine batırdıktan sonra ona: "Haydi şimdi sen Amerika'ya git" dedi. Amerikalı zavallı adam ne diyeceğini bilemeden kalabalık arasından sıyrılmaya çalışırken de, hatip onun arkasından seslendi:
- Hey şaşkın, Amerika o tarafta değil, şu taraftan gideceksin!
Kimi zaman hukukun kuralları da insanları bu Amerikalılar gibi şaşkınlaştırır. Herkesin bildiği bir vakıa illâ delilleriyle ispat edilmek istenir. Çoğu zaman da o delilleri bulup göstermek aya gitmek kadar zor olabilir. Ama Hyde Park hatibinin dediği gibi, aslında o işin öyle olduğunu bilmek için hiç de o kadar zahmete katlanmak gerekmeyebilir. Hatta o kadar zahmetlere katlanarak herkesin baştan beri bildiği sonuca ulaşınca da: "Bu iş böyle imiş" demek ahmaklığına bile bile düşülür. Fakat neylersin ki, bu, hukukun kuralıdır ve onu her ne suretle olursa olsun çiğnemeye kalkışmak, insanlar arası ilişkilerde, önü alınamayan keyfîliklere yol açar.
Fakat hukuka rağmen, istiyorum ki, bir Hyde Park hatibi kadar riyasız olabileyim. Kanaatlerimi onun kadar pervasızca açıklayabileyim!
Kader, kimi zaman öyle cilvelerle karşımıza çıkıyor ki, hukukun mahkûm etmesi gerekenler kendi yalan ve riyakâr dünyaları içinde serbestçe dolaşır ve hatta bize ahlâk üstüne ahkâm keserken; hukukun himayesi altında olması gerekenler hukuka mahkûm olarak susmak zorunda kalabilir. Fakat buna rağmen ve her şeye rağmen ve her belli vâdede zafer hakkın olacaktır. Buna da inanıyorum, hakkın tecelli edeceğine dair bir umudun korunması gerektiğini biliyorum.
#Hyde Park
#Riya
#Hukuk
23 yıl önce
Hyde Park hatibi, riya ve hukuk
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim
Şule öğretmen ve yeni maarif modeli
