|
İki ucu keskin kılıç

Karamazof Kardeşler (Dostoyevski) romanında, Dimitri babasını öldürmekle itham edilir. Dimitri cinayet mahallinden kaçarken onu gören emektar uşağı Dimitri’yi bahçe duvarına sıçrarken yakalar. Dimitri, can havliyle uşağa vurur. Uşağın yere yığıldığını görünce duvardan karşı tarafa atlamaktan vaz geçer. Her nasılsa elinde tuttuğu havanelini fırlatır. Uşağı yoklar. Ölmediği kanısına varınca tekrar duvardan atlayıp kaçar.

Bu sahneyi dile getiren savcı şu iddiada bulunur: Dimitri, işlediği cinayetten sonra arkasında bir tanık bırakmak istemedi. Oysa kendisini çocukluğundan beri koruyup kollamış olan uşak bu cinayete tanık olmuştu. Dimitri uşağa vurarak onu öldürmek istedi. Darbenin etkisiyle yere düşen uşağın öldüğünden emin olmak için de duvardan atlamaktan vaz geçti, geri dönüp uşağı yokladı. Onun öldüğünden emin olunca da oradan kaçıp gitti.

Savcının bu iddiasına karşılık Dimitri’nin avukatı şu defide bulunur. Savcı, der, tamamen psikolojik bir yorumda bulunuyor. Psikoloji iki ucu keskin bir kılıçtır. Evet, Dimitri, uşağa vurdu, ama kaçmasına engel olduğu için vurdu, yoksa onu öldürmek için değil; nitekim öldüğü endişesine kapıldığı için geri dönüp uşağı yokladı, ölmediğinden emin olunca oradan uzaklaştı; öldürme niyeti olsaydı o sırada öldürürdü…

Acaba hangisinin yorumu doğru? Savcının mı, avukatın mı?

Her ikisi de sanığın aynı hareketini onun psikolojisini esas alarak yorumluyor.

Ancak avukatın savcıya göre bir fazlası var: psikolojik yorumun iki ucu keskin kılıç olduğunu söylüyor. Bu yorum bizi psikolojik yorumların tersinin de doğru olabileceği çıkarsamasına götürüyor.

İmdi covid salgınından sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına ilişkin yorumlar yapılıyor. Elle tutulur değişikliklerin gerçekleşeceği istikametindeki yorumlara biz de katılıyoruz. Ne var ki, bu değişikliğin illa da iyiden kötüye doğru bir seyir izleyeceğini söylemiyoruz.

Bilakis değişiklik belki de yürürlükteki kötülüklerin ortadan kalkmasına medar olabilir.

Kim bilir, belki totaliter rejimler liberal telakkiye doğru yol alırken liberal denilen rejimler de otoriter olmaya doğru evrilir.

Liberal toplumlardaki gayrişahsi toplumsal ilişkiler kişiselleşmeye doğru yol alırken geleneksel alışkanlıklarını sürdüren toplumlarda başat olan kişisel ilişkiler de gayrişahsi bir yapılanmaya meyledebilir.

Liberal ülkelerde (örneğin ABD) kişisel ilişkilerde başat olan bencillik belki törpülenerek diğerkâmlığa doğru dönüşürken geleneksel toplumlarda geçerli olan diğerkâm ilişkiler de belli ölçülerde hodkâmlığa doğru yol alabilir.

Uluslararası ilişkilerde halen yürürlükte olan çıkar amaçlı tutum belki de muhatabın çıkarını da kollamaya doğru bir istikamet tutturabilir.

Bu değişimler illa böyle olacak demiyorum.

Virüsün mahiyeti bile henüz tespit ve teşhis edilememişken insan davranışlarının nasıl biçimleneceği üzerine kesin çıkarımlarda bulunmak nasıl mümkün olsun?

Her şeye rağmen insan davranışlarının iki ucu keskin bir kılıç halinde işlediğini biliyoruz. Bu gerçekliğe dayanarak niçin olmasın diyelim…

#Karamazof Kardeşler
#Uluslararası ilişkiler
#Liberalizm
#Toplum
4 yıl önce
İki ucu keskin kılıç
Biz uyurken içimizde uyanan nedir?
Çocukları ‘yollamadan’ önce...
Çok hayâtî bir dört sene
Yıllık izinlerle ilgili memurların bilmesi gereken pratik bilgiler (2)
“Almanlar et başında”