Geçtiğimiz günlerde dışardayken telefonum çaldı, baktım Kübra arıyor.

Bizim ikizlerden Kübra. Çalışkandır. İki koltuğunda beş karpuzu düşürmeden taşır.

Haber ya da röportaj yapacağı isimleri de bıkmadan usanmadan arar.

Ta ki aramalarına cevap alıncaya kadar.

Hatta daha hızlı ulaşabilmek için hep cep telefonunu kullanır arama yapmak için.

Açtım. Heyecanlı, az biraz da off-puflu bir ses tonuyla ''filanca kişiyi arıyorum, arıyorum açmıyor, ne yapayım, bilemedim'' dedi. Konuyu hallettik ve kapattık.

Ne zaman böyle cevapsız arama vakası duysam aklıma yıllar önce özel bir radyoda yaptığım program gelir.

Kübra aradığı kişinin açmadığını söyleyince yine öyle oldu.

Bir yerel seçim öncesince belediye başkanlarını ve adaylarını ağırlamıştık programda.

İlk konuğu almak için başkanları ya da danışmanlarını arıyordum. Fakat ne hikmetse bizim başkanların ya da danışmanlarının bazıları ''cep''ten arayınca açmıyordu ama sabit hattan arayınca cevap veriyordu.

Yerel siyasetle haşır-neşir olan bir gazeteci dostuma konuyu açınca mesele anlaşıldı.

Meğer bizim ''büyük'' başkanlar ve onların büyük ''danışmanları'', ''0535'', ''0543'' ''0506'' gibi sıradan bir numara ile başlayan numalardan gelen telefonlara cevap vermiyormuş.

Sebebi de ''makam, mevki, şöhret ve parasal'' olarak ''sıradan'' birinin ''önemsiz bir konu'' için aradığını düşünmeleriymiş.

Benim yıllardır kullandığım cep telefonu numaram da hakikaten ''sıradan''dı, benim gibi.

Neticede o radyo programı için daha karizmatik bir telefon numarası bulduk, ''pek saygıdeğer, çok kıymetli, büyük ve hürmete layık sayın başkanlarımızı ve başkanlardan çok daha kıymetli sayın danışmanlarını'' oradan aramaya başladık da karizmayı kurtardık.

Bizim ikizlerden Kübra da öyle bir numara kullanır.

Kendisine tecrübeli bir ağabeyi olarak numarasını değiştirmesini tavsiye ettim.

Ola ki, yanlışlıkla ''büyük bir adam''a rastlarsın, karizman çizilmesin'' dedim.

Tabi bu nasihatime beraber güldük. Fakat bu nasihatimin bizim Yusuf Abi''nin deyimiyle ''bir miktar'' gerçek kısmı da mevcut.

Özellikle de ''iletişimci'' dediğimiz insanların dünyasında...

Hani ''yalan dünya'' diyoruz ya... Bizim iletişimciler yalan dünyanın içinde, o bildiğiniz yalan dünyadan daha büyük bir yalan dünya inşa ettiler.

Rahmetli Özal döneminden itibaren inşa edilmeye başlanan ve artık çığırından çıkan yeni yalan dünyada kimlik değil, maske geçiyor.

Her bir sokağında gerçek dünyada olduğu gibi aynasızlar değil, tam tersine aynalılar tarafından sık sık maske kontrolü yapılıyor bu dünyanın.

Maskesiz dolaşanlar evlerine gönderiliyor.

Yukarıda bahsettiğim o karizmatik numaraların hepsi aslında birer kimlik yerine geçiyor bu dünyada...

Fakat, bizim, yalan dünya vatandaşlarının görmek istemediği gerçek dünyada ise maskeler yok. Kimlikler var bildiğiniz gibi.

Biz karizmatik maskelerden yapılma numaralar taşıyoruz, ama gerçek dünyanın insanlarının hayatında gerçek numaralarla iletişim kuruluyor.

Gerçek dünyanın insanlarına ulaşmak için, onların numalarının başına ''kod'' olarak ''acı, gözyaşı, sabır, mücadele, hak, hukuk, adalet'' yazılıyor.

Bazen de vicdan...

Bakın size o numaralardan bir kaç ''gerçek'' örnek...

İdris Çabuk: 0533.748.58.. Hakkı Güleç:0535.577.35..HikmetGünalan 0537.336.53....Salih Temel: 0533.685.17...Güssü Vural:0538.285.89..Memet Kara: 0535 784 4..Şamil Boyraz: 0536.945.53..Nigar Bakkal: 0538.695.32..Arzu Cesur 0537.881.58..Havva Bal: 0536.762.04..Mobin Vertan: 0537.256.87...Ferhat Alkan: 0535.819.69..Nafiye Akhun: 0536.349.23.... - Neşe Saday: 0537.705.81.... -Mustafa Şimşek: 0536.989.63.... - Fatime Tayranoğlu: 0537.252.53...

Dikkat ettiyseniz bu numaraların hiçbiri karizmatik değil.

Hepsi de, gözlerinizi alamadığınız Yetenek Sizsiniz''deki ''numaralar'' kadar gerçek.

Bu numaraları nereden aldığım çok önemli değil aslında, ama yine de söyleyim.

Onlar, hani şu Davutpaşa''daki maytap fabrikasında meydana gelen patlama vardı ya...

İşte o patlamada babasını, kardeşini, annesini, eşini, ağabeyini, yeğenini kaybeden insanlar.

Bizim yalan dünyada bir karşılığı yok belki ama, onlar, birilerinin daha fazla para kazanması için ''sözde patronlar, o fabrikayı denetleyen sözde belediye ya da kamu bürakratları'' yüzünden hayatını kaybeden 21 gerçek insan için 4 yıldır adalet istiyorlar.

Bu numaraları Davutpaşa''dan değil de Uludere''den, JİTEM karargahından, Metris Cezaevi''nden, Bayrampaşa Cezaevi''nden, Güngören''den de toplayabilirdim ama...

Daha fazlasına gerek yok.

Sizin için zaten farketmezdi.

Pardon! Karizmanızı çizdimse affola...

Yeni Şafak Pazar, Aka Koleji''nin düzenlediği Medya ve Sanat Ödülleri''nde "Öğretmen Jürisi Özel Ödülü"nü aldı. Yıldızlar geçidine sahne olan ödül gecesinde Yeni Şafak Pazar adına gecede bizi temsil eden muhabirimiz Merve Sena Kılıç aldı. Zara, Pinhani, Melih Görgün, Mehmet Turgut, Demet Sabancı Çetindoğan, Pelin Karahan, İrfan Değirmenci, Mansur Elsabah, Hakan Yılmaz gibi ünlü isimlerin katıldığı törende 30 ayrı dalda ödül verildi.