|
Kültür ve milliyetçilik!

Ortaya çıkan Türkiye gerçeklerinin ardından "Ulusal Program"la avutulmak istenenlerin başında, DSP ile ANAP varken, MHP''nin bunu nasıl içine sindirdiğine akıl-sır erdirmek mümkün değil!

Çünkü, ilk önce, çeyrek asır önce merhum-dostum-Prof. Dr. Erol Güngör''ün yazdıklarına dikkat etmek gerekirdi!

Eğer, MHP, bu eserlerden ve mümtaz fikir adamından habersiz ise, bir nebze olsun tanıtalım ve kimin, neyi bize "dayattığı"nı görmüş olalım:

"Bizde kültür ve medeniyet münakaşaları Osmanlı İmparatorluğu''nun Batılı devletler tarafından yıkıldığı, yahut Osmanlı medeniyetinin Batı medeniyetine yenildiği günlerde başlamıştır. Bu yenilgi ve yıkılma hâlâ devam ettiği için elli yıl önceki münakaşa konuları şimdi de aynı hararetle devam etmektedir. Şu halde Türk düşünürlerinin ortaya attıkları görüşleri böyle bir tarihî oluş içinde ele almakta ve değerlendirmekte fayda vardır. Memleketimizin içine düştüğü siyasî sefalet ile münevverlerimizin fikrî sefaleti arasında iyi bir paralel kurulduğu takdirde zihinlerimizi işgal eden bâtıl itikat ve hurafelerin kaynaklarını da bulabiliriz."

............

"...Batı ile bizim kadar uzun ve çetin mücadelelere girdiği halde bizim kadar ona mukavemet etmiş olan ve bu mukavemeti devam ettiren bir başka millet gösterilemez. Bu direnmenin sebebini Türk milletinin intibak kabiliyetindeki eksiklik yerine Türk kültürünün çok sağlam ve köklü oluşu, hatta beşerî ve ahlakî kıymetler bakımından Batı medeniyetine üstün oluşu ile izah etmek daha doğru olur." (1)

Bu üstünlüğü kırmak için, kimin, kimlerle "işbirliği" yaptığını da merhum Güngör şöyle "tevsîk" eder:

"İki yüz yıllık siyasî düşünce tarihimiz, tıpkı devletimizin iki yüz yıllık siyasî tarihî gibi şaşkınlıklar, hayal kırıklıkları, ümitsizlikler ve devamlı bir perişanlık halindedir. Türkiye''nin kuruluşu hakkında fikir yürüten münevverlerimizi bugün okurken onların yüzme bilmeyen bir insanın kendisini ölüme daha çok yaklaştıran çırpınışlarına benzer fikirleri karşısında sempati duymamak elden gelmiyor. (...) Yanlış düşüncelerinden dolayı onları şahsen mahkûm etmek veya devletimizin yıkılışından onları sorumlu tutmak hakikate ve insafa sığmaz. Sosyal olayları polis metodlarıyla anlamaya çalışanlar için suçlu bulmak zor değildir. Üstelik bizim imparatorluğumuzun son yıllarında bu konuda delil teşkil edecek hadiseler de çok boldur. Genç Osmanlılar''ın İstanbul''daki bazı Frenkler tarafından teşvik ve idare edildiklerini, Rus ve Fransız ihtilâlcilerinden aldıkları ilhamla ihtilâl cemiyetleri kurduklarını, İttihatçılar''ın Türk hükümetini yıkmak için Ermeni ve Bulgar komitacılarıyla işbirliği yaptıklarını, Ahmet Rıza ve arkadaşlarının Türkiye''ye müdahale etmeleri için İngiltere ve Fransa nezdinde teşebbüse geçtiğini, Mithat Paşa ve arkadaşlarının Sultan Aziz''i devirmek için yabancı devletlerle anlaşmaya vardığını, Prens Sabahattin''in Fransız hükümetinden para aldığını bilmiş olmamız o devirdeki fikir hareketlerini kıymetlendirmekte bize pek az yardımcı olur. Ayrıca insanların düşüncelerini onların şahsî motiflerine bağlayarak şahıslarıyla birlikte fikirlerini de birer tesadüf gibi kabul etmenin ilmî bakımdan doğru bir yol olmadığını bilmemiz gerekir." (2)

Şimdi, biz de soramaz mıyız:

-Batı ile bu kadar içli-dişli olduğumuz bir bunalım ve buhran döneminde, Mithat Paşa ile arkadaşları, Ahmet Rıza ve yandaşları''nın fonksiyonunu üstelenen kimseler var mı?

Prens Sabahaddin gibi, yabancı amaline hizmet karşılığı, "para alma"da bir hacelet ve cebanet eseri bulunabilir mi?

Üçlü iktidarın, Batı''nın kucağına bizi attığı bir dönemde, bir kerre daha merhum Güngör''ü, 25 yıl öncesindeki taşhislerinden dolayı "rahmet"le anmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor!

__________________

(1) Prof. Dr. Erol Güngör, Türk Kültürü ve Milliyetçilik, İstanbul/1975, sh: 74-75)

(2) Prof. Dr. Erol Güngör, Türk Kültürü ve Milliyetçilik, İstanbul/1975, sh: 85-86.

23 yıl önce
Kültür ve milliyetçilik!
Evde kalalım da nerde kalalım?
Turancılık ve İslâmcılık
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı