Sartre söylemişti galiba: ''Yeryüzünde Yahudilik diye bir şey olmasaydı da antisemitizm onu yaratırdı.''

Ben böyle bir şey söylemem; her şeyden evvel yanlış anlaşılmaktan korkarım.

Yanlış anlaşılmanın (Brecht''ten mülhem söylersek) muktedirlerden başkasına hayrı dokunmaz çünkü.

Lakin işin içine ''Yahudiliği'' karıştırmadan şuncağızı söylemek isterim: Antisemitizm diye bir şey olmasaydı da ''İsrail terör devleti'' onu üretirdi.

Zira bu kadar kullanılışlı ''manivela'' olabilemez. Hem de dünyanın her yerinde; Türkiye hariç değil.

Mavi Marmara katliamının hemen ardından Türkiye''de kimi köşe yazarları mahut manivelayı İsrail''den daha hızlı bir şekilde devreye sokmaya çalışmıştı.

Mesela benim güzel ''Ablacığım'' bunlardan biriydi. ''Antisemitizmden bahsedemiyoruz. Tipik bir Ortadoğu ülkesi olmuşuz...'' demişti.

Hem de ne zaman biliyor musunuz?

''İsrail terör devleti''nin uluslararası sularda 19 yaşındaki Furkan''ımızı alnının çatından vurduğu günün ertesi; yani 9 kardeşimizin kanı henüz kurumadan.

Nasıl bir duyarlık, dahası nasıl bir telaştı bu?

Yanlış anlaşılmasın, Araplar da Sami ırkından olduğu için söz konusu kavramdaki anlam kayması hakkında diller dökerek epistemolojik gevezelikler yapacak değiliz.

Kıymet hükmümüz şundan ibarettir: Antisemitizm iğrenç bir suç, vahim bir haramdır.

Yeri gelmişken söyleyeyim: Kimilerinin o kadar değil şu kadar Yahudi soykırımdan geçti demeye getirmesini de anlayabilmiş değilim.

Abartılıyorsa abartılıyor kardeşim; bırakın onun hesabını Almanya versin, size ne!

Almanya versin, Fransa versin, bu insanlık suçuna sessiz kalan kilise versin; elan İslamofobi marifetiyle Müslümanları soyut soykırımlardan geçiren Batılılar versin.

Yok efendim Yahudi soykırımını abartıyorlarmış da Almanya İsrail''e tazminat ödemeye mahkum oluyormuş.

Olursa olsun, hatta daha beter olsun, derdi sizi mi aldı?

Siz de güçlü olun da haksız yere sizi yerinizden yurdunuzdan eden, çoluk çocuk katleden o terör devletini bölgeye jandarma niyetine yerleştirenlerden maddi manevi tazminat alın.

Hayır yani, bu kafayla İsrail terör devletine zarar verdiğinizi mi sanıyorsunuz? Irkçı Siyonistler bu söylemlere bayılır, haberiniz olsun...

İsrail terör devleti de antisemitizmi bir silah gibi kullanıyor.

Filistinlilerin bağını bahçesini, zeytinliklerini tarumar eden, işgal politikalarını hunharca sürdüren, çoluk çocuk demeden katleden, bir askeri yüzünden Lübnan''ı yerle bir eden İsrail terör devletinin politikalarını eleştirdiğiniz vakit şappadak antisemit damgasını yersiniz.

Demem o ki, (İsrail''den) antisemit damgasını yemeden İsrail''in devlet terörüne karşı çıkmak mümkün değildir.

Mavi Marmara katliamından hemen sonra antisemitizm konuşamıyoruz diye feveran eden ''Ablacığım'', seyrüsefer çıkışının ardından da hiç vakit kaybetmedi: ''Dahası, hepimiz biliyoruz ki, bölgede İsrail karşıtlığı çoktan İsrail''in politikalarına karşıtlıktan ''anti-semitizm''e savrulmuş vaziyette. (...) İsrail''i sonuna kadar eleştirmek başka şey, her sorunu İsrail veya Yahudiliğe bağlamak başka şeydir...''

Hadi ''Ablacığım'' durma, İsrail''i bir kez olsun ''sonuna kadar eleştir'' de görelim.

Bakalım antisemit damgasını yemekten kurtulabilecek misin?

Akşam gazetesinden bir köşe yazarı, ''20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı dünyasındaki Yahudi lobisinin büyük konsantrasyonunun iletişim alanına yöneldiği ortada..." dedi diye Rıfat N. Bali tarafından "antisemit" ilan edilmişti.

Zavallıcık damgayı yer yemez ''Ağlama Duvarı''na koşmuş, gözyaşı dökmüş, kendisini Yahudi hissettiğini matine-suare söylemeye başlamıştı.