|
Baykal derin devletin nesi olur

Baykal''a devlet içindeki illegal yapılanmanın veya derin devletin adamıdır demek ne demek?!

Ayıptır, günahtır!

Bu ayıplı iddiayı dillendiren Fikri Sağlar fena halde yanılmakta, bu yanılgıya yataklık yapan cerideler ayıp etmektedir.

İmdi, iddiadan evvel iddianın sahibi hakkında birkaç kelam edelim.

Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar “kültür”e ilişkin herhangi bir konuda değil de, Susurluk Komisyonu''nda verdiği üstün uğraşla hatırlanan beyefendi bir insan. (Tek başına bu bile faili meçhul cinayetler, çeteleşme, derin devlet gibi konularda ne kadar “kültürlü” bir millet olduğumuzu ispat etmeye yeter. Ne ki, mevzu bu değil.)

Belli ki, söylenmemiş sözün hasreti Susurluk Komisyonu''nda aktif görev aldığı zamanlardan dudağında kalmış.

Devlet içindeki illegal yapılanmaları sorgulayanların encamı hakkında oldukça enteresan tespitleri var. Aynen alıyorum buraya:

“Kontrgerilla ile ilgili parlamentoda Meclis araştırması açılmasını isteyen, bunun için önerge veren siyasetçilerin hiç biri bugün siyaset sahnesinde değil. Bu bir tesadüf değildir. Sağda da böyle solda da böyle. Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Başkanı Sadık Avundukluoğlu, Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış yok, Sabri Ergül yok. Susurluk Komisyonu Raportörü Hâkim Akman Akyürek, 9 Aralık 1997''de İstanbul''da geçirdiği kazada hayatını kaybetti. 21 Kasım 1999''da da TBMM Susurluk Komisyon Sözcüsü Fazilet Partili arkadaşımız Bedri İncetahtacı, Ankara Esenboğa Havalimanı yolunda geçirdiği trafik kazasında can verdi…”

Görüyorsunuz değil mi; müthiş bir korku filmi gibi. Kanı donuyor insanın. Neyse, geçelim.

Hazret, Ergenekon soruşturmasını da Türkiye''nin bağımsızlığı mesabesinde değerlendiriyor ve Özden Örnek''in günlüklerine özellikle dikkat çekiyor.

Emekli Oramiral Örnek''e ait darbe günlükleri soruşturmaya dahil edilemediği sürece, devlet içindeki illegal yapılanmaların ortaya çıkartılamayacağını ifade ediyor.

Buraya kadar söyleyecek sözüm yok.

Gelgelelim Deniz Baykal''a devlet içindeki illegal yapılanmanın adamı demeye getiriyor ya, işte orda duralım.

Duralım, çünkü, “Ergenekon''un avukatıyım” ifadesinden hareketle mezkur yakıştırmayı yapmak hiç doğru değil.

O zaman Galip Mendi''nin TSK adına yaptığı Kandıra Cezaevi ziyaretini “Ordu yanlıştan dönmüştür…” şeklinde değerlendiren Mustafa Özyürek''e ne diyeceğiz?

“27 Nisan e-muhtıra” günü telefonla katıldığı bir televizyon programında, “Gidecekler, bir daha geri dönmemek üzere gidecekler…” yollu ifadelerle siyasi iktidarı tehdit eden Onur Öymen''e ne diyeceğiz?

Haksızlık etmeyelim; Sayın Sağlar, CHP''nin mevcut yöneticilerini de partinin programına ihanet etmekle suçluyor.

Yani, Musatafa Özyürek''ten Önder Sav''a kadar hiçbirini masum görmediğini, demokrasi dışı yönetim anlayışına sahip olduklarını dillendirmesinden rahatlıkla çıkarıyoruz.

Diyor ki:

“Bugün CHP, e-muhtırayı, darbeleri kabul eden bir anlayışın yerleştiği noktadadır. 301''inci maddeyi savunan, 1982 Anayasası''nı koruyan; darbe anayasasına sahip çıkan bir çizgiye gelmiştir. Yani hukuk devleti, demokrasi, hak ve özgürlükler karşısında siyaset yapan bir yapıya dönüşmüştür…”

Hayır, CHP''nin “hukuk devleti, demokrasi, hak ve özgürlüklerin” yanında ne zaman yer aldığını sormayacağım.

Şunu soracağım sadece:

Günümüzdeki CHP''nin hali bu ise eğer, niçin devlet içinde illegal yapılanmanın adamı olarak bir tek Deniz Baykal''ı ilan ediyor?

“Ergenekon''un avukatıyım” dediği için Sayın Baykal''a devlet içindeki çeteleşmenin adamı diyorsa, söz konusu ettiği özelliklere bürünen CHP''ye ne diyecek?

CHP''yi de devlet içindeki illegal yapılanmanın partisi ilan edebilecek mi?..

Kim ne derse desin, Baykal''ın çete mensubu gibi gösterilmesine benim gönlüm razı olmaz.

٪d سنوات قبل
Baykal derin devletin nesi olur
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle