Alev Alatlı''nın ''derlediği'' altı cilt olarak tasarlanan ''Bize Yön Veren Metinler''in ilk iki cildini şöyle bir gözden geçirince, ''medeniyet'', orda burda gazete köşelerindeki lafazanlıklarla değil işte böyle ''inkişaf'' edebilir dedim.

Takdir edersiniz ki ''inkişaf'' için de her şeyden evvel bizi biz yapan, ''medeniyet tasavvurumuzun temellerini oluşturan'' değerlerin künhüne varmak icap eder.

''Bize Yön Veren Metinler''in birinci cildi ''Büyük Buluşma'' başlığı altında 750 ile 1040 yıllarını kapsıyor; ikinci cildi ise, 1040 ile 1299 sürecini, yani, ''Kuzey Gökkürede Yeni Bir Yıldız Selçuklu''yu.

Alev Alatlı''nın Mütevelli Heyeti Başkanlığını yaptığı Kapadokya Meslek Yüksekokulu daha evvel de (2010) dört ciltlik ''Batıya Yön Veren Metinler''i Türkçeye kazandırmıştı. (Bu eser Batı düşünce kalıplarının 3500 yıllık serüvenin hülasası mesabesindeydi.)

Alev Alatlı öncülük ettiği bu çalışmalarla, Cumhuriyet tarihi boyunca birçok Kültür Bakanlığından daha çok kültürümüze katkı sunmuştur.

Kendisine ne kadar çok teşekkür etsek azdır.

***

Değerli hocamız, saygıdeğer büyüğümüz Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, ''Müslümanların Tarihi'' adlı 5 ciltlik eserini lütfetmiş, imzalayıp göndermiş, sağ olsun.

Bu kavruk nesillere neyi nasıl anlatacağız, ''bilgi çağı'' diye diye insanların 140 karakterle bilgiçlik tasladığı bu çöl mesabesindeki çağda ''vahaya'' nasıl kavuşacağız diye düşünürken böylesi bir eserle tanışmak, tarifsiz bir mutluluk verdi bana.

Ayşe Şasa''nın, insanın yeryüzündeki yaşamını anlamlandırma çabasına ''hayret yaylasından'' devşirdiği ''irfan yemişleri'' çapındaki kitaplarının dışında son yıllarda tavsiye edebileceğim pek eser yoktu.

Çok şükür şimdi var.

İhsan Süreyya Hocamızın mezkur eserini herkes muhakkak okumalı.

Her şeyden evvel bu bizim tarihimiz.

Hocamız, Hz. Adem'' den beri ''Müslümanların Tarihi''ni herkesin kolaylıkla anlayabileceği tarzda kaleme almış.

Zoru kolay anlatmış yani.

Hani, Necip Fazıl üç tarz anlatımdan bahsederdi ya; kolayı zor anlatmak, zoru zor anlatmak, zoru kolay anlatmak. Zoru kolay anlatanların başında da Yunus Emre''yi sayıyordu, yanlış hatırlamıyorsam.

İhsan Süreyya Sırma da bu eseriyle zoru kolay anlatmayı başarmış. Bu anlatımın kolaylığına, Beyan Yayınları da (mizanpajından harf karakterlerine kadar) görsel katkı sunmuş.

Bu tarz hacimli veya ciltli kitaplar malumunuz genellikle başvuru kitaplarıdır; ihtiyaç hasıl olduğunda bakmak için.

Ne ki, hocamızın kitabı bambaşka!

O kadar ki elinizden bırakmak istemiyorsunuz.

Bir de, sömürüye /anamalcılığa karşı hiç pörsümeyen devrimci bilinci, tevhidi heyecanı kitabının her satırına adeta sinmiş.

Neden ''İslam Tarihi'' değil de ''Müslümanların Tarihi'' mevzuuna isterseniz hiç girmeyelim; zaten mezkur eserin birinci cildinin önsözünde mufassal cevabı var.

Sevgili Hocamız, söz konusu eserinin oluşum sürecini, 1960''lı yıllarda Paris''te doktora öğrencisiyken ilmi rehberim dediği merhum Muhammed Hamidullah''ın seminerlerini takip ettiği yıllara kadar dayandırıyor.

Hülasa, ''Müslümanların Tarihi''ni taa o vakitler hayal etmiş. Hayal kurup da oturmamış ama, hep çalışmış, hep belge toplamış.

Zaten hocamızın en mümeyyiz vasıflarında biri de hep çalışmak.

''Müslümanların Tarihi'' ile okurlar derli toplu müthiş bir hazine kazanmışken, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma''nın da yarım yüzyıllık bir hayali gerçekleşmiş oldu.

Nasılsa bu kitap üzerine daha çok konuşacağız, ve yazılarımızda kaynak göstereceğiz, şimdilik haberdar etmekle yetinelim. (Beyan Yayınları, Tel: 0212. 512 7697 )