|
Duayen ulusalcı kime sinyal veriyor

En sonunda deprem uyarı sistemini kurmayı başardık. Lakin uyarı sinyallerinin hangi kuruma ulaştırılacağı belli değil.

Böyle acayip bir hal her ülkeye nasip olmaz!

17 Ağustos Marmara depreminin 9''uncu sene-i devriyesinde, İstanbul''da 10 adet erken uyarı istasyonu kurulmuş ya, ondan bahsediyorum.

Haa, sakın ola erken uyarı sistemi deyip geçmeyin. Yerine göre 3 yerine göre 10 saniye öncesinden yıkıcı deprem dalgasının geldiğini haber verebiliyormuş.

Malumunuz, deprem dalgası anlaşılınca da elektrik, su, doğalgaz şebekesi devreden çıkarılabiliyor.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik''in demesine bakarsak, deneme gayesiyle çalışan erken uyarı sistemi projesi “herhangi bir yere sinyal göndermiyor…”

“Çünkü talep yok…”

Hayır, yanlış duymadınız; Sayın Erdik aynen böyle söylüyor.

Talep yokmuş!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Valiliği araştırmalara destek veriyormuş ancak herhangi bir talepte bulunmadıkları için sinyallerin nereye ulaştırılması gerektiğini bilmiyorlarmış.

Şimdi neye yanalım?

Talepte bulunmayan makamlara mı, sinyallerin hangi adrese ulaştırılacağını bilmediğini bir gazeteye açıklayan Kandilli Rasathanesi''nin muhterem profesörüne mi?

Kime?

Onca yıldan, bunca badireden sonra deprem uyarı sistemi kur ama sinyali nereye göndereceğini bilme!

Olacak şey mi bu?

Demek ki, maazallah, İstanbul''da bir deprem olsa, erken uyarı sistemi hiçbir işe yaramayacak!

Gelgelelim nereye sinyal vereceğini bilmemek, yanlış adreslere sinyal vermekten evladır.

Ulusalcıların önde gidenlerinden İlhan Selçuk''un “Ahmedinejad''ın Verdiği Ders” başlığı altında evvelsi gün kaleme aldığı yazı, yanlış adrese sinyal göndermek sadedinde çok ilginç bir örnek…

Hazretin şu satırlarını şekline, şemaline dokunmadan şuracığa alayım da görün.

“Biraz abartarak aktarayım, basın toplantısında konuğumuz ne diyor:

- İsrail yok olsun…

- Amerika defolsun…

Bizim Gül dinliyor…

Gıkı çıkmıyor…

Ahmedinejat gülüyor, beşuş bir çehreyle patlatıyor bombalarını..

Meydan okuyor…

Bizim Gül suskun, ezik, sinik, yapay, devlet adamı pozunda takıyyeci…”

Gördüğünüz gibi ulusalcılarımızın önde gideni “ulusun” dışında her yere sinyal veriyor.

Antiemperyalist bilinen ulusalcıların önde gideninin ettiği lafa bakın:

Ahmedinejat meydan okuyormuş!

Yahu ABD ve İsrail''in askeri müdahaleyle meydan okuduğu ülke İran değil mi?

Üstelik zillete karşı durmak, baskılara boyun eğmemek, emperyalist kolpaya pabuç bırakmamak, velhasıl-ı kelam, teslimiyetçiliği kabul etmemek neden meydan okumak olsun ki?!

“Gül''ün gıkı çıkmıyor” da ne demek?

Ne diyecekti peki?

“Huop, Ahmedinejat biraz ileri gidiyorsun. Amerika''ya, İsrail''e laf söyletmem…” mi diyecekti?

Ne ki, böyle demesini asla beklemiyor.

Gül''ü, Erdoğan''ı veya Ak Parti''yi emperyalizmin hizmetine koşulmuş olmakla suçladığı için böylesi bir “itiraz” beklemesi daha mantıklı olurdu.

Tam aksine, Sayın Gül takıyye yapmasa, ABD ve İsrail''e demediğini bırakmayacağını ihsas ediyor.

Bu arada, hazret öyle bir takıyye çözücü ki, sormayın gitsin. CIA veya MOSSAD''ın çözemediğini şappadak çözmüş:

Cumhurbaşkanımız, Ahmedinejat''ın ABD ve İsrail hakkındaki söylemlerine ziyadesiyle katılıyormuş ama “devlet pozunda takıyyeci” olduğu için gönlünden geçeni söyleyemiyormuş.

İyi de, ulusalcıların önden gideni bundan neden gocunuyor ki? Uğrunda demokrasiden vazgeçebilecek kadar antiemperyalizme meftundu hani!

Vah bize, vahlar bize ki; ulusalcı zevatın yanlış adrese sinyal gönderdiğini sanmışız!

Halbuki bizim anlı şanlı ulusalcılarımız bidayetinden itibaren hep aynı adrese sinyal veriyor da biz yeni ayıyoruz.

16 yıl önce
Duayen ulusalcı kime sinyal veriyor
Senaristin keyfi
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!