|
Ve Hasan Cemal Yeni Şafak"ta!

Şu sıralar en çok duymak istediğin haber nedir diye sorsalar, hiç düşünmeden okuduğunuz yazının başlığını söylerdim.

Gerçekten öyle.

"Hasan abi" sürgün krallar gibi ellerini kavuşturduğu o meşhur fotoğrafıyla Yeni Şafak"ta başköşeye kurulsa keşke.

Olmayacak şey de değil hani.

Bu gazetede sevgili Çandar"dan Koray Düzgören"e Mehmet Barlas"tan Nazlı Ilıcak"a kadar birçok kalem erbabı yazmıştı.

"Hasan abi" neden yazmasın!

M. Yakup Yılmaz"ın arzı endam ettiği matbuat aleminde Hasan Cemal gibi bir yazarın yer bulamaması çok canımı sıkıyor. (Gerçi M. Yakup Yılmaz"ın bulunduğu matbuat aleminde bulunmak da az can sıkıcı değil.)

Uzun lafın kısası Hasan Cemal behemehal yazmalı…

Yazmalı ki, Milliyet"ten ayrılır ayrılmaz gittiği Kandil"de Karayılan"a sorduğu şu soruyu adamakıllı teşrih masasına yatırabilelim: "Türkiye"de bazı çevreler diyorlar ki; bu defa Kürtler Türkleri satacak ve kendi istediklerini alırken, Erdoğan"ı da başkan baba yapacaklar; yani Kürtler kendi haklarını elde ederken Türkiye"de otoriter bir rejime kapıyı açacaklar…"

Hasan Cemal yazabilmeli ki, "Türkiye"de bazı çevreler" dediğinin nasıl çevreler olduğunu sorabilelim.

Hasan Cemal yazabilmeli ki, "Kürtlerin sattığı Türkler kim?" diye sorabilelim?

Hasan Cemal yazabilmeli ki, Erdoğan"ın başkan olmasının 40 bin insanın ölümünden daha korkunç olduğunu düşünen Türklerin ne menem Türkler olduğunu sorabilelim.

Hasan Cemal yazabilmeli ki, Erdoğan"ın başkan olmasını Kürtlerin Türkleri satması şeklinde değerlendiren "bazı çevrelerin" hangi Kürtlerle hangi ittifaka girdiğini sorabilelim.

Hasan Cemal yazabilmeli ki, o "bazı çevrelerin" şiddeti neyin teminatı olarak gördüklerini bize açık seçik anlatmasını isteyebilelim.

Hasan Cemal yazabilmeli ki, dün "şeriata kapı aralanmasın" diye "askeri vesayeti" meşrulaştıranlarla, bugün "otoriter rejime kapı aralanmasın" diye "şiddeti" meşrulaştıranlar arasındaki farkı o "bazı çevreler" üzerinden bize anlatsın.

Maalesef yazamıyor!

Malumunuz "yazamamasının vebalini de "Türkiye"de bazı çevreler" hükümete yüklemeye çalıştı.

Yalçın Akdoğan bir iki yazıyla konuyu vuzuha kavuşturmaya çalıştı, olmadı.

Sayın Başbakan, "Hasan Cemal"in yazılarına son verilmesini benim istediğime dair ifade beni rencide etmiştir..." dedi ama "Türkiye"de bazı çevreleri" kesmedi.

Milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni Derya Sazak dünkü yazısında Hasan Cemal konusunda sorumluluğun kendisinde olduğunu, herhangi bir baskıya maruz kalmadığını, patronajla ilgili bir hususun altını çizerek net bir şekilde anlattı.

Bakalım şimdi ne diyecekler?

Ben en çok Cengiz Çandar"ın ne diyeceğini merak ediyorum.

Gerçi şu an kafayı başka bir şeye takmış, dahası bambaşka ıstıraplar edinmiş kedine.

Öcalan"ın Diyarbakır"da okunan mektubundaki "İslam" vurgusundan rahatsız olduğunu, Hıristiyanların ve demokratların bundan tedirgin olmaları gerektiğini dile getirerek ifade etmiş.(Gördüğünüz gibi dert büyük!)

Sevgili Çandar içini ferah tutsun.

Öcalan"ın "Bugün Türk halkı bilmeli ki, Kürtlerle bin yıldır İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır…" ifadesindeki "İslam" vurgusunu, DTP Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, "Ben öyle okumadım" diyor.

Nasıl mı okumuş?

Bilmiyorum.

Şunu söylüyor: "Bölgede tarikatlar, radikal dinci gruplar oluşmamışsa, PKK ve Öcalan sayesindedir. PKK laikliğin güvencesidir..."

Bu açıklama umarım sevgili Çandar"ı rahatlatmıştır.

NOT: Bu yazıyı yazdıktan sonra Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Karagül, "Kimden öğrendin?.." diye sordu… Yemin ederim bilmiyordum. Vaktiyle bu köşede "Mehmet Altan Yeni Şafak"ta"(09.02.2012) başlıklı bir yazı yazmıştım ya, bu yazının da aynen onun gibi bir dilek mesabesinde kalacağını sanıyordum. Meğer Yeni Şafak, Hasan Cemal"e teklif götürmüş… Sevindim, çok sevindim. Hadi bakalım.

11 yıl önce
Ve Hasan Cemal Yeni Şafak"ta!
Dünya sisteminin “ana muhalefeti” olarak İslam dünyası
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü