Halk olarak oldukça engin bir dünyamız var. Sabır ve dayanıklılık, sadakat ve samimiyet çok önde gelen vasıflarımızdan.

İnsanlarımız tek tek ele alındığında, büyük potansiyele sahip görünüyor. Ama, takım olarak ve birlikte bir iş yapma becerisi noktasında oldukça gerilerde kalmaktayız.

Kurumlaşma seviyesine ulaşamayış, Türkiye''nin dünya devletleri arasındaki yerini daha da zayıflatmaktadır. Aileden, şirketlere; vakıflardan devlet kurumlarına kadar hemen her yerde sistem-dışılığın ve belirsizliğin acı faturalarını ödemekteyiz.

Kurumlaşma; topyekün hareket etme alışkanlığına kavuşabilmekle başlar. Kendimizi ve çevre şartlarını bilerek yapılacak bir çalışma, bilinçli bir tutumun ifadesidir.

Bilgi ile çevresine bakabilen bir topluluk, nerede olduğunu, neleri yapması lazım geldiğini keşfedecektir. Ayrıca, zaaf ve üstünlüklerini ölçerek kendine bir çalışma tarzı seçecektir. Bu hal bir "durum tespiti"nin gerçekleşmesidir. Her bilinçli çalışma; işe, önce kendini analiz etmekle başlamaktadır. Böylece, hayalleri değil; gerçekleri uygulayabilme imkanı bulunacaktır.

Kurumlaşmanın en önemli safhası, kendinde mevcut özellikleri keşfederek; yapılacak iş ve ulaşılacak hedefleri belirleyebilmektir. Bu noktaya gelebilen bir topluluk, kendini hedeflerine odaklaştıracak ve tüm güçlerini bu amaçları gerçekleştirmeye harcayacaktır.

Bugün, toplum olarak başarısızlığımızın temelinde; ortak hedefleri belirleyememiz ve güçlerimizi dağınık tutmamız ve hatta birbirimize karşı kullanmamız yatmaktadır.

Kurumlaşma, bir manada organize olma demektir. Organizasyon, görev ve sorumlulukların dengeli dağılması ve görevlere ait işlerin birbirinden açık, net bir biçimde ayırdedilmesidir.

Böylece; işleri planlayan, yürüten ve kontrol eden organlar birbirinden farklılaşacak; sistem; mantıklı ve verimli bir yapıya ulaşabilecektir. Kurumlaşma, aklın ulaşabileceği en mükemmelin elde edilmesidir. İş ve fonksiyonların, kişilere değil de prensiplere bağlı bir hale getirilmesidir.

Anlaşabileceği gibi, kurumlaşma; bilgi ve idrak seviyesinin yüksekliğine işaret eden önemli bir göstergedir.

Kurumlaşma; insanın "kullanılması"nı önleyen, toplumun güç dengesini sağlayan, en pratik çalışma tekniklerine ulaştıran verimli bir organizasyondur.

Bu yönden, kurumlaşabileceğimiz oranda bilgi ve kabiliyetlerimizi geliştirmiş olacağız.

Ehliyet ve niteliklerimiz; kurumlaşmış bir sistemde daha değer bulacak; birbirimizi etkileyen ve denetleyen bir yapıyı hazırlamış olacağız.

Zamanı, insanı, planı, hayatı ve toplumu heder etmemek için kurumlaşmamız gerekiyor.

Her şeyden önce de insanca yaşamak için...