|
Siyasi mi, yoksa toplumsal bir şok mu?

Ülkemiz, sürekli şoklarla sarsılan, sersemlemiş bir insan görünümünde. Özellikle Batı medeniyetinin haklar ve hürriyetler alanındaki hoşgörülü ve insan merkezli yapısını gören aydınlar, Türkiye''de Ortaçağ despotluğundan izler taşıyan siyasi düşünceleri nereye oturtacağını bilemiyor.

Fazilet Partisi''nin, Anayasa Mahkemesi''nin kararıyla kapatılmasından sonra, ülkenin en yüksek karar organı da, hukuk ve haklar nezdinde saygınlığından bir şeyler kaybetti. Yani, toplumun bir bölümünün kendi inanç ve düşüncesinin mahkumiyetine tanık olmak gibi, ciddi bir şok daha yaşadı. Çünkü birileri, "sen istediğin değerlere göre düşünemezsin; benim istediğim gibi düşüneceksin" diyordu bu kararla! Peki, bu birilerinin düşüncelerinin doğruluğu ve seçimlerinin isabet derecesi neydi? Bu şimdilik bilinmiyordu.

Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı''nın; "siyasi karara hukuki bir çerçeve hazırlıyoruz" şeklindeki beyanatı, Türk hukuk tarihinde unutulmayacak bir dönüşümü gösteriyordu. Demek ki, Türkiye''ye yön verenler, görünen siyasi gruplar değil, görünmeyen güçlerdi. Bu hükmü; iktidar partilerinin liderlerinin veya temsilcilerinin FP''nin kapatılması konusundaki üzüntüleri ve kapatmayı tasvip etmeyen tutumlarından çıkarıyoruz. O halde, bu toplum hep birilerinin isteği doğrultusunda yönlendirilecek ve siyasi iktidarlar; onların istedikleri rolü oynayacaklardır.

Toplumsal şoklar, toplumsal yapının çürümeye, dengesinin bozulmaya yüz tuttuğu zamanlarda başgösterir. Bu durum; toplumsal iradenin, kişi ve grupların etki alanına girmesi, kendi mantıki tutarlılığını ve canlılığını kaybetmesinin sonucudur.

FP örneğine baktığımızda, bu partinin lider kadrolarının ve toplum kesimlerinin, kendi fikri ve siyasi felsefelerini çoğu zaman rahat ve ısrarlı bir şekilde ortaya koyamamaları gerçeği ile karşılaşıyoruz. Onlardaki bu çekingenlik; kendilerine bağlı grupları da gevşek hale getirmiş ve bu siyasi hareketi istemeyenlerin daha baskıcı davranmalarına imkan vermiştir. Bu baskı hareketi; FP''yi mazlum rolüne itmiş ve sürekli kendini ortadan kaldırmak isteyenlerden, merhamet bekleme durumuna getirmiştir. İşte FP, böyle bir tutumla; camiasında ilk şoka kendisi sebep olan, bir siyasi savunma hareketinin temsilcisi haline gelmiştir.

Kendi varlığının meşruiyetine inanmayan veya bu meşruiyeti savunma gücünü kendisinde bulamayanlar, toplumu aydınlık günlere kolayca taşıyamazlar. Bundan sonra; FP''nin boşluğunu; yine FP''nin temelini teşkil eden iki hareket doldurmak isteyecektir. Biri, Erbakan''ın hakim olduğu kanat. Diğeri de yeni söylemler ile hareket eden gençlerin yoğunlaştığı ve Tayyip Erdoğan''ın da içinde olduğu diğer kanat. Bu şekillenme; biz istesek de istemesek de zaten var. Ama, önemli olan, metot ve politikaları farklı olan bu iki eğilimin; kendi politikası ve söylemleri ile birbirini incitmeden siyasi faaliyetlerini sürdürebilmesidir. Haktan, adaletten ve doğrudan yana olanlar; böyle bir yaklaşımla meseleye bakmalıdırlar. Ama; konu, siyasi rant açısından görülüyorsa; en kıymetli değerler bile, menfaat ve makamlara feda edilebilir (!)

Doğrusu, FP camiasının hassas olduğu bir konuda fazla bir yorum yapmak yerine; gelişmeleri beklemenin ve bu ülkede hakları verilmeyen bu kitlenin, asıl hangi konularla uğraşması gerektiğinin düşünülmesini vurgulamak isterim.

İçinde yaşanılan; fiili, sosyal ve psikolojik gerçekleri bilmeksizin yapılan siyasi çalışma; senaryoların hakim olduğu bir ortamda mutlaka bir eğilim içerisine hapsolabilir.

Önemli olan, toplumu yönlendirenlerin dışında bir senaryo yazmak ve aktörleri buna göre seçmektir.

Maalesef; başkalarının yazdığı senaryoları ve çoğu yabancı aktörlerle oynanan oyunlar seyrettik ve sürekli şoklar geçirdik. Bu senaryolar halkımız için yapılmadığından; insanımız bir türlü rol alarak kendi oyununu oynama imkanı bulamıyor. Şokları durdurmanın yolu birilerinin rolüne girmek ve başkalarının beğenisini kazanmak değil; gerçek rolü benimsemek ve onu halkla birlikte oynayabilmektir.

23 yıl önce
Siyasi mi, yoksa toplumsal bir şok mu?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle