UEFA''da cümbüş var. Savaş 4 cephede. Böyle günlerde renk ayrımı yapılmaz. Ülke puanı söz konusu. Fazla puan, fazla takımla katılım demek. Ne yazık ki, bunu bazı kimselere anlatamıyoruz. Her bir kulübümüz, "Avrupa fatihi" dedirtme yarışında.
Kara kartalın durumu Trabzonspor maçına kadar şen şakraktı. Yenilgi neşe kaçırsa da umutları söndürmedi. Beşiktaşlı yine iddialı. Böyle de olmalı. Kombine de 18 bin barajı aşıldı. Bu bir rekor. Şimdi yapılacak iş, eldeki kombinelere limon sıkmamak, umudu canlı tutmak. Daha ilk adımda avrupa treni kaçarsa ne tat kalır, ne de tuz.
Tigana, saçmalama hakkını Trabzonspor maçında fazlasıyla kullandı. Sofya karşısında hataya çılgınlığa yer yok. Umarım çıkmaz sokaklara artık girilmez. Önce Beşiktaş''ın kırmızı noktalarına tek tek bakalım:
Baki Mercimek, Beşiktaş''ın ağırlığını taşıyacak kiloda değil. Genç Serdar, önemli bir derbide aslanlara yem yapıldı. Aynı yanlışa düşülmemeli. Ricardinho''nun sol çizgide durmadan gelip gideceğini düşünmek yanılgıların en büyüğü. Brezilyalı tek veya çift santraforun arkasında serbest oyuncu olarak oynar. Nobre, durmadan ateş eden bir tip. Fazla sayıda kurşun kullandığı için biri veya ikisi hedefi buluyor. Bobo''nun barutu tek atımlık. Tutarsa ne ala, tutmazsa karavana. Rakip, Bobo''yu smokin, papyon ve rugan ayakkabılarla marke edebilir. Orta alanda hem koşan, hem de topu iyi kullanan futbolculara gereksinim var. Burak, biçilmiş kaftan. Fahri''yi ciddi ciddi düşünmeye başladım.
Geçen hafta da belirtmiştim, bu takım bu oyuncularla, özellikle zorluk derecesi yüksek maçlarda 4-3-2-1 dizilişiyle oynar. Bu maç için benim ideal 11''im şöyle: Runje-Toraman (A.Tandoğan), G.Zan, Koray, İ.Üzülmez-Burak, Kleberson, Fahri-Ricardinho, Delgado-Nobre.
CSKA Sofya reçetem böyle. Falcı değilim, skoru bilemem. Ancak bu kadroya baktığımızda koşan, mücadele eden ve topu nispeten iyi kullanan bir orta üçlü görebiliyoruz. İlerde ise, Delgado, Ricardinho, Nobre üçlüsünün kolay pozisyonlar üretebileceğini ve ofansif organizasyonlara Burak''ın da etkin bir biçimde katılacağını, şimdiden söyleyebiliriz. Lafı uzatmaya gerek yok, Tigana zırvalamazsa Beşiktaş bu virajı döner.
Fenerbahçe''nin işinin oldukça kolay olduğunu düşünüyorum. Randers, Avrupa kupalarında fazla tecrübeye sahip değil. Ön eleme maçında İzlanda takımını bile zor bela eledi. Fenerbahçe''de öyle oyuncular var ki, maçı tek başlarına bile çevirebilirler. Düşünün; Tümer, Tuncay ikilisinden biri kulübede oturacak. Alex''in ölü topları Randers''a yeter. Kadro oldukça zengin. Rekabet üst düzeyde. Burun kıvıran, işe dört elle sarılmayan formayı kaybeder, bir daha da zor bulur. Futbolcular bunu görüyor, biliyor. Mecburen hep istim üzerinde olacaklar. Bu kaliteli kadroda iki bekin yetersiz olması, doğrusu şaşırtıcı. Ve de bu bölgelerde alternatif oyuncu yok.
Bu maçta Fenerbahçe için en büyük tehlike, rakibi hafife almak. "Nasıl olsa bunları eleriz" havasına girerlerse, işte o zaman sıkıntı başlar. Futbol şakaya gelmez. Ciddiyet kayboldu mu, başın belaya girer. Zico''nun böyle bir laçkalığa izin vereceğini sanmıyorum. Ayrıca yeni gelen dört yabancı kendilerini kanıtlama, beğendirme çabası içindeler. Tüm güçleriyle oynayacaklardır. Aurelio, Appiah, Ümit, Tuncay gibi oyuncuların son derece profesyonel olduklarını da biliyoruz.
Ünlüler topluluğu Fenerbahçe, bugün Kadıköy''de işi bitirir. Danimarka''ya tatile gider.
Doğruya doğru; Trabzonspor''a zor rakip çıktı. Osasuna, geçen sezon İspanya ligini dördüncü bitiren güçlü bir ekip. Bu sezon ki sonuçları iyi değil, ancak bu kimseyi yanıltmasın. Trabzonspor, zoru sever. Karadenizlinin karakteristlik özelliğidir bu. Koşullar ne olursa olsun, pes etmez. Pes edene de, sinir olur.
Ziya Doğan''ın yapısı da aynen böyledir. Kaybetmeyi kabullenmez. Onun parolası, "Savaşmaktır, kafa tutmaktır". Bunu Beşiktaş maçında çok net bir biçimde hep beraber gördük. Gökdeniz''in patlaması, hiç oynatılmayan Ersen Martin''in iki golle sahne alması Ziya''nın eseridir.
Yabancı hoca Trabzon''da başarılı olamaz. Bu gerçek artık görülmeli. Trabzon''un havasını, suyunu iyi bilmek gerekir. Yönetimin Ziya kararını alkışlıyorum. Ancak şunu da söyleyeyim, Ziya her şeyi bir anda değiştiremez. Zaman tanımak gerekir.
"Osasuna''yı 3-4 golle yenemezsek, şansımız biter" şeklinde bir düşünceye sakın kimse kapılmasın. Bu maçlarda öncelikle evinde gol yememen gerekir. Gol yemeden atacağın 1-2 gol, seni oldukça rahatlatır ve tur şansını arttırır. Trabzonspor, rakip sahada da gol atabileceğini düşünerek, faturayı Avni Aker''de kesme yanlışına gitmemelidir. Ailecek karşı kaleye gidilirse hüsranla geri dönülür.
Az Alkmaar, dişli takım. Geçen sezon UEFA''da yarı finale kadar yükselme başarısını gösterdi. 7 oyuncusu 2006 Dünya Kupası''nda Hollanda Milli Takımı''na çağrıldı. Kayseri, uzun bir yoldan buraya geldi. Çok iyi maçlar oynadı. Futbolu güzelleştirerek, rakiplerini yendi, eledi. Kayserispor''un kadrosunu çok beğeniyorum. Kaliteli oyuncuları var. Evinde ve deplasmanda aynı futbolu oynuyorlar. Ofansif ve defansif denge çok iyi oluşturulmuş. Elbette bunun mimarı Ertuğrul Sağlam. Bu maç için şunu söyleyebilirim: Göreceksiniz, Ertuğrul Sağlam ve talebeleri başa baş oynayacak, golü düşünecek ve hiç de kötü olamayan bir sonuçla evine dönecektir.
