|
Kaybedene yazık olurdu

İlk 25 dakika top ortada dolaştı, durdu. Beşiktaş sanki daha derli toplu gibiydi. Denge 26. dakikadaki Fenerbahçe golüyle bozuldu. Hakan boşa çıktı ve golü Fenerbahçe''ye hediye etti.

26-45 arası Beşiktaş''ın havlu attığı dakikalardı. Fenerbahçe maçı koparacak ikinci golü inanılmaz beceriksizliklerle harcadı. Gökhan, Niang ve Dia kötü vuruşlarla topu dışarı attılar. Sadece Alex kaleyi tutturdu. Bu pozisyonda da Cenk ortaya çıktı, gole izin vermedi.

Dört savunma oyuncusu ve önlerinde oynayan Aurelio-Ernst ikilisiyle Beşiktaş''ın rakibi karşısındaki bu çağresizliğinde en büyük faktör Nihat-Guti ve Quaresma''nın geri gelmemesiydi. Yenilen golden sonra bu üç oyuncu savunma görevlerini tamamen unuttular. Ve sonunda da bu tablo ortaya çıktı.

Aslında beklenilen düzeye bir türlü çıkamayan Nihat''ı ve deneyimsiz İsmail''i ilk on birde oynatmak yanlıştı. Doğru olan Nihat''ın yerine Bobo''nun, İsmail''in yerine de Üzülmez''in oynamasıydı. Ekrem sakatlanınca iki alternatif vardı. Ya kulübeden Ersan oyuna girip stoper olarak görev yapacak, Toraman defansın sağına geçecekti ya da Schuster''in yaptığı gibi Üzülmez oyuna girip sağda oynayacaktı. Schuster''in tercihine katılıyorum. Acemi Ersan derbi yükünü taşıyamayabilirdi. Ayrıca da Üzülmez Dia''yı pasivize etti.

Fenerbahçe golü davet etti

İkinci yarıda Fenerbahçe''nin düşüncesi belliydi. Çok adamla savunma ve sonra çabuk adamlarıyla hızlı atak. Son yarı aynen böyle geçti. Beşiktaş topa daha çok sahip olan taraftı. Fenerbahçe ise kaptığı toplarla tehlike yaratmaya çalışıyordu. Ancak Fenerbahçe''nin oyunun kontrolünü rakibine bu denli vermesi büyük hataydı. Stratejisi ikinci golü atıp noktayı koymak olmalıydı. Adeta gol yemek için bekledi.

Maçın kırılma anı 80. dakikada gerçekleşti. Dia bomboş durumda yine kötü bir vuruş yaptı. 82''de şans Beşiktaş''ın yüzüne güldü. Kartal üst üste üç vuruşla golü gerçekleştiremedi. 86''daki penaltı sonucu belirledi. Bu penaltıyı armağan eden de kaleci Volkan Demirel''di. Bobo ölü noktaya gidiyordu, müdahale etmesine hiç gerek yoktu. Schuster Bobo''yu maçın başında düşünseydi Beşiktaş galibiyetle de sahadan ayrılabilirdi.

Bir kez daha görüldü ki büyük maçların adamı İsmail değil Üzülmez. Schuster daha yeni bakıyor, görüyor, doğruları yakalamaya çalışıyor. Ancak artık boş arayışlarda bulunmamalı. İki takım da zaman zaman oyunu güzelleştirdi. Zaman zaman da çok mahkum oynadı. Beraberliği en doğal sonuç olarak görüyorum. Kaybedene yazık olurdu.

14 yıl önce
Kaybedene yazık olurdu
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle