Oh be nihayet anlaşılmış! Cimbom''daki bu kötü gidişin tek sorumlusu Adnan sezginmiş! Vay be şu vatan hainine(!) bir bakın hele. İçten içe yemiş bitirmiş Galatasaray''ı!

Taraftar çözmüş işi, Sezgin''e nasıl da ''istifa istifa'' diye bağırdılar. ''Sezgin gidecek Üstünel gelecek ve dertler bitecek!'' işte bu kadar basit! Formül ortada!

İlahlar kurban istiyor ya, en uygunu gariban Adnan Sezgin vur baltayı kafasına olsun bitsin böylece cimbom''lu derin bir nefes alsın, deşarj olsun, rahatlasın koskoca Galatasaray camiası olayı böyle görüyor yorumluyorsa vah yazıklar olsun.

Galatasaray da ki tek patronun Adnan Polat olduğunu bilmeyen var mı? Mehmet Topalı, Keita''yı Sezgin mi, yoksa Polat mı gönderdi? Arda''yı, serveti, Elano''yu açık arttırmaya çıkartarak yıpratan takımdan soğutan Sezgin mi oldu yoksa Polat mı? Transfer tespitlerini Riijkard mı, Polat mı yoksa Sezgin mi yaptı? Transferde böylesine gecikmenin nedeni Sezgin mi yoksa Polat mı?

Bu soruların hiç birine ''sezgin'' yanıtını veremeyiz. Adnan Sezgin''in emir kulu olduğunu sınırlı yetkilerle çalıştığını son söz hakkının kendisinde bulunmadığını bilmeyen mi var?

Para musluğu ve mühür Polat'' ın elinde. Bu durumda ne yapacak Sezgin işler iyi giderse Polat, kötü giderse sezgin oh ne güzel Dünya!

Şu Haldun Üstünel çığlıkları beni çıldırtıyor. Amatör yöneticinin profesyonel futbolun en can alıcı noktası olan transfer işlerinde ne işi var? Böylesine ilkel düşüncelerden uygulamalardan kurtulmadığımız sürece bizden ne köy olur nede kasaba. Neymiş, Üstünel gelecek dertler bitecekmiş. Hadi canım sende.

Daha ligin 2. haftası… Maşallah hakemlerimiz müthiş! 2 maç izledim ikisi de hakem fiyaskolarıyla dolu.

Beşiktaş-Belediye maçında siyah beyazlıların 30. dakikada bir penaltısı verilmedi ayrıca 43. dakikada Belediyeli Mehmet Yılmaza da kırmızı kart gösterilmedi bu iki pozisyon tartışılmayacak kadar net. Öyle ki yüzde doksan dokuz filan değil yüzdü yüz.

Düşünebiliyor musunuz daha ilk yarıda İBB bir kişi eksik kalacağı gibi bir golle geriye düşecek. Yani maç Beşiktaş adına bitecek. Ancak Fırat Aydınus tek başına buna engel oluyor Beşiktaş''ın 3 puanına kan doğruyor.

Gelelim Galatasaray-Bursa spor maçına 44. dakikada topu eliyle tutan Volkan''a ikinci sarıdan kırmızı nasıl gösterilmez anlamak inanın çok güç. Hakem Abdullah Yılmaz Volkan''ı oyundan atsa Bursa spor koskoca ikinci yarıyı 10 kişi oynayacak bu durumda Galatasaray skoru lehine çevirme adına büyük bir avantaj yakalamış olmayacak mıydı?

Abdullah Yılmaz''ın kendisine bodoslama bindiren Baros''a sarı kartını çıkarması daha da büyük skandal. Volkan''ı atamadı, Barosa da o nedenle kırmızı kart çıkartamadı yanlış üstüne yanlış yaptı.

Durmadan ''yabancı hakem, yabancı hakem'' diye bağırmamda hiç de haksız olmadığımı artık kabullenin bu hakemlerle sezonlar bitmez. Bunlar korkuyorlar, ürküyorlar, işi idare etmeye çalışıyorlar. Tepkiyi gördüler mi etki altında kalıp yelkenleri indiriyorlar. Yanlışı bir başka yanlışla sıvamaya çalışıyorlar. Yazık değil mi Beşiktaş''a yazık değil mi Galatasaray''a.

Schuster Büyükşehir Belediye maçından sonra ''yenilgiyi hak etmedik'' dedi. Hayır efendim yanlış. Yenilgiyi A dan Z''ye hak ettiniz bununda ötesinde yenilmek için ne gerekiyorsa yaptınız.''Santrfor, santrfor'' diye yırtındınız, elinizdeki 2 santrfor''dan birini tribüne diğerini de 77. dakikaya kadar kulübeye mahkum ettiniz hata yaptınız, hatalar yaptınız arkanızı da bomboş bıraktınız.

Şu Robinho transferi beni yormaya başladı. Bu iş sponsorlarla olacaksa elbette göbek atarız bunun dışında gerçekleşirse karşı çıkarız. 40 milyon Euro bir futbolcu için harcanırsa Beşiktaş batar. Böyle bir hovardalığa aklı başında her Beşiktaşlı isyan eder. Çakıl taşı değil bu. Zaten borç gırtlağa dayanmış birde üzerine 40 milyon Euro daha kartal bunu bu bütçesiyle taşıyamaz yıkılır. Aman ha akıllı olalım.

Delgado bonservis ücreti alınmadan El Cezire''ye verilmiş bu Delgado geldiğinden beri hiç bir yaraya merhem olmadı bir maç biraz kıpırdadı,''tamam işte Delgado'' dedirtti. Daha sonra 3 maç yan geldi yattı sakatlıklardan bir türlü kurtulamadı.

1,5 yıl önce bonservisini Ülker''den 6 milyon Euro''ya almaya ve kendisine yılda 2.2 milyon Euro vermeye ne gerek vardı. Yanlış hesabın sonu ortada.neyse hiç değilse Beşiktaş yılda 2.2 milyon Euro''dan kurtuldu. ''Zararın neresinden dönsen kardır'' lafına ben inanmam. Bu deyiş sadece züğürt tesellisidir.

Aurelio transferini yerli statüsünde olduğu ve hem ön libero hem de sağ çizgide oynayabildiği için onaylarım. Ancak elbette o Fenerbahçe''den bildiğimiz ve tanıdığımız Aurelio ile karşılaşacaksak. İspanya''daki performansı neydi ne değildi bilmiyoruz. Ayrıca önemli bir diz ameliyatı da geçirdi. Bakacağız, göreceğiz.

Niang pek çok özelliği olan bir oyuncu. Çabuk, seri, kıvrak, rakibi kolay ekarte ediyor. Topla buluştuğu anda kalçalarını çok iyi kullanarak, rakibin hamlelerini boşa çıkarıyor.

Topa kolaylıkla sahip olduğu için arkadan gelecek arkadaşlarına ataklara katılmaları için yeterince zaman tanıyor. Ve onlarla verkaça girebiliyor. Santos''a verdiği gol pası ders niteliğindeydi. Bu pozisyonda topa sahip oluşu, rakibini arkasına alışı ve Santos''u topla buluşturması dört dörtlüktü.

Dikini giden santrforların etkinliği bir başka oluyor. Niang''ın işte böyle bir yönü de var. Diriplinglerle ve sürhatle rakibinin üstüne gidip dengesini bozuyor. Markajdan kolay kurtuluyor. Kuvvetli,güçlü, ayakta kalan biri. Vücudunu kullandığı ve zamanlamayı çok iyi ayarladığı için hava toplarında da başarı yüzdesi oldukça yüksek.

Bu değerlendirmelerim sadece Fenerbahçe''de oynadığı 1.5 maç için değil. Fransa''daki maçlarından da Niang''i tanıyorum. O nedenle de böylesine detaylı yorumlayabiliyorum.

Fenerbahçe tam isabet bir transfer yaptı. Durdu durdu turnayı gözünden vurdu. Niang takımın etkinliğini büyük ölçüde arttırır. Gol atar ve attırır. Bir santrfordan zaten daha ne bekleyeceğiz ki.