|
Fransa, Doğu Akdeniz ve Baba Merzuk Topu

Kolonyalist Batı Avrupa devletleri Doğu’ya ulaşmak için Amerika’dan önce Mağrip’ten başlayarak Afrika’nın batısını, güneye doğru keşfe çıktılar. Afrikalıların köleleştirilmesine giden süreç de bu şekilde başladı. Temel amaçları Kuzey Afrika İslam ülkelerini güneyden kuşatacak ittifaklar kurmaktı. Fakat çok farklı bir sonuç ortaya çıktı, milyonlarca Afrikalıyı köle olarak Amerika’ya taşıdılar.

Avrupalı devletler, Endülüs’ün düşüşünden sonra Kuzey Afrika’ya da yöneldiler. Atlantik sahillerinde olduğu gibi Akdeniz sahillerinde tutunmak ve koloniler oluşturmak istiyorlardı. Bu sebeple Kuzey Afrika’yı ele geçirmek için yoğun saldırılarda bulundular. Bu saldırılarla eş zamanlı olarak Osmanlı’nın Akdeniz’de güçlenmeye başlaması tesadüf değildir. Osmanlı Endülüs’ün düşüşü esnasında Müslümanları karşı tarafa taşıma faaliyetlerinde bulunduysa da Avrupalıların Kuzey Afrika’da tutunmasına müsaade etmeyecekti. Bu gayeye ulaşmak için denizcilerimiz Kuzey Afrika’da üsler kurdu. Mezemorto Hüseyin Paşa büyük denizcilerden sadece biridir. İslam ansiklopedisine göre, Paşa’nın menşei tam olarak bilinmemekle birlikte Moritanya ya da Mayorka asıllı olduğu tahmin edilmektedir.

17. yüzyılın sonu 18. yüzyılın başları, aşağı yukarı II. Viyana Kuşatmasına tekabül eden zamanlarda cereyan eden hadiseler, Fransa’nın Kuzey Afrika’yı işgal ve istila hususunda ısrarcı olduğunu gösteriyor. Osmanlı, Fransa’nın önünde en büyük engeldir. Kaptan-ı deryalık da yapan Hüseyin Paşa, Venediklilerle yapılan bir savaşta ağır yaralanıp iyileştiği için yarı ölü anlamına gelen mezemorto lakabı ile anılır. Mezemorto Hüseyin Paşa, Cezayir’i ele geçirmek isteyen Fransa’ya karşı da mücadele etmişti. Kanunî Sultan Süleyman devrinden kalma meşhur Baba Merzuk Topu’nun Fransızlara karşı kullanılması da bu dönemdedir. Rivayete göre birtakım görüşmelerden netice alınamaz ve Fransızlar Cezayir’i bombalar. Mezemorto Hüseyin Paşa, Fransız elçisini Baba Merzuk Topu’nun ağzına koyar ve ateşlemeyi de bu şekilde yapar. Halkın Cezayir Dayısı’nın liderliğinde direnmekten vazgeçtiği bir dönemde mücadeleyi yeniden başlatan Paşa, Fransızların Cezayir planlarını yüz elli yıl ertelemesine neden olur. Onlar, hiç unutamadıkları topu, 1830’da Cezayir’i ikinci defa işgal ettikten sonra Fransa’ya taşımışlardır.

Sömürgecilik ve kolonyalizm tarihi açısından bakıldığında, Mezemorto Hüseyin Paşa’nın önemi daha iyi anlaşılır. 1830’da yeniden işgal ettikten sonra Cezayir’de işledikleri cürümler Fransa’nın siyasetini anlamak bakımından oldukça önemlidir. Marks ve Engels, Hindistan’da ve Cezayir’de yapılan katliamları ilerleme olarak görmüşlerdi. Bu, Marks ve Engels’in “medenileştirme misyonu” kavramıyla anılan sömürgecilik ideolojisini benimsediklerini gösterir. Marksizm’in emperyalist bir ideoloji olması da bu sebeptendir. Marksizm’in antiemperyalist bir harekete dönüşmesi Avrupamerkezci bir ideoloji olmaktan çıkmaya başlamasıyla mümkün olmuştur. Macron’un klasik oryantalist bakışı günümüze taşıyan cümlesinin Türkiye’de anlaşılmaması da Avrupamerkezci fikirlerin sonucudur. Marks, Hindistan’ı kast ederek “onlar acı çekmeyi bilmez” demişti, Macron ise “Türkler laftan anlamaz” diyor. Her iki cümle, aynı anlam dünyasının ürünü olarak jakoben bir bakışı yansıtır. Türk aydını da aynı bakışın ürünüdür. Bu ülkede ne Fransa’nın ne de diğer Batı Avrupa ülkelerinin emperyalizmi ayrıntılı bir şekilde tahlil edilmiştir. Bunun en önemli sebebi bizdeki aydının azınlık psikolojisine sahip “sömürgecilik sonrası eliti” olmasıdır.

Macron’un Lübnan’dan yansıyan fotoğrafını da aynı zihniyetin ürünü olarak görmek gerekir. Bu fotoğraf karesinde Macron, meşhur şarkıcı Feyruz ile birliktedir. Bununla azınlıklar üzerine kurulu Fransız sömürge siyasetine atıf yapıldığı açıktır. Oldukça kaba mesajlarla sömürgecilik çağları hatırlatılmaktadır. Macron, laftan anlamaz diyerek 19. yüzyılın kaba oryantalizmini tekrar etse de sözün tehdit manası da çok açıktır. Cümle, zor kullanarak anlamanızı sağlarız türünden bir meydan okumayı içerir. Fransa’nın 2011’de Libya’yı alelacele uçaklarla bombaladığını unutmamak gerekir.

Fransa bugün de sömürgecilik siyasetinden vazgeçmediğini gösteriyor. Cumhurbaşkanımız’ın bütün taraflarla görüşmeye hazırız cümlesinin muhatapları arasında Fransa var mı, bilmiyorum. Fakat Fransa’nın Libya, Cezayir, Suriye ve Lübnan’da kolonyalist ve sömürgeci dönemlerde varlık kazandığını biliyoruz. Bu sebeple Fransa, Doğu Akdeniz’de sömürgecilik dönemlerinin gücünü hatırlatmaya çalışıyor. Baba Merzuk Topu’nu hatırlatmanın tam zamanı.

#Batı Avrupa
#Afrika
#Fransa
#Doğu Akdeniz
#Emmanuel Macron
4 yıl önce
Fransa, Doğu Akdeniz ve Baba Merzuk Topu
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu