|
Herkes şef olursa kim Kızılderili olacak?

Ortadoğu''da izlenme rekoru kıran diziler; ihracat rekoruna yaptıkları katkıdan dolayı ekonominin, Ortadoğu''ya rol model olmak üzerinden siyasetin gözdesi. Diziler gündemdeki yerlerini muhafaza ettikçe ilginç gelişmelere sahne oluyorlar. Belediye Başkanları yeni karakter siparişinde bulunabiliyor, sanayiciler rol model talep etmeye hazırlanıyor dizilerden.

Çocuklar Duyması''nda ''Ben buldum, patladı gitti'' repliğiyle öne çıkan Seyyar Tayyar''dan sonra Denizli''de seyyar satıcılar ''Dizilerde bile var, onları zabıtalar rahatsız etmiyor'' diye isyan edince; Denizli Belediye Başkanı senaristten zabıta talep ediyor. Seyyar Tayyar''ın maceraları siparişle hikayeye eklemlenen Zabıta Mesut ile şenleniyor yeni bölümlerde.

Televizyonda görülen her şey kısa sürede alıcısını oluştururken; diziler, süreklilik özelliklerinden dolayı alıcılarına daha kolay ulaşıyor. Sadece o kadar da değil! Meslek seçiminde de etkisi büyük dizilerin. Dizilerde hep ofis ortamının gösterilmesinden şikayetçi olan sanayiciler, yapımcıların kapısını çalmaya hazırlanıyor. Gençlerin dizilerdeki gibi bir ofis ortamı hayal ettiği için iş beğenmedikleri inancındalar.

CNC makine operatörlüğü için iş garantili bir kurs açılmış, 3-6 aylık kurs sonrası 2000 TL kazanmanın mümkün olduğu. Başvuru sayısı çok düşük kalınca akıllarına neden dizilerde CNC operatörü, kaynakçı gibi rol modelleri yok derhal senaryolara dahil edilsin fikri gelmiş.

''Çok izlenen dizilere bakıyorum. Rol modeller hep masa başı iş yapıyor. Ofiste çalışan şık giyimli insanlar. Bizim işleri beğenmiyorlar. ''İşçisin sen işçi kal'' hor görmesi var. Güvenlikçi aranınca koşuyor hepsi, orada dikiliyor bir şey yapmıyor ama, o hoşuna gidiyor. Herkes şef olursa kim Kızılderili olacak '' diyor ASO Başkanı.

''Herkes ofis ortamı hayal ettiği için kimse atölyede tulumu sırtına geçirip çalışmak istemiyor'' diyen ASO Başkanı''na En Son Babalar Duyar isimli diziyi hatırlatmak isterim.

TRT''de başlayıp, Star''da devam eden En Son Babalar Duyar; gelenekselle modernin kapışması olarak kurgulanmıştı. İşe birlikte başlayan, biri olduğu yerde sayan diğeri bilgisarlı CNC tezgahı ile parayı bulmuş, ama bir şekilde arkadaşlıkları devam eden iki aileyi anlatıyordu. Herşeyi en son duyan baba yeniliklere kapalı, gelenekçi; sonradan görme, küstah arkadaşı ise yeniliklere açık modern bir baba idi. Her bölümde konu öyle ya da böyle CNC tezgaha gelir ''değiştir sen de benim gibi Galip Usta'' diye takılırdı arkadaşına. Uzun soluklu bir diziydi. Ama görünen o ki rol model olma yönünde hiç katkısı ol(a)mamış!

Gençlere meslekleri yeterince tanıtmayıp; kurs ilanlarının içeriğini, öncesini, sonrasını yeterince izah etmeyip; hayıflanarak sürekli topu dizilere atmak! O haberi gazetede görüp şu yazıyı okuduktan sonra ben nasıl bu fırsatı kaçırmışım diye hayıflanacak yüzlerce kişi olacağına eminim.

Ofis ortamında geçen dizilere aldanıp öyle bir iş hayal edenler var mı bilmiyorum. Avrupa Yakası, Yahşi Cazibe, Çocuklar Duymasın gibi sitcom tarzı çekilen; mecburiyetten sınırlı mekan kullanan dizilerdeki ofis ortamlarının da gerçekle uzaktan yakından alakası yok! Ofis ortamları çay içilen, muhabbet edilen, telefonla konuşulan, eğlenceli mekanlar olarak tasvir ediliyor. Çalışan bir Allah''ın kulu yok!

Dramlarda ilaveten aşk yuvası ve entrika merkezi özelliği yükleniyor ofislere. Pırıltılı hayatlar, lüks harcamalar, reklamverenin sponsorların desteğiyle tüketimin gürül gürül aktığı, meslekleri kağıt üstünde kalan dizi insanlarının üretime bir katkısı yok! Üretimsiz tüketim söz konusu. CNC operatörü de olsa bu zihniyetle değişen bir şey olmayacak. Hiç çalışmadan kolay yoldan çok para kazananlar kervanına katılacaklar sadece.

Nitekim işadamlarına hangi diziyi izledikleri ve dizilerdeki işadamı profilini nasıl buldukları sorulduğunda ilginç cevaplar çıkmış ortaya. İş yerinde entrikayla ve özel hayatımla uğraşmam, çok abartılı, evde röptoşamb giymem diyenler olduğu gibi; bu adamlar ne zaman çalışıyor diye hayret edenler olmuş. Mesele de burada ya zaten çalışmıyorlar. Çalışmak gibi bir dertleri yok! İşyerleri dekor sadece çekim mekanı olarak kullanılan. Bir işadamı bu kadar Bizans oyunuyla uğraşırsa ne zaman çalışacak diye karşı çıkması çok normal iş adamlarının.

Kendi mesleği söz konusu olduğunda gerçekleri bildiği için karşı çıkanlar; bir başka meslek söz konusu olduğunda hımm demek böyleymiş diye kabullenip baş tacı edebiliyor.

Fazlasıyla abartılı, gerçekten uzak, Amerikan kodlarını içinde barındıran dizileri; yapımcılar özgür bölge olarak kullanıp, kurgudur istediğimiz gibi at koşturabiliriz derken; seyirci koltuğunda oturan siyasetçiler, sanayiciler misyon yükleme gayretinde. Dizilerdeki rol modellerin fabrikada çalışmasıyla toplumdaki sanayi ruhunu canlandırmak ve bozulan sanayi imajını düzeltmek hedefleniyor.

Son çözüm yeri olarak dizilerden medet umanlara hatırlatmak isterim ki; tüketim kodları değişmez, üretimsiz tüketim pompalanmaya devam ederse, ekranda salınacak Kızılderililer şeflere layık bir hayat yaşamaya başlar ve değişen hiçbir şey olmaz!

13 yıl önce
Herkes şef olursa kim Kızılderili olacak?
“Bir yanımı sardı müfreze kolu; bir yanımı sardı Varilcioğlu!”
Şampiyonluktan ötesi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar