|
Batınız batsın!

Rus askerlerinin Ukrayna’da çektikleri sıkıntıdan haberiniz var mı? Garipler çok dertli! Basına yansıdığı kadarıyla şöyle büyük bir muammaya cevap arıyorlar: Bu insanlar bize çok benziyor, saçları sarı, tenleri beyaz, gözleri renkli, biz bunları nasıl öldüreceğiz?

Zordur insanın kendisine benzeyeni öldürmesi. Aynaya ateş ediyor gibi olursun, irkilirsin, elin varmaz tetiğe, sorgularsın. Nihayetinde bir insandır karşındaki, can almak zordur!

Başkasını öldürmek kolaydır oysa. İdlib’in, Halep’in, Şam’ın kara kaşlı kara gözlü evlatlarını öldürürken düşünmezsin hiçbir şey, aklına sorgulamak gelmez, şüphe etmeden çekersin pimi, tereddütsüz bırakırsın bombayı, tetiğe zevkle varır elin. İnsan dediğin sana benzediği kadar, senin inandığına inandığı kadar insandır çünkü. Sana benzemeyen sadece senden bir başkası değildir, insandan da başka bir şeydir, hatta hayvandan da başka!

Başka türlü izah edilemez balinalar için dünyayı ayağa kaldıranların, kaplumbağalar için türlü dernek kuranların, soyu tükenen bilumum hayvan türleri için deliler gibi para saçanların insanları öldürmekten zevk alışları ve insanlar öldürülürken üç maymunu oynamaktan utanmayışları! Hayır, utanmak dememeliyim! Hata yaptığını düşündüğünde utanır insan, insanlıktan nasibi varsa, içinde vicdandan eser varsa utanır. Belki de kendisine benzemeyen insanı pervasızca öldürebilen gaddarlık, bir parça avunabilmek için hayvanların derdini dert ediyor gibi yapmaktadır, kim bilir!

Rus’a özgü değildir bu hal. Amerikalı Irak’ta, Fransız Cezayir’de, İtalyan Libya’da, Hindu Arakan’da, bilmem hangi zıkkım bilmem hangi coğrafyada kendisine benzemeyeni öldürürken tereddüt etmez, vicdanı sızlamaz, acaba demez! O aşırı gelişmiş (!) ülkelerin insanları için de çok problem değildir, devletlerinin uzak diyarlarda bazı insanları demokrasi getirmek için, hürriyet getirmek için, maden getirmek için, petrol getirmek için, daha Allah’ın belası hangi kaynak varsa işte onu getirmek için çoluk çocuk demeden katletmesi, ülkeleri yakıp yıkıp harap etmesi! Uzaktır oralar çünkü, çocuklarının oynadığı parka uzaktır çocukların üzerine bomba yağan şehirler; iş yerlerine uzaktır yıkılan binalar, kuaför salonlarına uzaktır uçakların getirdiği hürriyetle yüzü parçalanan çocukların koşturduğu mahalle araları! Suriye’de bir camiye bomba atıldı diye New York’ta bir kilise yıkılmaz çünkü!

Ölenin ten rengi kadar mühimdir hangi coğrafyada öldürüldüğü. Kaderdir coğrafya, kederdir! Avrupalı siyasetçiler, gazeteciler, yorumcular, peş peşe açıklamalar yapıyorlar farkında mısınız? Burası bir Ortadoğu ülkesi değil, Afrika’nın bir köşesi değil, burası Avrupa, savaş burada olamaz, diyorlar.

Modern Batı için ölenin kim olduğu mühimdir ve nerede öldüğü. Onlar için kendisine benzemeyenin ölmesi bir kayıp değildir, uzağında yaşanan savaş bir savaş değildir! Dünyanın bir yanı mutlu olacaksa diğer yanı sefalete razı olmalıdır; bir yanı yanmalıdır ki dünyanın, diğer yanında mutlu olabilsin insanlar. Sömürerek gelmişlerdir, yok ederek var olmuşlardır, katlederek can bulmuşlardır. Böyle düşünmeleri, böyle inanmaları normaldir. Namussuzluk dedelerinden mirastır, ahlaksızlık genlerine işlemiştir, vicdanlarını bilmem kaç asır önce bilmem hangi cehennemde bilmem hangi menfaatleri uğruna kurban etmişlerdir. Kapitalizmin mayası bunun için bozuktur, modernitenin imanı bunun için gevşektir, sekülaritenin tipi bu sebepten kayıktır. Onlar için onlardan başkası ötekidir ve asla hayat hakkı yoktur ötekinin. Bu bilinmemelidir ama. Öteki bunu bilirse zapt edilemez, isyan eder, karşı çıkar.

Bilinmesin diye süslü laflar lazımdır, yalandan teşkilatlar, kolpa bildirgeler, yavşak dernekler!

Demokrasi lazımdır mesela; kime, ne zaman, ne kadar, kimin eliyle vereceklerini sadece kendilerinin tespit edebileceği türden. Onu bazı yerlere götürmek gibi bir bahaneleri olması lazımdır ki, oralardan getireceklerini oraların ırzına geçerek getirebilsinler!

BM’ler lazımdır mesela; Rusya’nın yediği naneyi Rusya veto etti diye kınayamayacak olan dünya milletlerini birleştirmek için kurulan. Peh! Yersen.

İnsan hakkını keyifle çiğneyebilmek için insan hakları mavalları lazımdır; beyazlar zencilerin canına okuyabilsin diye eşitlik ve adalet teraneleri! İnsanlıktan çıktıklarını fark etmek istemedikleri için hayvanların dertleriyle ilgilenen dernekler kurarlar; öldürdükleri çocuklar fark edilmesin diye çocuklar için çalışan vakıflar!

Budur, bundan ibarettir ve bu kadardır bunlar!

Oralar keyf edebilsin diye bizim buraları yaktılar, oralar yanarken olan yine bizim buralara olacak, yanarım da ona yanarım!

Ha bir de tipi bize benzeyen kalbi oralıların aklına!

#Ukrayna
#Halep
#Şam
2 yıl önce
Batınız batsın!
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu