|
Afrikalı Erdoğan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''ın 6-11 ocak tarihleri arasında Afrika turuna çıkacağını duyduğumda heyecanlandım. Erdoğan''ın 2013''te gerçekleştireceği bu ilk yurt dışı ziyareti, bu kıtaya duyulan güçlü ilginin de göstergesi. Ziyaret kapsamında Senegal, Nijer ve Gabon gibi Orta Afrika ülkelerinin bulunması ise bir önceki yazımda vurgulamaya çalıştığım, Afrika''daki eksen kaymasının yerinde tespit edildiğinin ispatı sanki.

Türk Dışişleri Bakanlığı''nın düzenlediği V. Büyükelçiler Konferansının hemen sonrasına denk gelecek bu ziyarette eminim ki kıtada görev yapan büyükelçilerimizin sağladıkları feedbackler büyük kolaylık getirecektir. Hatırlarsanız Türkiye son dönemde yaptığı atılımla Afrika''daki Büyükelçilik sayısını 35''e çıkardı ve bu sayının 2013''te de artması bekleniyor. Afrika gibi henüz temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığı, özellikle İslam ülkeleri tarafından kendi haline bırakılmış bir coğrafyada, Türkiye''nin varlığının önemli olduğunu göreceğiz.

Özellikle Kuzey ve Orta Afrika''da yaşayan Müslüman nüfus oldukça kalabalık sayılır. Açlık, yokluk, kendi haline bırakılmışlık gibi durumlar göz önüne alındığında bu nüfusun radikalizme savrulma ihtimali hiç de hayal değil. Ama bölgede olası bir radikalleşmenin engellenmesi Türkiye''nin etkin varlığıyla engellenebilir. Bu anlamda Türkiye, yürüteceği aktif diplomasi ile beraber Afrika''da kurgulanmak istenen çatışma zeminini de ortadan kaldırabilir. İnsani Diplomasi''nin önceliği de zaten bu olmak zorunda. Türkiye diğer Batılı ya da Uzakdoğulu ülkeler gibi bu kıtaya yalnızca ekonomik çıkarlar ya da misyoner faaliyet alanı olarak görmekten ziyade, aynı medeniyet havzasının farklı kollarının birleşmesi olarak tanımlamalı. Bugün Timbuktu''da İslam medeniyetinin Afrika''ya ait izleri silinirken, Türkiye''nin buna seyirci kalması mümkün değil. Bunun gibi İslam coğrafyasına ait önemli bir hazineyi barındıran Afrika''da Türkiye''nin varlığı aslında bir medeniyet iddiasının da simgesi.

Elbette böylesi bir hedefte sağlam bir stratejiye ve ona uygun araçlara sahip olmak lazım. Tarihin içinde koşmak istenirken, tarihin ve zamanın ruhunun sunduğu imkanları da en etkin ve doğru şekilde kullanmak gerekiyor. Afrika gibi geniş coğrafyaya sahip, kilometre kare başına en az insanın düştüğü coğrafyalardan birinde diplomasinin etkin kullanımında teknolojinin imkanlarından maksimum derecede faydalanılması esas. Eğer hedefimiz Afrika''daki insanların akıllarına ve kalplerine hitap etmek ise, barınma alanları inşa etmek, su kuyuları açmak ya da yiyecek giyecek malzemeleri temin etmenin ötesine geçmeliyiz. Bu konuda THY, TİKA gibi kurumlarımızın faaliyetleri önemini yadsınamaz ama bu kurumların hizmetlerinin yaratabileceği sosyal etkileşim de oldukça sınırlı. Bu hizmetleri toplumun geneline yaygınlaştırmak ancak Afrika''daki esas madenin işlenmesi ile mümkün olacaktır; o da mobil iletişim. Dolayısıyla mobil diplomasi...

Nüfusunun yaklaşık % 50''sinin 18 yaş altında olduğu bir kıtada dijital medyanın imkanlarını harekete geçirebilmeliyiz. Güneydoğu Asya''dan sonra mobil kullanımın en yoğun olduğu Afrika''da, 1,2 milyarlık insan yaşıyor. 750 milyon kişininse mobil erişimi var. Yani kıtanın yüzde 62''si ''erişilebilir'' konumda. Bu oran, buradaki insanlara ulaşabilmemiz için nasıl iyi bir imkana sahip olduğumuzu gösteriyor. SMS''ler, Afrika''ya özgün mobil uygulamalar, uygulamaların kullanımını özendirecek stratejilerin artırılması, Afrika''yı tanıtacak, orada Türkiye''nin çalışmalarına yer verecek blogların açılmasının teşvik edilmesi, Wikipedia''da Afrika ile ilgili konu başlıklarına mutlaka Türkiye''nin faaliyetlerinin yansıtılması gibi çalışmalar hemen akla gelecek, basit ama etkin noktalar.

Başbakan Erdoğan''ın 6 Ocak''tan itibaren çıkacağı Afrika turunun durakları olan üç ülkede aynı zamanda iş forumları düzenlenecek. Bu forumlara paralel olarak bir sosyal forum da düzenlenebilir ve bu etkinlik SMS''ler ile tüm ülkeye, hatta komşu ülkelere duyurulabilir. Başbakan Erdoğan''ı izleyecek bir blogger, Başbakan''ın ziyaretlerini aktarırken, Türkiye''nin etkisine yönelik paylaşımlarda da bulunabilir. Bu üç günlük seyahat boyunca, Afrika''nın popüler sosyal medya mecraları 2go (Nijerya''daki facebook benzeri en popüler site), Mxit (Afrika''nın en geniş sosyal ağı), Motribe, Frontline SMS gibi mecralarda hesaplar açılarak ya da mesajlar oluşturularak, 3 ülkelik bir seyahatin tüm Afrika''da yankı bulması sağlanabilir.

Başbakan Erdoğan''ın ziyaretine paralel olarak yakın zamanda Gabon''un başkenti Libreville''e THY seferlere başlayacağı konuşuluyor. THY''nin kıtadaki 29. uçuş noktasını oluşturacak bu adım kıymetli. Bu adım, Başbakan Erdoğan''ın yapacağı ziyaretiyle birlikte, Afrika''da uygulanacak dijital/mobil stratejinin startını yine Afrika''nın bir sosyal medya mecrasında Türkiye''ye ait bir hesap açılmasıyla daha da kıymetli hale gelebilir. Bu Türkiye için Afrika''da açılmış en değerli maden olmakla birlikte, bir medeniyetin küllerinden doğuşunu da işaret edebilir.

www.twitter.com/sernury

11 yıl önce
Afrikalı Erdoğan
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi