|
Çok şükür “HALK” normal…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “doğum kontrolü” ile ilgili söylemleri bayağı bir ses getirdi. Malum taraflardan, “Milletin kaç çocuk doğuracağına da mı karışacaksın!” sesleri gelmeye başladı.

Tabii bu malum taraflara şunu sormak istiyorum; peki ya siz milletin çocuk doğurmasına neden müdahale ediyorsunuz? Milletin doğurmasını neden kontrol altına almaya çalışıyorsunuz?

Sizler doğumu kontrol altına almaya kalkınca sorun olmuyorda ülke nüfusu gençleşsin ve nüfus azalmasın diye 3 veya 5 çocuk yapılmasını tavsiye etmek neden milletin özeline karışmak oluyor?

Doğum kontrolü de bir tavsiye; 3 veya 5 çocuk yapılmasını söylemek de bir tavsiye!

Ne yapacağına da halk karar verir, size ne?

Tabi bu malum zihniyetler için sadece kendi doğruları olduğundan, kendileri söylediğinde normal, sevmedikleri biri söylediğinde anormal…

Aynı şu sezaryen doğum gibi…

Bütün aklı başında vicdanlı doktorlar: “Sezaryen anormal bir doğum şeklidir, bir cerrahi müdahaledir, normal doğumu tavsiye ederiz!” diyorlar ama bunu Cumhurbaşkanı söylediğinde anormal doğumu savunacak kadar kendilerini kaybediyorlar.

Ayrıca Batı ve Amerika’da normal doğum yapılması için tüm imkânlar zorlanırken bizde sezaryen diye bir ameliyatı kadınlara alıştırıp doğurma oranlarını düşürüyorlar. Bizim kadınlarda az acı çekeceğiz diye bu cerrahi müdahalenin üstüne atlıyorlar. İnsanın fıtratı ne ise hayati ve sağlık sorunu olmadığı sürece müdahale edilmemeli.

Neyse, anlayacağınız anormal bir konuyu Ak Partililer veya ülkenin Cumhurbaşkanı söylediğinde normalleştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar…

Kürtaj kadının sağlığı için ne kadar zararlı olsa da sırf sevmedikleri bir siyasetçi veya sevmedikleri cumhurbaşkanı söyledi diye kendilerini kesip biçip bir bebeğin yaşamına son veriyorlar… İnanç boyutuna hiç girmiyorum orasını zaten taktıkları yok.

Milletin doğumunu kontrol etmek normal ama millete 3 veya 5 çocuk doğurun demek anormal öyle mi?

İsterseniz Çin’in Doğu Türkistan Müslümanlarına yaptığı gibi bir çocuk sınırı getirin. Çocuk doğurmayı izne tabi tutun, olur mu? Hatta zorla kürtaj yaptırın!

Birde işin politik tarafından baktığımızda yıllar önce hayatımıza dışarıdan soktukları doğum kontrolü ve sezaryen gibi yöntemlerin bir ülkenin genç nüfusunun azalması ve yaşlanması için bir girişim olduğunu açıkça söyleyebiliriz.

Şunu unutmayın; bir ülkenin nüfus ve kültür istikrarı için Anne+Baba = 2 kişi ise bu 2 rakamının bir fazlası yani en az 3 çocuk yapılması gerekir…

Bir aile 1 çocuk ile kaldığında kırk sene sonra nüfus yaşlanmaya ve azalmaya başlar. 2 çocuk yaptıklarında nüfus kendini koruyabilir. Ancak 3 çocuk yapıldığında genç nüfus azalmaz ve dengeli bir nüfus artışı söz konusu olur.

Tabi bizim modern (!) malumlar çok akıllı olduklarını söylerler ama bunları düşünmek ve akıl etmek akıllarına gelmez…

Çok şaşmıyorum çünkü kendi siyasetlerinde bir istikrar yakalayamayanların kalkıp bunları hesap edeceklerini düşünmek çok iyimser bir tavır olur.

Daha dün Hülya Avşar’a “Yalaka! Yalakadan sanatçı olmaz!” diyen Kılıçdaroğlu, aynı konuda sordukları soruya; “Sanatçıların yorumlarına fikirlerine saygı duymak gerekir.” demedi mi?

Daha nedesin?

Daha ne diyelim, öyle değil mi?

Malum CHP’de kazan kaldıran Süheyl Batum partiden ihraç edildi. Hoş, Kılıçdaroğlu’nun Batum’un partiden ihraç edildiğinden bile haberi yoktu!

Daha ne desin?

Daha ne diyelim, öyle değil mi?

Şimdi de Birgül Ayman Güler ve Hüseyin Aygün “kınama” istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi. Konu tabi yine CHP’yi eleştirmek…

Bu Hüseyin Aygün, mübarek Ramazan’da ve her fırsatta halkın inançlarına bu kadar saldırdı ama bunlar bu adamı bir kere ne kınadılar nede disipline sevk ettiler.

Konu CHP’ye laf etmek olunca partiden ihraca giden bir süreç işletiliyor.

Ama konu oy bekledikleri halkın inançları, değerleri olunca hiçbir tepki yok!

Bazı CHP’li belediyeler resmen Teksas gibi olmuş ama bunu nerdeyse, “Parti içi demokrasi var, karışmayız…” diyecek kadar yok saymaya çalışıyorlar.

Allah için çok demokratik bir yönetim sistemleri var; partide sorun çıkaran kim varsa buduyorlar. Partide her dediklerine “evet” diyenleride el üstünde tutuyorlar.

İşin ucu kendilerine dokunduğunda hiç demokrasi falan takmıyorlar ama işin ucu halka dokunduğunda umurlarında bile değil…

Bencilliğin dibine vurduğu bir CHP zihniyetinden daha başka ne beklenir ki?

Kendileri belediye başkanı odası basar, yumruklar konuşur ama sıkıntı yok… Normal…

Kendileri milletin doğumunu kontrol altına almak ister ama sıkıntı yok… Normal…

Kendileri partide eleştiri yapanı aynen postalarlar ama sıkıntı yok… Normal…

Kendileri halkın inançlarına küfreden, saldıran vekillerini kınamazlar ama sıkıntı yok… Normal…

Kendileri ağaçları keser ama başkası kestiğinde ülkede ayaklanma çıkartırlar… Normal…

Kendi partilisi kadın döver ama sıkıntı yok… Normal…

Kendileri anormal doğumları normal (miş) gibi konuşurlar ama sıkıntı yok. Normal…

Berkin, Ali İsmail için ortalığı yıkarlar ama vahşice öldürülen Yasin için sesleri çıkmaz… Normal… Halbuki hepsi bu ülkenin evladı değil miydi?

Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanan Mehmet Emin için eyleme hazırlanırlar ama Yakup Köse için sesleri çıkmaz… Normal… Her ikisi bu ülkenin evladı değil mi?

Başbakan Davutoğlu’nun 9. sınıftaki kızını yalan bir haber ile kapağına taşıyan, siyasete alet eden Leman dergisine sesleri çıkmaz çünkü onlar için bu normal…

Adalet ve demokrasi anlayışları fevkaladenin fevkinde doğrusu(!)

“Bizden olmayanların canı cehenneme, umurumuzda değil…” diyecek kadar bir ötekileştirme söz konusu…

Üst üste seçim kaybedip hala kendilerini başarılı görebilecek kadar normal (!) bir bakış açısına sahip oldukları için hiç şaşırmıyoruz.

Evet, ne kadar normal ve sağlıklı bir muhalefetimiz var bilemiyorum ama sadece şunu diyebilirim: Çok şükür halkımız normal…

Artık anlayana…

#sevda türküsev
#sevda türküsev yazı
#yeni şafak yazar
9 yıl önce
Çok şükür “HALK” normal…
Terörün kaynağı ‘küresel’ ölçekte kurutulmalı
Tâif’in serinliğinde…
Yarın kim kaybedecek
Eğitime neşter vuramaz ve zihnî işgali püskürtemezsek, iki kuşak içinde yok oluruz...
Ters köşeye yatmak