|
Hristiyanlaştırılmış İslam dini modeli…

Dünyada bunca olay oluyor bitiyor ve dönüp dolaşıp nereye geliyoruz?

Tabiî ki, İslamofobi…

Bugün bu dış güçlerin Türkiye ile neden uğraştıklarını sanıyorlar acaba? Zamanında koskoca Osmanlı İmparatorluğu ile neden uğraştılarsa şimdide Türkiye ile aynı sebepten dolayı uğraşıyorlar.

Osmanlı İmparatorluğu, zayıflamaya, daha doğrusu zayıflatılmaya başlayana kadar dünyadaki tüm Müslümanların hamisi konumundaydı. Bir yerde Müslümanlara bir şey olduğunda herkes karşısında Osmanlıyı bulurdu. Tabi Osmanlı’nın zayıflama dönemi ve çöküşünden sonra dünya üzerindeki Müslümanlar bir şekilde sömürülmeye ve ezilmeye başlandı. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonrada “modernizm” adı altında Müslüman kimliği, yaşantısı, hayatı, algıları değiştirilmeye başlandı. Çok da başarılı olamadılar diyemeyiz, gayet başarılı oldular.

Yıllarca Müslümanların ezilmesi ve ifade haklarının ellerinden alınması, İslam karşıtı ve düşmanı ülkelerce işlerine gelecek şekilde devam etti, durdu. Ne zamanki Türkiye’deki Müslümanlar seslerini duyurmaya ve varlıklarını göstermeye başladılar; siyasi ve ekonomik istikrarsızlık kumpaslarıyla tekrar yönetilebilecek sömürebilecek Müslümanları oluşturmaya çalıştılar.

Gezi’den bu tarafa bize yapılmak istenenlerin sadece uluslararası siyaset değil, bir din savaşı olduğunu sanırım artık herkes kavramıştır. Tüm olayların başında hep İngiltere vardır ama hep başkalarının sesi çıkar.

İngiltere orkestra şefidir diğer ülkeler o orkestranın birer parçalarıdır. Çok fazla tarihin derinliklerine inmeye gerek yok. Batı’nın İslam’a bakış açısını hepimiz biliyoruz. Ve İslam dininin diğer dinlerden daha çok geçiş yapılan din olması bunlar için korkutucu bir durum. Yıllar önce Papa dahi Hristiyanların daha çok İslam’a geçişinin bir tehlike olduğunu söylemişti. Başka dinlerden İslam’a geçiş fazla ama İslam’dan diğerlerine geçiş oranı yok denecek kadar az.

Şunu kimse unutmasın; dünya kurulduğundan beri, ülkeler arası savaş değil, hep dinler arası savaşlar olmuştur. Bugün dünya üzerinde olan savaşların hepsi yine dinler arası savaştır. İsrail’in derdi Yahudiliktir ve nefret ettikleri İslam’a karşı Filistin’i vuruyorlar. Almanya’nın, evlerde ve sokaklarda Almanca konuşmayı zorunlu hale getirme çabaları da İslamofobiye dayanmaktadır. Ermenilerin soykırım iddialarına maddi manevi destek vermelerinin sebebide bundandır. Almanya’da önümüzdeki günlerde Müslüman Türk vatandaşlara karşı birçok olumsuz olayın olması hiç birimizi şaşırtmamalıdır.

Türkiye, çoğunluğu Müslüman olan bir ülke olduğu için ve şu anda söz sahibi olmaya başladığı için yeni yeni oyunlarla hep karşımıza çıkacaklar. Tek korkuları Müslüman bir ülkenin dünya üzerinde söz ve hâkimiyet sahibi olmasıdır.

Tabi bunlar neyle savaştıklarını bilmiyorlar!

İslam dini karşısında asla galip gelemezler!

Yalnız burada önemli olan asıl konu şu; bizdeki Müslümanların Batılılaşma uğruna Müslümanlıktan uzaklaşarak, adeta kendi dinlerini baltalayarak, hatta kötüleyerek bunlara destek vermesi asıl konudur…

Yapılmak istenen şey, ibadetsiz Hristiyanlaştırılmış bir İslam dini modelidir.

Malum, “ılımlı İslam” diye ortaya çıkanların dini nasıl sulandırmaya çalıştıklarını biliyoruz. Bazı kesimler din konusunda cahil kalmayı gelişmişlik ve elitlik zannediyorlar. Alkol almayı modernlik, uçuk yaşamayı özgürlük diye tanımlıyorlar.

Dini ılıştırıp insanların önüne koyuverdiler… Millette bunu yemeyi bir meziyet sanıp kendi gerçeklerinden uzaklaşmaya başladı…

Anlayacağınız din adına ne varsa topluma gericilik diye sunuluyor ve bu anlamda yıllardır bir algı operasyonu yapılıyor. Yıllarca bu yozlaşma yapıldı ama son 14 yılda dindar insanların ortaya çıkmasıyla eski rahatsızlıklar depreşmeye başladı. Ertuğrul Özkök, dindar insanların hayata karışmasından duyduğu rahatsızlığı “biz azınlık kaldık” diye tabir etmişti.

Bu işin sizi- bizi olmaz ama yıllarca bu ülkede bir şeyleri yok etmeye çalışanların psikolojiside bu işte.

Evet… Maalesef bu ülke insanı ve son dönemde özellikle de gençlik, Allah’a inanan ama Allah’ı tanımayan, araştırmayan ve haliyle Allah’ı anlamayan bir hale gelmeye başladı.

Ve farkında olmadan Allah’a inanan ama Allah’ın emirlerine karşı gelen hatta yok sayan bir nesil ortaya çıktı. İşte bugün sokaklarda orayı burayı yakan yıkanlar, dini kurallardan habersiz ve dini kuralları gereksiz ve küçük görenler hep bunları neticesi…

Tabi ya, “Çocuklarınız namaz kılacağına bale yapsın…” diyenleride gördük biz ama onlar da öldüler. Veya “Hayvan kesen bir dini anlayamıyorum…” diyenleride gördük…

Peki, ne yapacağız…

Çocuklarımıza, aile içinde dinini ibadetlerini öğreteceğiz. İman hakikatlerini sağlam vereceğiz. Günaha girsek dahi temel sağlam olunca mutlaka doğru yolu bulur.

İslamofobi deyip geçmeyim.

Türkiye üzerine oynanan tüm bu oyunların temel sebebi İslam’a karşı düşmanlıktır. Türkiye güçlenirse, İslam dini muhatapları olacak ya! İşte bütün karın ağrıları bu…

Üstat Necip Fazıl ne güzel demiş: “Denildi mi bir yerin adına Türk beldesi, gözüm al bayrak arar kulağım ezan sesi!”

İşte Türkiye demek, Batılılar için İslam’ın kalbi demek ve Müslümanların seslerini duyurmaya başladığı Türkiye onlar için dayanılmaz bir çiledir.

Sadece “Müslümanım” demekle olmaz; bu dine günahımız olsada vebalimiz olsada sonuna kadar sahip çıkmalıyız.

Netice: Din, insanlar ona uysun diye vardır; insanlar dini kendine uydursun diye değil…

Artık anlayana…

#sevda türküsev
#sevda türküsev yazı
#yeni şafak yazar
9 yıl önce
Hristiyanlaştırılmış İslam dini modeli…
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî