|
Güvenilir haber!

Yeni yıl başlamadan veya ilk günlerinde gazeteler ve dergiler geçen yıla ait önemli olayları sıralarlar. Ben genelde o günlere ait gazete ve dergileri saklarım. Artık gerek kalmadı, bütün bir yılı veya on yılı kapsayan almanaklar çıkıyor. Ayrıca internet dünyası, bu tür kâğıt ve matbaa baskısı malzemeleri anlamsızlaştırmaya başladı. Ben yine de geleneksel yöntemleri tercih ediyorum. Geçmiş dönemde büyük bir heyecanla aldığım ve biriktirdiğim, Cumhuriyet gazetesine ait olanlardı.

Yıl boyu her gün bir olay oluyor. Genelde yaşadığımız coğrafya veya ilgi duyduğumuz konulardaki haberler dikkatimizi çeker.

Geçmiş yazılarımızın büyük bir kısmında sorunları tespit ettik ve bilgimiz ölçüsünde çözüm yolları önerdik. Tanık olduğumuz birçok öyküyü anlattık. Büyük bir medeniyetin mensubu olarak sorumluluklarımızı ihtar ettik. Bir anlamda tarihe kayıt düşmek istedik.

Hayatımın en önemli kırılma anlarından biri, 1979"da o dönemde Sovyetler Birliği olarak bilinen Rusya"nın Afganistan"ı işgali olmuştur. Olaya tanık olmamın yanısıra, öğrenci evimizde Afganistan"dan gelen misafirlerle lokmalarımızı ve giysilerimizi paylaşmıştık. Gece ve gündüz dualar eşliğinde bu işgalden nasıl kurtulacağımızı düşünüyorduk. Yürüyüşler ve mitingler düzenliyorduk. Türkiye"nin neresinde bir yürüyüş veya miting olsa; yaz kış fark etmezdi parkalarımızı giyerek oraya koşardık.

Duvarlara adi baskı afişler asarak ve sloganlar yazarak mesajımızı iletiyorduk. Bugünkü gibi billboardlar yoktu. Teksir makinesi ile çoğalttığımız bildirileri unutmamam gerekir. Sıkıyönetim günleriydi. Asker ve polis kovalamaları, dövülmeler, gözaltına alınmalar, hâkim karşısına çıkartılıp tutuklanmaları yaşıyorduk. Diğer siyasi gruplardan bir farkımız vardı; şiddete başvurmuyorduk ve şiddete karşıydık.

Öğrenciydik, gençtik ve kanımız kaynıyordu. Yeryüzünün tüm otoritelerine başkaldırmıştık. Devrimler çağındaydık ve egemen güçlere karşı savaşıyorduk. Sınırların, etnik yapıların ve dillerin bir anlamı yoktu, yeryüzü tekti bizim için. İşte gençliğimiz böyleydi veya gençlik böyle bir şeydi.

Afganistan, Filistin, Ogaden, Eritre, Burma, Pattani ve Moro yerlerini bilmesek de olanlar bizimle ilgiliydi. Emperyalizme karşı bir savaş var idiyse yüreğimiz oradaydı. Renkler, diller ve etnik yapılar anlamını yitirmişti, ötekileştirilenlerdendik. Emperyalizmin övdüklerine veya şeytanlaştırdıklarına karşı kuşku duyuyorduk.

İnancımız bize Hucurat Suresi 6. Ayet"te "Ey iman edenler! Eğer fasıkın biri size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz" diye emrediyordu. Şartlar ne olursa olsun bu kuralın kıyamete kadar geçerli olacağını biliyorduk.

Bugün görsel ve yazılı iletişimde bilgi inanılmaz bir hızda yayılıyor. Hız aynı şekilde güveni de ortadan kaldırıyor ve manipülasyonu artırıyor. Ortalıkta büyük bir bilgi kirliliği oluşuyor.

İran-Irak savaşı başladığında Batı kamuoyunda Saddam Hüseyin kahraman bir şahsiyetti ve destekleniyordu. Daha sonra destekleyenleri tarafından şeytanlaştırıldı, ülkesi işgal edildi, devrildi ve idam edildi. Saddam"ı bir aziz yapmak niyetinde değilim. Aynı şekilde Zeynel Abidin bin Ali, Hüsnü Mübarek, Muammer Kaddafi, Abdullah Ali Salih ve Beşşar Esad. Bu insanlar da yıllarca Batı"nın çıkarlarına hizmet ettiler, özgürlükleri gasp ettiler, halklarını geri bıraktılar ve ülkelerinde Müslümanca düşünmeyi yasakladılar. Bu yadsınamayacak bir gerçek.

1979"dan beri Afganistan"da kanlı bir savaş sürüyor. Önce Rus işgali, ardından 2001"de ABD öncülüğünde NATO müdahalesi. Bu savaş sonucu yüzlerce sivil öldürüldü ve binlerce insan evlerini terk etti.

2014"de işgalci Amerikan güçleri çekilecekler. Irak işgali önümüzde duruyor. Saddam sonrası süreç çok mu memnun edici? ABD askerleri çekildiği andan itibaren ülke önce bir kaosa sürüklenecek ve sonra Taliban ülkeye hâkim olacak. Bunu tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok.

Peki, ne değişti diye sormayacak mıyız?

Bu kadar insan niye öldürüldü?

İslam dünyasındaki gelişmeler ne kadar ortak rüyamızın tezahürü?

11 yıl önce
Güvenilir haber!
Epistemolojik kopuşta yöntem ve epistemolojik çeşitlendirme
Covid-19 aşısından önce ‘Bakış Aşısı’ lazım
Mevla"mız ve Mevlana"mız
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!