|
Popülist özgürlükçülük ve eşcinsellik tartışmaları

Fransa"da kısa bir süre önce eşcinsel evlilikleri onaylayan; bununla da kalmayıp, eşcinsel çiftlere çocuk edinme hakkını tanıyan bir yasa, çetin müzâkerelerden sonra kabûl edildi. Bu gelişme tartışmaları bitirmiş değil. Tanınmış bir Fransız târihçinin protesto maksadıyla Notre Dame"da intihar etmesi; ardından Fransız polisinin aşırı ve orantısız güç kullanarak bastırdığı kitlesel gösteriler, olayı alabildiğine dramatik hâle getirdi. Kültürpolitik çağın cilveleri bunlar. Yarı-merkez ya da çeper toplumlarda "etnik" ve "dinsel" temeldeki "kan davaları" canlanırken; çekirdek kapitalist toplumlarda kültürpolitik manzaralar daha çok "cinsiyet" sorunlarına odaklanmış durumda. (Burada ilkinin diğerinde olmadığını söylemiyorum. Vurgulamak istediğim sadece göreli ağırlık noktaları).

Eşcinselliğin insanların doğuşlarından getirdikleri bir nitelik olduğu iddia ediliyor. Doğrusu eşcinsellerin kaçta kaçının böyle olduğunu; ne kadarının da kullanılarak ve alıştırılarak bu hâle getirildiğini bilmiyorum. Benim ilgilendiğim bu olgunun târihsel-kültürel tarafı.

Eşcinselliğin derin bir insanlık paradoksunu barındırdığını, devlet-mülkiyet ve âilenin târihine bitişik; hattâ yapışık geliştiğini biliyoruz. Dinlerin ve püritan temeldeki burjuva ahlâkının eşcinselliği yasakladığı da apaçık ortadadır. Öte yandan eşcinselliğin her devirde kendisine bir şekilde yer bulduğunu, etrâfında büyük çaplı iki yüzlülükleri örgütleyen "hayat kanunlarının" eş anlı olarak onu hem var ettiği; hem de baskıladığını görüyoruz.

Üretim toplumu eşcinselliği kaldırmıyordu. Modern siyâsal tasarımlar, yüzyıllarboyu aktüel kültürel gerçeklikleri yoksaydı. Modern kültürde ne vurgu kazandıysa; içerebileceği muhtemel varlıkların şöyle ya da böyle tasfiyesine adanmış gibidir. Meselâ modern ulusçuluk etnikliğin; yurttaşlık kadın-erkek farklılıklarının, modern dindarlık ise bütün çeşitliliği içinde yaşayan aktüel-târihsel dindarlık türlerinin budanmasıdır bir bakıma.

Kültürpolitik çağın popülist özgürlükçülüğü, siyâsal özgürlüklerin tasarımında ihmâl edilmiş olan ne varsa onu bir şekilde tanımayı ve meşru görmeye odaklanmış vaziyette. Öte yandan Post-Fordist dünyâda eşcinsellik kendisine daha kolay yer bulabiliyor. Çünkü tüketim zâten bir şenliktir ve şenlikli (gay) insanlar onun en başat aktörleri olacaktır. Bu ayrıcalıklı yer eşcinselliğin estetizasyonu sağlıyor ve ona daha fazla tanınırlık kazandırıyor.

Kültürpolitik istemler "özgürlük"lerin geliştirilmesi ve derinleştirilmesi noktasında tutunum kazanıyor. Özgürlük, insanlığın siyâsal etik dünyâsında yer alan en açık uçlu değerdir. Özgürlüğün istemleri ile sınırları arasında dengeyi kurmak ise başlıbaşına bir siyâsal mühendislik işidir. Siyâsal mühendislik özgürlüğün istemlerini meşrûiyet tornasında işleyerek hayâta geçirir. Meselâ popülizm bir bakıma istemlerin abartılması, siyâsal mühendisliğin savsaklanması ve tornalarının kabalaşmasıdır. Her şeyin popülizmi mümkündür. Özgürlüğün popülizmi de buna dâhildir. Popülist özgürlükçülük siyâsal istemlerin mutlaka ve olduğu gibi hayat geçirilmesini öngören; çoğu kereler hayâta geçirilen istemlerin ne tür sonuçlar verebileceği hesap dışı bırakıldığı bir tür siyâsal dolmuşçuluğa dönüştü. Batı, "günah çıkarma" pratiklerini bir siyâsal aşırılık fenomenine taşıyan telâşlı psikozları içinde durumlara vaziyet ediyor. Bu konuda mâhut akılcılığını da bir kenara bırakmaktan kaçınmıyor. Cinsel özgürlük en başta âile gibi bir kuruma karşıt olarak gelişti. Bugün eşcinsellere âile kurma hakkı verilmesiyle temsil edilmesi sadece bu hesapsızlığın garâbetidir. Hesapsızlığın en kör olduğu nokta ise onlara evlât sahibi olma hakkının verilmesidir. O zavallı çocukların hayatlarının ne tür travmalara gebe olduğunu düşünememek nasıl bir akıl tutulmasıdır acaba?

11 yıl önce
Popülist özgürlükçülük ve eşcinsellik tartışmaları
ABD-İran: ‘Ölü evinde küslük olmaz’!..
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi